Logo

6. Hukuk Dairesi2023/136 E. 2023/2614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tespiti ve iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin iflası nedeniyle davanın alacak davasından iflas masasına kayıt ve kabul davasına dönüşmesi ve mahkemenin, davacının bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmamasını gerekçe göstererek davayı reddetmesi hatalı bulunmuş, dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre davacının alacağının tespit edilerek iflas masasına kayıt ve kabulünün yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2014/795 E., 2022/797 K.

HÜKÜM/KARAR : Red

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 27.03.2004 tarihinde davalı şirkete ait Naturland Ecopark-Resort Turizm Kompleksinin bazı bölümlerin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, 4 nolu hakediş bedelinin davalı iş sahibi şirket tarafından ödenmediğini, ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/110 D. iş dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, alacaklarının 2.240.069,79 TL olarak hesaplandığını, munzam zarar isteme haklarının da doğduğunu belirterek, fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.000,00 TL iş bedeli, 1.000,00 TL munzam zararın ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 4 nolu (kesin) hakedişin hazırlanıp, davacı yüklenici şirkete gönderildiğini, davacı şirketin hakediş alacağının 702.599,56 TL olduğunu, davacının verdiği temlikler nedeniyle 534.097,84 TL ödeme yapıldığını, Kemer Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/159 D.iş dosyasıyla yaptırılan tespit sonucu 116.800,00 TL nefaset kesilmesinin gerekli olduğunun belirlendiğini, gecikme cezası miktarının 230.000,00 TL olduğunu, bunlar düşüldüğünde davacı yüklenici şirketin alacağının kalmadığını, müvekkili iş sahibi şirketin alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.06.2010 tarihli ve 2005/124 Esas, 2010/340 Karar sayılı kararı ile Yargılama sırasında iki ayrı bilirkişi kurulundan dosya üzerinde rapor ve ek raporlar alınmış, ikinci bilirkişi kurulunun 12.04.2010 tarihli ek raporu dikkate alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.1. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 15.03.2012 tarihli ve 2010/7208 Esas, 2012/1647 Karar sayılı kararıyla, Mahkeme tarafından ilk bilirkişi kurulu raporuna yetersiz olduğu belirtilerek değer verilmediğinden, ikinci bilirkişi kurulunun ek raporuna göre dava sonuçlandırılmışsa da, raporlar arasındaki aşırı fark üzerinde durulmadığı, yerinde yapılacak keşif sonucu konunun uzmanı bilirkişi kurulundan rapor alınmadan, bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı,

