Logo

6. Hukuk Dairesi2022/4724 E. 2024/1658 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Asıl alacak davası ve kısmi karşı alacak davasından kaynaklanan temyiz incelemesinin miktar yönünden değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Karşı davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açılmış olsa da, dava dilekçesinde talep edilen miktar ile asıl davada hüküm altına alınan miktarın toplamının, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, davalıların temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1141 E., 2022/786 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/35 E., 2020/18 K.

Taraflar arasındaki alacak istemli asıl ve karşı davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar ve karşı davacı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ve karşı davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

HMK'nın "kısmi dava" başlıklı 109/1 inci maddesinde talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda sadece bir kısmının da dava yoluyla ileri sürülebileceği düzenlenmiştir. Bilindiği üzere, davacının bir hukukî ilişkiden doğan ve aynı kişiden olan alacağının veya hakkının şimdilik belli bir kesimi (bölümü) hakkında hüküm verilmesi talebi ile açtığı, eş deyişle daha fazla bir miktar üzerinden tam dava açma imkânı bulunmasına rağmen, alacağın bir kesimi için açtığı davaya kısmi dava denir. Kısmi dava açılabilmesi için talep konusunun bölünebilir olması gerekli olup, açılan davanın kısmi dava olduğunun dava dilekçesinde açıkça yazılması gerekmez. Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının daha fazla olduğu anlaşılıyor ve istem bölümünde "fazlaya ilişkin haklarımın saklı tutulması” ya da “alacağımın şimdilik bir kısmını dava ediyorum” şeklinde bir ifadeye yer verilmişse bu husus, davanın kısmi dava olarak kabulü için yeterlidir.

HMK'nın 362/2 inci maddesinde de alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer verilen açıklamalar karşısında somut olay değerlendirildiğinde, karşı davacı vekili karşı dava dilekçesi ile müvekkili yüklenicinin kendisine kalacak dairelere yaptığı gibi davalı arsa sahiplerine kalacak dairelere de sözleşmede üstlenmediği halde banyo dolabı, duşakabin, asma tavan, iç kapıların lake yapımı, mutfak tezgahlarının granit yapımı, binada kamera güvenlik sistemi kurulması şeklinde ekstra imalatlar yaptığını ancak bu fazla imalatın bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 600,00 TL'nın davalılardan tahsilini talep ettiği, davacı yanca belli bir miktar gösterilerek talepte bulunulduğu anlaşıldığından karşı davanın HMK'nın 109. maddesinde ifade edilen kısmi dava niteliğinde olduğu kabul edilmiştir.

Dosya içeriğine göre davalılar ve karşı davacı vekilince temyize konu edilen toplam miktarlar asıl davada hüküm altına alınan 33.322,84 TL ile karşı davada reddedilen 600,00 TL olup, her ne kadar karşı davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi dava açılmış ise de, karşı dava bakımından dava dilekçesinde 600,00 TL talep edildiği, yargılama sırasında ıslah dilekçesi sunulmadığı gibi, dosya kapsamından karşı davaya konu alacağın tamamının dahi Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından davalılar ve karşı davacı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin hem asıl hem de karşı dava yönünden miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar ve karşı davacı şirket vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

22/05/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.