"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/334 E., 2021/9 K.
: ...
...
...
BİRLEŞEN RİZE 1.ASHM'NİN 2019/17 E. SAYILI BİRLEŞEN DOSYASI YÖNÜNDEN;
...
HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kısmen Kabul, Birleşen Davaların Kabul
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tazminat, tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.12.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde ... Endüstriyel Mutfak Soğutma San. Turz. ve Dış Tic. Ltd. Şti. yetkilisi ... geldi. Birleşen davada davalı ... vd. vekili Avukat ... ile yine duruşmalı temyiz talebinde bulunan birleşen davada davalı ... vd. vekili Avukat ...’ın mazeret dilekçeleri gönderdiği, ancak kabul görmediği incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
I. DAVA
1.Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri ile davalı şiket arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenicinin ruhsat tarihinden itibaren 40 ay içinde inşaatı bitirip teslim edeceğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkillerinin yükümlülüklerini yerine getirerek taşınmazı davalı adına devrettiğini, davalının sözleşme bitimine kalan 14 ay süre davalı borç batağında olduğundan inşaat yapmasının imkansızlaştığını, ili terkettiğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile 9 parselde kayıtlı tapunun müvekkilleri adına tescilini ve şimdilik 240.000,00 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, ıslah yoluyla 7-8-9 nolu parselde davalı üzerine kayıtlı tapunun iptali ile 4.103.306,06 TL'nin daha tahsilini istemiştir.
2.Birleşen 2018/835 Esas ve 2019/17 Esas sayılı dosyalarda davacılar vekili, bozma ilamı doğrultusunda taşınmazda kat irtifakı kurulmuş olması ve bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere devredilmiş olduğundan davalı olan 936 ada 10 parsel maliklerinin tapu kaydının iptali ile müvekkileri adına hisseleri oranında tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı davaya cevap vermemiştir.
2.Birleşen davalarda bir kısım davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2011 tarihli ve 2010/247 Esas, 2011/62 Karar sayılı kararıyla; sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin dolmadığı, kalan süre inşaatın tamamlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2012 tarihli ve 2011/3843 Esas, 2012/5268 Karar sayılı ilamıyla; gerek yüklenicinin borçları nedeniyle uygulanan haciz ve ipotekler gerek işin terk edilmesi karşısında davacı arsa sahiplerinin teslim zamanını beklemeksizin akdi feshetme hakkı doğduğundan sözleşmenin feshine, davalıya verilen tapu kaydının iptali ile davacıların hissesi oranında adlarına tesilcine karar verilmesi ve tazminat ile ilgili istemin esasının incelenmesi gerekiken bu hususlar üzerinde durulmadan delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 13.05.2015 tarihli ve 2013/341 Esas, 2015/506 Karar sayılı kararıyla, davalının süresinde inşaatı bitiremeyeceği, davalı şirketin iflas erteleme davası açtığı, davacıların fesih talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1- Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve ikinci kişi ... ...Ltd.Şti vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2- Yargıtay (kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 12.04.2018 tarih ve 2017/2508 Esas, 2018/2762 Karar sayılı kararı ile ... Şirketinin temyiz isteminin bu şamada müdahale talebinde bulunulamayacağından reddi gerektiği, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının ise yerinde görülmediği, 10 parsel nolu taşınmazda kat irtifakı tesis edildiği bağımsız bölümlerin bir kısmının 3. kişilere devredildiği ve bunların davada taraf olmadıklarının gözden kaçırılmadan infazı mümkün hüküm tesisi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği, inşaatı terk ettiği ve tamamlamadığı, davacıların sözleşmenin feshi ile davalıya verilen tapu kayıtlarının iptalini isteme hakkının oluştuğu, ancak davalı yüklenicinin tapu devrinden sonra dava konusu taşınmazda kat irtifakı tesis edildiği ve bir kısım bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere devredildiği, satış tarihleri ve satın alınan yapıların tamamlanma oranları dikkate alındığında davalıların henüz büyük oranda tamamlanmamış bir binadan bağımsız bölüm edinmeyi amaçladıkları, bunun için de bağımsız bölümle bağlantılı, arsa payı aldıkları anlaşıldığından araya dava dışı üçüncü kişiler girse dahi alıcının, arsanın gerçekte, yükleniciye ait olmadığını, arsa payı karşılığı ona bu payın verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde kendisine bırakılan bağımsız bölümler ve arsa paylarında hakkının doğmayacağını bilmekte ve dolayısı ile arsa maliki tarafından arsa payının iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devraldıkları, kaldı ki yapılan bir kısım satış işleminde davalı ... Ltd. Şti'nin bizzat kendi yetkili temsilcisinin yükleniciden satın aldığı payı temsilcisinden aynı tarihte devraldığı, yine bir kısım satışların araya 3. kişiler girse bile yükleniciden payı devralan 3. kişinin aynı tarihte bunu 4. kişiye devrettiği, bir kısım satışları yükleniciden 2009 yılında payı alan 3. kişinin 2013 yılında yaptığı görülmekte ise de inşaatın 2009 yılından 2013 yılına karar kayda değer bir ilerleme kat etmediği, bu halde alıcıların yapabilecekleri bir araştırma ile inşaatta yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaatı terk ettiğini kolaylıkla fark edebilecekleri hususları da dikkate alındığında 4. kişilerin de iyiniyetli olduklarından söz edilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, 9 parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline, 743.306,06 TL'nin davalıdan, birleşen davaların kabulü ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen 2019/17 Esas sayılı dosyada davalılar ve 2018/835 Esas sayılı dosyada davalı ... vekili ile birleşen 2018/835 Esas sayılı davada davalılar ... Ltd. Şti, ..., ..., ..., ... mirasçıları, ..., ... Gıda Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Birleşen 2018/835 Esas sayılı davada bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinat duvarının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, binanın değerinin alınan bilirkişi rağorundan daha fazla olduğunun haricen alınan teknik raporda belirtildiğini, çelişki olduğunu, inşaatın tamamlanma seviyesinin çok daha fazla olduğunu, müvekkillerinin bir kısmının 4.kişi konumunda olduğunu, taşınmazın sahibi ve yüklenici olarak ... Şirketini bildiklerini, davacıların inşaat başlar başlamaz tüm tapuları yükleniciye devrettiğini, tapuda şerh olmadığını, özel kişilerin mülkiyet hakkının çatıştığını, müvekillerinin tapu kaydına güvenerek yüklenici ve onun halefi durumundaki 3.kişilerden taşınmaz hisselerini satın aldıklarını, mal sahipleri ise şerh vs koymadığından iyiniyetli sayılamayacaklarını, hiçbir teminat almaksızın, 3. şahısları da mağdur edecek şekilde inşaat başlamadan tüm tapuları devrettiklerinden riski kabullendiklerini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.Birleşen 2019/17 Esas sayılı dosyada davalılar ve 2018/835 Esas sayılı dosyada davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; ... A.Ş.'den taşınmaz satın alan bir kısım davalıların, iyiniyetli 3. kişi olarak kabul edilmesi gerektiğini, zira taşınmazı satın aldıkları tarihte malik ... A.Ş. olup, edinme sebebinin ise kat irtifakı tesisi olduğunu, iyiniyetli 3. kişi konumunda olan bu davalıların, kat karşılığı inşaat sözleşmesini veyahut davacıları bilmediğini, davaya konu taşınmazların ... A.Ş.'ye ait olduğunu, ... A.Ş.'nin kendi arazisi üzerine inşaat yaptığını zannettiklerini, kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin hiçbir şerh bulunmadığını, kötüniyetli olduklarına dair dosya kapsamında hiçbir delil bulunmadığını, müvekkillerimin de yer aldığı bir kısım davalıların ise iyiniyetli 4. kişi konumunda olduğunu, zira müvekkillerin; ... A. Ş.'den değil, ... A.Ş.'den taşınmaz satın alan kişilerden taşınmaz satın aldığını, müvekkillerinin tapu kütüğünü, taşınmazı ...'nun veya satın aldığı 3. kişinin nasıl edindiğini incelemek gibi bir zorunluluğu olmadığını, taşınmazlarını satın aldıkları tarihte tapu kayıtlarında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin hiçbir şerh bulunmadığını, sözleşmeyi bildikleri veyahut kötüniyetli olduklarına dair dosya kapsamında hiçbir delil bulunmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, her bir davalı yönünden adına kayıtlı taşınmaz değeri üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmeksizin 3. ve 4. kişi adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil taleplerinin aynı davada dinlenilmeyeceğini, dava dilekçesindeki TC kimlik numarası eksikliği nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, talebin zamanaşımına uğradığını, faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada sözleşmenin feshi, tapu iptal ve tescil ve tazminat birleşen davalarda tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427 inci ve devamı maddeleri, 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 vd maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; birleşen 2019/17 Esas sayılı dosyada davalılar ve 2018/835 Esas sayılı dosyada davalı ... vekili ile birleşen 2018/835 Esas sayılı davada davalılar ... Ltd. Şti., ..., ..., ..., ..., ... mirasçıları, ..., ... Gıda Ltd.şti vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. HMK'nın 297/2. maddesi gereğince, mahkemelerce; her bir talep hakkında; açık, şüphe ve tereddüte yer vermeyecek, özetle infazı kabil şekilde hüküm tesis edilmelidir.
Mahkemece asıl ve birleşen davalarda tapu iptal tescil yönünden kurulan hükümde “tapunun 31.03.2008 tarih ve 2003 yevmiye no.lu resmi senedinde de belirtilen hisseleri nispetinde davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmiştir. Söz konusu hükümde atıf yapılan 31.03.2008 tarihli resmi senet incelendiğinde davalı yüklenici ... Lokantacılık inş. Tur. A.Ş.'ye arsa sahiplerince devri yapılan üç ayrı taşınmaz olduğu ve davacıların taşınmazlarda farklı hisseleri olduğu, devirden sonra 7 ve 8 nolu taşınmazların tevhit edilerek 10 nolu bağımsız bölüm olduğu ve taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle atıf yapılan resmi senede göre tapuda işlem yapılması kararı infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir.
Bu durumda mahkemece, davacılar vekiline hangi davacı için hangi bağımsız bölüm ve hisse oranı istendiği açıklattırılıp, davacılara isabet edecek bağımsız bölüm ve hisse oranlarını belirleyen bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun şekilde infazı mümkün bir hüküm tesis edilmesi gerektiğinden, kararın re’sen bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.nolu bentte açıklanan sebeplerle birleşen 2019/17 Esas sayılı dosyada davalılar ve 2018/835 Esas sayılı dosyada davalı ... vekili ile birleşen 2018/835 Esas sayılı davada davalılar ... Ltd. Şti, ..., ..., ..., ... mirasçıları, ..., ... Gıda Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmeyen davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi