"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1598 E., 2022/1603 K.
DAVA TARİHİ : 18.11.2020
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/263 E., 2022/159 K.
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı borçlu ... vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; takibe konu alacağın müvekkili belediye çalışanı ...’nun yapmış olduğu kaza neticesi müvekkili belediyenin ödemek zorunda kaldığı tazminatın iadesine ilişkin olduğunu, davalı borçlu ...’nun ikramiye alacağına haczi konulduğunu, düzenlenen sıra cetvelinde tüm paranın 1. sırada yer alan davalı ...’nin dosya alacağına ödendiğini, davalı ...’nin borçlunun damadı olduğunu, takibinin senede dayalı olduğunu, takibe konu senedin kazadan sonra düzenlenmiş olduğunu, dosyada maaş haczi dışında işlem yapılmadığını, senedin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu ve tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, davalılar arasında bu miktarda alacak olmasını gerektirecek hukuki ilişkinin bulunmadığını, davalı ...’nin ekonomik gücünün bu tutarda borç verecek seviyede olmadığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya isabet eden payın müvekkiline tahsisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı borçlu ... cevap dilekçesinde; eşi adına açtığı market nedeniyle ve davacının alacağına konu kazadan dolayı ekonomik olarak sıkıntıya düştüğünü, damadı davalı ...'den düğün için biriktirdiği parayı ödünç aldığını, karşılığında senet verdiğini, borcunu ödeyemeyince Davalı ...'nin senedi takibe koyduğunu, alacağın gerçek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; davalı borçlu ...'nun kızı ile evli olduğunu, borçlu ...'nun ekonomik sıkıntıları nedeniyle düğün için biriktirdiği paraları ödünç verdiğini, sonrasında defaatle istemesine rağmen parayı ödemediğini, almış olduğu senedi takibe koyduğunu, ...'nun adına kayıtlı taşınmazları bulunduğunu, kendisinin de hemşire olarak görev yaptığını, muvazaa bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların gerçek bir alacağının varlığını ispatlayacak herhangi bir delil sunamadıkları, davalı ...'nin icra takibine konu edilen bononun her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olamayacağı, davalıların akraba olduğu ve davalı borçlunun içinde bulunan ekonomik durumu bildiği ve davalıların bononun dayanağı olan alacağa ilişkin asıl borç ilişkisini ispat edemediği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın yargılama gideri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere öncelikle davacının alacaklı olduğu dosyaya tahsisine, arta kalan kısmın bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asil ... ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı borçlu ... vekili istinaf dilekçesinde; alacaklılardan mal kaçırmak gibi bir amacının olmadığını, taraflar arasında danışıklı bir durum olsa idi müvekkilinin mal kaçırmak amacıyla ve kötü niyetle başka hukuki işlemler yapabileceğini, oysa bunları yapmadığını, İlk derece mahkemesince diğer davalının mesleği yokmuş gibi ve orta hiç bir delil yokmuş gibi aralarındaki hukuki ilişkinin birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği gerekçe göstererek müvekkili aleyhine hüküm kurduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı ... istinaf dilekçesinde: alacaklılardan mal kaçırmak gibi bir amacının olmadığını, böyle bir eyleme katılmadığını, taraflar arasındaki borç ilişkisinin ödünç sözleşmesinden kaynaklandığını, borçlunun kayın pederi olduğunu, kayınvalidesi için açtığı market nedeniyle ekonomik olarak zor durumda kalınca kendisinden borç para istediğini, düğün için biriktirdiği paraları borç verdiğini, kayınpederinin ekonomik nedenlerle parayı iade etmemesi üzerine takibe giriştiğini, müvekkilinin mal kaçırmak amacıyla ve kötü niyetle başka hukuki işlemler yapabilecekken bunları yapmadığını, hukuki hakkını kullandığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle sıra cetveline itiraz davalarında borçlunun sıfatının bulunmamasına, dolayısıyla istinaf nedeni ileri süremeyecek olmasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa nedeniyle sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.