"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/151 E., 2022/1360 K.
DAVA TARİHİ : 27.07.2018
HÜKÜM/KARAR : Davalı Vekilinin İstinaf İsteminin Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/305 E., 2019/332 K.
Taraflar arasında açılan kooperatif genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, kooperatif genel kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; 30.06.2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul kararlarının Kooperatifler Kanununun 87. maddesinde emredilen yasal süreç tamamlanmadan icra edilmesi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu genel kurulun davacının da bahsettiği gibi Bakanlık temsilcisinin yokluğunda gerçekleştiğini, fakat müvekkili kooperatifin 30/06/2018 tarihinde yapılacak olan genel kurul için Balıkesir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne makul süre öncesinde genel kurulu bildirerek temsilci görevlendirmesini talep ettiğini ve temsilci harcırahı olan meblağın iletilen banka hesabına yatırıldığını, Balıkesir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün temsilci görevlendirmesi talebine 26/06/2018 tarihli yazısı ile "Kooperatifinizin 30/06/2018 tarihinde saat 10:00 da yapacağı 2017 yılı Olağan Genel Kurul toplantısına ...iş yoğunluğu nedeniyle genel kurul toplantısına Bakanlık temsilcisi görevlendirmesi yapılamadığını,... genel kurul toplantısının tarafınızca yapılarak, tutanak ve eklerinin İl Müdürlüğümüze gönderilmesini..." şeklinde cevap verildiğini, saat 10 olarak ilan edilen genel kurula 11:00-11:30 saatlerinde başlandığını, davacının esasa ilişkin tüm iddialarının da dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu genel kurulun Bakanlık temsilcisi gelmediği halde kooperatifin Mahalli İdare Amirine bildirim yapmadan genel kurulu yaptığı, Kooperatifler Kanunu'nun 87. Maddesinde temsilci gelmediği takdirde mahalli idare amirine bildirim yapılmasının gerektiği, bildirim yapılmadan alınan karar yok hükmünde olduğundan davanın kabulüne ve davalı kooperatifin 30.06.2018 tarihli 2017 yılı Olağan Genel Kurul Kararının iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kooperatifler Kanunun 87. maddesinin son fıkrasının, Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük'ün 4 maddesi ile değerlendirildiğinde düzenlemenin temsilcinin görevlendirilip de toplantıya katılmaması halini düzenlediğini, davalı kooperatifçe yapılacak genel kurul toplantısına temsilci görevlendirilmesi için 04/06/2018 tarihinde Balıkesir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurulduğunu, ilgili Müdürlükçe 26/06/2018 tarihli 19751771-345.99-E. 5434 sayılı cevapta Bakanlık temsilcisinin görevlendirilmediğini, genel kurul toplantısının yapılarak tutanak ve eklerinin İl Müdürlüğüne gönderilmesi rica edildiğini, davalı kooperatifin yönetim kurulunca üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirmiş olduğunu, T.C. Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünce yayımlanan 18/04/2013 tarihli 96968930.251.04 sayılı ve valiliklere dağıtılan genelgenin 9. maddesinde uygun olarak talepte bulunulmasına rağmen temsilci görevlendirilemeyen toplantıların tesciline yönelik olarak İl Müdürlüğünce ilgili kooperatife, Bakanlıkça temsilcinin görevlendirilemediğinin yazıyla bildirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, buna göre temsilcinin katılmadığı genel kurul kararlarının sicile tescili için temsilcinin görevlendirilmediği yazıyla bildirilmesi gerekli olduğunun Bakanlıkça belirtilmiş olduğunu, söz konusu durumun yazıyla davalı kooperatife bildirildiğini belirterek hükmü istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dilekçesinde davacının talebinin 30.06.2018 tarihli genel kurul kararlarının iptali olduğunu, genel kurul kararının iptaline ilişkin davada yönetim, denetim ve divan kurulu hasım olarak gösterilmiş ise de; yönetim, denetim kurulu ile divanın iptal davasında husumet ehliyeti bulunmadığını, her ne kadar bu husus dava dilekçesinde yanlış gösterilmiş ise de; yönetim kurulunun davada davalı gösterilmesiyle kooperatif tüzel kişiliğinin davalı gösterilmek istendiği kabul edildiğini, denetim kuruluna ve divana yönelik açılan davanın da yönetim kurulu gösterilmek suretiyle kooperatif tüzel kişiliğine yönelik açıldığı kabul edildiğini, (Benzer yönde bkz. Yargıtay 11. HD.nin 24/01/1994 tarih, E. 7364/K. 294 sayılı ilamı ile 19/01/1995 tarih, E.6377/K.195 sayılı ilamı). dosya kapsamı uyarınca da, dava dilekçesinin tebliğ üzerine kooperatif davaya cevap vererek davayı takip etmiş olup kooperatif tarafından davalı sıfatı benimsendiğini, bu halde mahkemece gerekçeli karar başlığında davalının kooperatif olarak gösterilmesi gerekirken yönetim, denetim ve divan kurulu şeklinde yazılmış olması hatalı olup mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğini, davalı