"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; ... ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/1881 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 21.07.2017 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan şikayet olunan takibinden borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usule aykırı olduğunu, haczinin süresinde satış istenmediğinden düştüğünü ve ihale tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılan borçlu şirket hakkında işlemlere devam edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde, yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, borçlu şirkete çıkarılan tebligatın 31.01.2011 tarihinde tebliğ edildiği, anılan tebligat parçası incelendiğinde borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, satışı istenilen taşınmazın haciz tarihi olan 25.02.2011 tarihi itibari ile uygulanması gereken (6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki hali ile) İİK'nın 106.maddesinde; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden nihayet bir sene ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir” hükmüne yer verildiği, buna göre icra dosyası incelendiğinde satış isteme süresinin geçmediği, haczin düşmediği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili; şikayet olunan takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olarak tebliğ edildiğini, tebligat üzerinde ismi bulunan ''... '' adlı kişinin gerçekte var olup olmadığının belli olmadığını, tebliğ tarihi olarak 31.01.2011 belirtilmiş ise de ... adresinden yapılan sorgulamada tebligat tarihinin 02.02.2011 olarak belirtildiğini, şikayet olunanın satış isteme sürelerini geçirmiş olması nedeniyle haczinin düştüğünü, borçlu şirket sicilden terkin edildiğinden ihya edilmeden takip işlemlerine devam edebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve şikayetin kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, şikayet olunan takibinden gönderilen ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21/1 maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği, 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değiştirilen İİK'nın 106/1 maddesinin değişiklikten önce başlatılan takip işlemleri hakkında uygulanamayacağı bu nedenle şikayet olunan haczinin ayakta olduğu belirtilerek, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi vekili; istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 142 vd. maddeleri ile Geçici 10 uncu maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12, 13 ile 21 inci ve ilgili Tüzüğün 18 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle, şikayet dışı borçluya şikayet olunan takibinden yapılan ödeme emri tebliğinin ilgili yasa ve tüzüğe uygun olması ile satış isteme süresi bakımından İİK'nın Geçici 10. maddesine uygun işlem yapılmış olmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, şikayetçi vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.