Logo

6. Hukuk Dairesi2022/5178 E. 2022/5900 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya cezai işlem uygulanmasına sebep olan arızanın sorumluluğunun kendisinde olmadığının tespiti talebiyle açtığı davanın yargı yolunun caiz olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama devam ederken yürürlüğe giren 7257 sayılı Yasa ile uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacının yargı yolu itirazında kusuru olmadığı ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin vekalet ücreti dışında kalan kısmının onanmasına, vekalet ücreti kısmının ise düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesinin ihlal edilmesi ve dayanak olarak gösterilen yöntem bildiriminde aylık olarak bağlı olduğu fidere arızanın intikal ederek kesicinin açılması nedeniyle uyarı ve süre koşulları dikkate alınmaksızın davalı yanca ceza işlemi uygulandığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 7257 sayılı Yasa'nın 33. maddesi ile uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görüleceğinin düzenlenmesi karşısında davacının yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmesinde sorumluluğu yoktur. 6100 sayılı HMK'nın 331/2 ve 20'inci maddeleri gereği vekalet ücretine ilişkin yargılama giderine görevli mahkemece karar verilmesi gerektiği de gözetilerek, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine ilişkin hüküm tesisi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafının çıkarılarak, yerine 2. paragraf olarak "Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" cümlesinin yazılmasına ve kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.