"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/253 E., 2021/409 K.
BİRLEŞEN 2009/483 ESAS SAYILI DOSYADA
BİRLEŞEN 2010/384 ESAS SAYILI DOSYADA
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Davacılar vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 12.09.2002 tarihli sözleşme nedeniyle 447.640,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı iş sahibine verildiğini, sözleşme konusu işlerin tamamlanmasına rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini ileri sürerek, teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespiti ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların üstlendikleri işleri tamamlamadıklarını, 14.08.2008 tarihi itibariyle toplam 221.272,20 TL'lik eksik işlerin tamamlanması gerektiğinin davacılara bildirilmiş olmasına rağmen sonuç alınamadığını, dava konusu sağlık ocaklarının eksik işler nedeniyle kullanılamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/384 Esas sayılı dosyasında davacı iş sahibi vekili, davalı yüklenicinin 12.09.2022 tarihli sözleşme ile yapımını üstlendiği işleri tamamlamadığını, eksik ve hatalı işlerin tamamlanması için süre verilmesine rağmen bunların giderilmediğini ileri sürerek, 221.272,20 TL+KDV’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı yükleniciler vekili, dava konusu sağlık ocaklarının tam ve eksiksiz tamamlandığını, kesin kabullerinin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/483 Esas sayılı dosyasında davacı Fortisbank vekili, müvekkilince düzenlenen teminat mektubunun süreli olduğunu, sürenin geçmesi nedeniyle hükümsüz kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı iş sahibi vekili, yüklenicilerin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediklerini, teminat mektubunun eksik ve ayıplı işlerin teminatı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, bilirkişi raporları ile sözleşmenin 52.1 maddesine göre teminat mektubunun en son tamamlama belgesinin düzenlediği tarih olan 20.07.2006 tarihinden 28 gün sonrası olan 11.08.2006 tarihinde geçersiz ve hükümsüz olduğu, teminat mektubunu düzenleyen bankaya iadesinin gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen 2009/483 Esas sayılı dosyalarda açılan davaların kabulüne, birleşen 2010/384 Esas sayılı dosyasında açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı taraflar vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 20.12.2017 tarihli, 2017/1093 Esas, 2017/4515 Karar sayılı ilamı ile tamamlama sertifikalarının tercümelerinin yaptırılarak incelenmesi, ayrıca iş sahibi ... tarafından 2010/384 Esas sayılı dosyasında açılan dava ile ilgili olarak ortaya çıkan ayıpların giderilme bedelinin ayıbın ortaya çıktığı tarihteki piyasa rayiç bedellerinin hesaplattırılarak bu bedellere göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan sözleşmenin 52.1 maddesinde kesin teminatların “tamamlama sertifikasının” düzenlenmesinin ardından 28 gün süreyle geçerli kalacağının belirtildiği, ibraz edilen belgelerin sözleşmenin 52.1 maddesi anlamında “tamamlama sertifikası” olduğu, sertifikanın düzenlenmesinden sonra belirtilen sürenin de geçtiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 18.09.2002 tarih, 329 sayılı, 447.640,00 TL'lik teminat mektubunun hükümsüz kaldığının tespitine, teminat mektubunun iadesine, 2009/483 Esas sayılı dosyada, davanın kabulü ile davacının 18.09.2012 tarih, 329 sayılı, 447.640,00 TL meblağlı teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, birleşen 2010/384 Esas sayılı dosyada; davacı vekili tarafından mazeretsiz olarak takip edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı yine; ibraz edilen belgelerin sözleşmenin 52.1. maddesi anlamında “tamamlama sertifikası” olduğu anlaşıldığından, asıl ve birleşen 2009/483 Esas sayılı dosyada verilen karara karşı davalı Bakanlık vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, asıl ve birleşen 2009/483 Esas sayılı dosyalarda verilen kararların onanması gerekmiştir.
2- Birleşen 2010/384 Esas sayılı dosyada verilen karara yönelik olarak yapılan incelemede, mahkemece 25.02.2021 tarihli celsede taraflarca takip edilmeyen birleşen Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/384 Esas sayılı dosyasının 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, üç aylık yasal süre içinde yenileme talebinde bulunulmadığından HMK’nın 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı Bakanlık vekili 20.02.2020 tarihinde bilirkişi raporuna itirazı ile birlikte vekâleti yeni üstlendiğini, dava dosyasının kurum kararı ile devredildiğini beyan etmiş ise de, mahkemece yeni vekil Uyap sistemine kaydedilmeyerek ek rapor ve ara kararların önceki vekile tebliğ edildiği, yine duruşma gün ve saatlerini içeren tebligatların da eski vekil adına çıkarıldığı, yeni vekilin dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın verildiği duruşma tarihinden haberdar olmadığı gibi, Uyap sistemine kaydedilmediği için duruşma gün ve saatini Uyap sisteminden de takip etme imkânı olmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin duruşmalara katılmamasında kusuru bulunmadığından dosyanın işlemden kaldırılması ve davanın açılmamış sayılması kararının doğru olmadığı sonucuna varılmış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin temyiz nedenlerinin reddi ile asıl ve birleşen 2009/483 Esas sayılı dosyada verilen kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, birleşen 2010/384 Esas sayılı dosyada verilen kararın BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 04.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.