Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4059 E. 2024/1384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapımını üstlendiği bağımsız bölümü teslim edemeyen yükleniciden daire satın alan davacının, tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmeye konu bağımsız bölümün imar mevzuatına aykırı yapılmış olması ve ruhsatlandırılmasının mümkün olmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine ve davacıya bedel iadesine karar verilmesi, bozma kararına uyulması ve hükme esas alınan delillerde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahk. Sıfatıyla)

SAYISI : 2021/140 E., 2022/87 K.

HÜKÜM/KARAR : Davalı ... Yönünden Davanın Kabulüne Diğer Davalılar Yönünden Reddine

1- Mahkemece, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemli davada verilen 12/11/2014 tarihli ilk kararda, davalılar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme gereğince inşa edilecek dairelerden yükleniciye isabet eden dava konusu bağımsız bölümün harici sözleşme ile davacı yanca yükleniciden satın alındığı, bedelinin ödendiği ve kullanılmaya başlandığı halde davalı arsa sahiplerince bağımsız bölüme ait arsa payının devredilmediği iddiasıyla davalı arsa sahiplerine karşı açılan tapu iptal ve tescil davasının, daha önce görülen ve kesinleşmiş karara bağlanan dava dosyası nedeniyle kesin hüküm dava şartı yokluğundan reddine, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacının arsa sahiplerinden sözleşmeye dayalı istekte bulunamayacağı gerekçesiyle, arsa sahiplerine karşı açılan alacak davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının davalı yükleniciye karşı açmış olduğu alacak davasının tefriki ile yeni esas sırasına kaydına karar verilmiştir.

2- Mahkemenin ilk kararına karşı, davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 05.10.2016 tarihli, 2016/5739 E. ve 2016/7821 K. sayılı ilamında; Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 E., ve 2013/33 K. sayılı dosyasında işbu davacının da içinde bulunduğu davacılar tarafından aynı davalılar hakkında dava konusu dairenin tapusunun iptali için aynı hukuki sebebe dayalı olarak açılan davada, fen ve imar kurallarına uygun imal edilme ediminin yerine getirilmediği ve inşaatın kabul edilebilir seviyeye ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve hükmün temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, her ne kadar mahkemece önceki davada verilen ve kesinleşen karar nedeniyle işbu davada kesin hüküm dava şartı noksanlığından usulden ret kararı verilmişse de arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki kararın sonraki dava için kesin hüküm oluşturmayacağının göz önünde bulundurulması gerektiği, ayrıca işbu davada önceki davadan farklı olarak ikinci kademede bedel talebinin de bulunduğu anlaşıldığından davacının talebindeki sıraya uygun şekilde inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken davacının terditli talebi hakkında tefrik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3- Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen 22/11/2019 tarihli ikinci kararda, yüklenicinin arsa sahiplerine karşı edimini yerine getirerek daireleri bitirip teslim ettiği halde kendisine bırakılan dairelerin bir kısmını tamamladığı, bir kısmını tamamlamadığı ve kaba inşaat aşamasında iken bazılarını sattığı, keşif ve bilirkişi incelemeleri uyarınca tespit edildiği üzere davaya konu dairenin ruhsatlandırılmasının mümkün olmadığı, daire değerinin 622.680,00 TL olduğu, davanın niteliği ve taşınmazın ruhsatlandırılamaması nedeniyle tapu iptali ve tescil yönünde bir karar verilmesinin mümkün olmadığı ancak davalı müteahhit ... tarafından taahhüt edilen edimin davalının kendi kusuru ile yerine getirilemediği diğer davalıların bir kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davalılar ..., ..., ... hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile 622.680,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.

4- Mahkemenin ikinci kararına karşı, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 13.01.2021 tarihli, 2020/1115 E. ve 2021/39 K. sayılı ilamında; sözleşmede yapı kullanma izninin ve kat mülkiyetinin yüklenici tarafından alınacağının kararlaştırıldığı, farklı parsellerde tamamlanmış ve kısmen natamam binaların inşa edildiği, kısmen imar yoluna tecavüz bulunduğu, kısmen riskli yapı kararı ve yıkım kararı bulunduğu, ilgili belediyece de bağımsız bölümlere yapı kullanma izin belgesinin alınmadığı ve yapıların ruhsat eki mimari projesine uygun olmadığı belirtildiğinden, inşaatın tamamlandığının ve yüklenicinin edimini yerine getirdiğinin söylenemeyeceği ancak mahkemece inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılmadığı görülmekle, bu durunda mahkemece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ilgili belediyeden işlem dosyası ve projeler de getirtildikten sonra yeniden oluşturulacak bilirkişi marifeti ile keşif de yapılarak davalı arsa sahipleri ile yaptığı sözleşme ve ekleri ile tasdikli projesi yapı ruhsatı ile imar mevzuatına göre, yüklenicinin inşaatı tamamlayıp arsa sahiplerine bırakılacak bağımsız bölüm ya da arsa paylarına hak kazanıp kazanmadığının tespit edilmesi, inşaatın getirildiği seviye itibari ile eksik ve kusurlu işler depo ettirilerek birlikte ifa sureti ile davacının tapu iptâl ve tescil isteyip isteyemeyeceği değerlendirilerek, proje ruhsat ve imar mevzuatına aykırılıklar var ise; bunların ruhsat ve proje tadilatı yapılarak yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin değerlendirilmesi yasal hale getirilebilecekse bunun için gerekli iş ve işlemlerin ilgili belediyeden sorularak bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi; alınacak cevaba göre konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak rapor alınmak suretiyle inşaatın yasal hale getirilmesi için gereken tüm işler için davacıya makul süre ve yetki verilmesi, ruhsat proje ve imara aykırılıklar giderildiğinde tapu iptâl ve tescile karar verilebileceği, bu hâlde davalı arsa sahiplerinin davaya karşı çıkmakta haklı olduklarından ücreti vekâlet ve yargılama giderinden sorumlu tutulmamaları, davacının tapu iptâl ve tescile hak kazanamaması halinde davacının bedel ile ilgili taleplerinin ıslah talebi de değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

5- Mahkemece ikinci bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen 25/05/2022 tarihli üçüncü kararda, ilgili belediyeye yazılan yazıya verilen cevap ile davaya konu imalatın ruhsat ve projelerinin, tadilatla yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığı bildirildiğinden yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının usul ekonomisine aykırı olacağı gerekçesiyle davalılar ..., ..., ... hakkında açılan davanın ayrı ayrı reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne, 622.680,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

6- Mahkemenin üçüncü kararına karşı davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olduğu, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve yine sözleşmeye gereğince yapılacak bağımsız bölümlerin bütünü üzerinden tespit olunan tamamlanma oranı kabul edilebilir imalat seviyesinin altında kaldığı gibi bağımsız bölümlere ait kat irtifakının da kurulmadığı ve yapıdaki aykırılıkların tadilatla dahi yasal hale getirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, temyiz harcı davacı tarafından peşin yatırılmış ise de muaf olduğundan istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.