2.2. Davacı yüklenici şirketin ödenmeyen iş bedeli miktarı bulunurken, davalı iş sahibi şirket vekilinin mahsup savunması dikkate alınarak, 130.500,00 TL gecikme cezasının düşüldüğü, taraflar arasındaki sözleşmenin 1.29.3.1 maddesinde kararlaştırılan cezanın, Borçlar Kanunu'nun 158/II. maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza olduğu, davalı iş sahibi şirketin ihtirazi kayıt koymadan işleri teslim aldığı, bu durumda davalı iş sahibinin şirketin ifaya ekli cezayı isteme hakkı düştüğü belirtilerek, mahkemece yapılacak işin bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, keşifle konunun uzmanı üç kişilik mühendislerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından, kesin hesabın çıkartılmasından, davacı yüklenici şirket alacağı hesaplanırken gecikme cezası mahsubu yapılmamasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından ibaret olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak bozma gerekleri doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış ancak taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları üzerine ek rapor alınması zorunluluğu doğduğu, yine davanın alacak davası olarak açılmasına rağmen yargılama sürecinde davalı Şirketin iflasına karar verilmesi üzerine davanın İİK 235.m. gereğince sıra cetveline kayıt ve kabul davasına dönüştüğü, bu nedenle de müflis davalı Şirketin iflas masasına asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte kayıt ve kabulü gereken davacı Şirket alacağının da yerleşik içtihatlar gereğince yine bilirkişi raporu alınarak tespiti gerektiği, ancak TMK 6 ve HMK 190.m. gereğince dava konusu iddialarının ve talebini dayandırdığı olguların varlığını usulen kanıtlamakla yükümlü olan davacının bilirkişi incelemesi delili için zorunlu gider avansını ihtaratlı kesin süre içerisinde yatırmadığı, bu nedenle de davasının haklılığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; adli yardım taleplerinin ret edilmesi sebebiyle davayı gören Mahkemenin dosyada mevcut bilirkişi raporlarına dayalı olarak karar vermesi gerekli olduğu, ayrıca müvekkilinin adli yardım talebinin 2018-2019-2020 yıllarına ait mizanların sunulmasına rağmen ret edilmesi ve bir üst Mahkemeye yapılan itirazın da ret edilmesinin yasaya aykırı olduğu, 21.İcra Müdürlüğünde görülmekte olan 2015/40 İflas sayılı dosyasında şirket alacaklarının devam etmekte olması sebebiyle ret kararının hukuka aykırı bir hüküm olduğunu. eksik hesaplanan rakamsal tutar ile fazla hesaplanan rakamsal tutar farkın kesin hesaba itirazları doğrultusunda hesaplanmasını temin için bilirkişilerden ek bir rapor alınmasını talep ettiklerini, ancak daha önce alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde mahkeme heyeti tarafından bir sonuca varmak mümkün olabilecek olmasına karşılık bu uygulama yapılmadığını, duruşmalar sırasında mahkemenin adli yardım talebini kabul etmemesi halinde dosyada mevcut delillere dayalı olarak karar verilmesini talep ettiklerini, mahkeme tarafından verilen davanın reddine dair kararının bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355-371 inci maddeleri

3. Değerlendirme

3.1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.2. Dava, yanlar arasında imzalanan 27.03.2004 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.

3.3.Mahkemece benimsenen bozma ilamına uyularak bozma gerekleri doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları üzerine ek rapor alınması zorunluluğu doğduğu, yine davanın alacak davası olarak açılmasına rağmen yargılama sürecinde davalı Şirketin iflasına karar verilmesi üzerine davanın İİK 235.m. gereğince sıra cetveline kayıt ve kabul davasına dönüştüğü, bu nedenle de müflis davalı Şirketin iflas masasına asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte kayıt ve kabulü gereken davacı Şirket alacağının da yerleşik içtihatlar gereğince yine bilirkişi raporu alınarak tespiti gerektiği, ancak TMK 6 ve HMK 190.m. gereğince dava konusu iddialarının ve talebini dayandırdığı olguların varlığını usulen kanıtlamakla yükümlü olan davacının bilirkişi incelemesi delili için zorunlu gider avansını ihtaratlı kesin süre içerisinde yatırmadığı, bu nedenle de davasının haklılığını kanıtlayamadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

3.4.6100 sayılı HMK’nun 324 ncü maddesine göre; taraflardan biri kesin süre içerisinde mahkemece belirlenen delil avansını yatırmamışsa, sadece avans istenen delilin incelenmesi talebinden vazgeçmiş sayılır. Gelinen aşamaya kadar toplanan delillerden bir sonuca varmak mümkün ise, mahkemece toplanan deliller gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

3.5.Mahkemece Yargıtay bozma ilamı gereğince dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilebilmesi ve taraflar arasındaki sözleşme konusu işin kesin hesabının çıkartılarak rapor tanzimi için farklı bir bilirkişi heyetinden rapor temin edildiği ve bilirkişi heyeti raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporuna göre temliklerin kabulü halinde dahi davacı şirketin 223.583,00TL alacaklı olduğu sabit hale gelmiştir. Davacı taraf bu aşamadan sonra ara kararı gereğince yatırması gereken avansı yatırmadığına göre artık mahkemece yapılacak iş, davacının bilirkişi raporunda belirlenen bedel kadar alacaklı olduğunun kabulü ile dava tarihinden davalının iflas tarihine kadar işleyecek faizi de belirleyip iflas masasına kayıt kabul kararı vermesinden ibarettir. Bu hususlara uyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.