kooperatifin 30.06.2018 tarihli olağan genel kurul toplantısına Bakanlık temsilcisinin katılmadığı uyuşmazlık dışı olup uyuşmazlığın Bakanlık temsilcisi toplantıya katılması için yapılan başvuruya verilen olumsuz cevap üzerine mahalli idare amirine durumun bildirilip temsilci atanmasının talep edilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun “Ticaret Bakanlığı temsilcileri ve kararların yürürlük şartı” başlıklı 87. maddesinin 2. fıkrasında, “Genel Kurul toplantıları Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder” hükmüne; son fıkrasında ise “Ancak usulüne uygun müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır” hükmüne yer verildiğini, aynı Kanunun 87/6. maddesi uyarınca temsilcinin niteliği ve görevi ile ilgili olarak 24.04.1969 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan "Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük"ün 4. maddesinde "Ancak, usulüne uygun şekilde istemde bulunulduğu halde temsilci toplantıya gelmezse, durum, o yerin mülkiye amirine bildirilir ve temsilci onun tarafından atanır." hükmüne yer verildiğini, 5, 6 ve 7. maddelerde toplantı öncesinde, toplantı sırasında ve sonrasında temsilcinin görevlerinin açıklandığını, aynı Kanunun 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın uygulanması gereken anonim şirketler ile ilgili “Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Komiserleri Hakkında Yönetmelik” hükümleri kooperatifler hakkında da kıyasen uygulanması gerekmekte olup, “Komiser Bulundurma Zorunluluğu” başlıklı 8. maddesinde, genel kurul toplantılarında komiser bulundurulmasının zorunlu olduğu, komiserin yokluğunda yapılan toplantılarda alınan kararların muteber olmadığı ve 16. maddesinde de genel kurul toplantılarında bakanlık komiserinin bulundurulması için; toplantının yer, gün ve saati bildirilmek suretiyle toplantı tarihinden en az 10 gün önceden şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmış bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerektiği düzenlendiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45/4, 87/4; ana sözleşmenin 30. maddesinde genel kurul toplantısının tarihi, yeri ve gündemi en az 15 gün önce ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü'ne bildirilerek temsilci talebinde bulunulması ve ücretinin yatırılması gerektiği de öngörüldüğünü, görevlendirilen bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durumun bildirilmesi gerektiğini, temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen yine gelmemesi halinde toplantıya başlanması gerektiğini, bu prosedür uygulanmadan alınan kararların mutlak butlan ile malul olduğunu, dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için anılan Kanunun 53. maddesindeki aranan ret oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağını, somut olayda, davalı kooperatifin iptali istenilen 30.06.2018 tarihli genel kurul toplantısı için temsilci talebinde bulunulduğu ve ücretinin yatırıldığı ancak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün 26.06.2018 tarihli yazısı uyarınca iş yoğunluğu nedeniyle temsilci görevlendirilmesi yapılamadığı, genel kurul tutanağı uyarınca temsilci görevlendirilemediği için toplantının Bakanlık temsilcisi gözetiminde yapılmayacağının belirtildiği anlaşılmakta ise de; yukarıda belirtilen hükümler uyarınca toplantının icrasını temin etmek üzere, durumun mülkiye amirine bildirildiğine ve temsilcinin onun tarafından atanmasının talep edildiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığı gibi davalı kooperatifin bu yönde bir iddiası da bulunmadığını, bu durumda anılan hükümlerde yer alan prosedürün eksiksiz uygulandığının davalı tarafça kanıtlanamaması karşısında, dava konusu genel kurulda alınan kararların batıl olduğunu, mahkemece açıklanan prosedürün eksiksiz uygulandığının davalı tarafça ispatlanamaması karşısında 30.06.2018 tarihli genel kurulda alınan kararların bu gerekçelerle mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, genel kurulun iptaline karar verilmesinin ise doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş ve davanın kabulü ile davalı kooperatifin 30.06.2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; öncelikle davacının husumeti hatalı yöneltmesi sonucu davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, aksi halde yasal düzenlemeye uygun olarak genel kurulun bir saat gecikmeli olarak başlanmış olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 45. maddesi, 87. maddesi, 98. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere özellikle verilen kararın iptali istenen genel kurul kararının verildiği ve davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 163 sayılı Kooperatifler Kanununun 87/son maddesine uygun olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.