"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/61 E., 2023/269 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ... 2-... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 25.03.2013
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/240 E., 2019/506 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekilince duruşmalı, davacı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalılardan ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile davacı Arbioğaz Çevre Tekn. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı yüklenici vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 28.07.2009 tarihli ...Belediyesi İçme Suyu Şebekesi Rehabilitasyon, Kanalizasyon Şebekesi, Atıksu Deşarjı, Atıksu Arıtma Tesisi Projesi yapım işine dair sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 15.09.2009 tarihinde yürürlüğe girdiğini, ...atıksu arıtma inşaatı projesinin tasarım, yapım ve işletme safhalarını içermekte olduğunu, sözleşme süresi olarak 18 aylık bir süre belirlendiğini, bu sürenin 12 aylık döneminde tasarım, inşaat, temin, kurulum, ön işletmeye ve işletmeye alma evrelerinin tamamlanmasının öngörüldüğünü, geri kalan 6 aylık sürenin ise deneme süresi olarak belirlendiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yapılması gerekli kamulaştırma işlemlerinin süresinde yapılmaması ve güzergah değişikliği nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, iş programının haksız ve sözleşmeye aykırı olarak revize edilmemesi nedeniyle müvekkilinin fiyat farklarını alamadığını, yatırım teşvik belgesinin geç alınmış olması nedeniyle ilave giderlerin davalı tarafından tazmin edilmediğini, vergi tevkifatlarının geç iadesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin deneme işletmesi döneminde doğan zararları ve bu nedenle ödenmesi gereken işletme giderlerinin belediye tarafından ödenmediğini belirterek kamulaştırma işlemlerinin geç yapılması nedeniyle uğranılan zarar 1.768.461,26 TL, güzergah değişikliği nedeniyle uğranılan zarar 727.888,64 TL ve 20.867,53 €, iş programının revize edilmemesi nedeniyle uğranılan zarar 467.167,81 TL, yatırım teşvik belgesinin geç alınmış olması nedeniyle uğranılan zarar 123.190,59 TL, vergi tevkifatlarının geç iadesi nedeniyle uğranılan zarar 44.874,35 TL, deneme işletmesi döneminde atıksu sağlanmaması nedeniyle uğranılan zarar 868.419,23 TL ve 33.493,24 €, deneme işletmesi döneminde davalı ... Belediyesi tarafından ödenmesi gereken hakediş ve işletme giderlerinin sözleşmeye uygun olarak ödenmemiş olması nedeniyle 190.376,39 € olmak üzere toplam 4.000.011,88 TL ve 244.737,16 € karşılığı 575.132,33 TL olmak üzere toplam 4.575.144,20 TL alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde özetle; gecikmeden ötürü davacı zararlarının karşılandığını, farklı zarar talep edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca işin gecikmesinde davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; sözleşme konusu işin tasarım ve yapım döneminde davalı tarafından kamulaştırma işlerinin yapılmamış olması nedeniyle gecikmeler olduğu, bu hususun davacıya ofis gideri ve kâr eksikliği olarak yansıdığı, söz konusu zararın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 1.036.097,85 TL hesaplandığı, deşarj hattındaki güzergah değişikliği nedeniyle davacı yüklenicinin uğradığı zararın 69.718,69 TL ve 11.807,24 € olduğu, kamulaştırmanın geç yapılması, yapım aşamasında 4 kez süre uzatımı verilmiş olmasına rağmen iş programının ve ödenek aktarımının verilen süreye paralel olarak dağıtılmamasından dolayı ortaya çıkan fiyat farkının 366.451,20 TL olduğu, davalı tarafından alınması gereken vergi dairesi istisna yazısının yaklaşık 1 yıllık gecikme ile alınmasından dolayı davacının uğradığı zararın 123.190,59 TL olduğu, belediye tarafında verilen süre uzatımları neticesinde Gelir Vergisi Kanunu gereğince hakedişlerden yapılan %3 oranındaki gelir vergisi kesintisinin yüklenici tarafından iade alınmasının yaklaşık 1 yıl ötelenmesi nedeniyle yüklenicinin uğradığı zararın 44.874,35 TL olduğu, deneme işletmesi döneminde atık su arıtma tesisinin işletiminin yapılabilmesi için sözleşmenin ilgili maddesinde 3.000 metreküp/gün debi atık suyun işveren tarafından sağlanamaması sebebiyle toplamda 5 ay gecikme olduğu, bu nedenle yüklenicinin işletme ve personel giderinin bulunduğu, bu süreçte 87.845,56 € zararın olduğu anlaşılmakla, belirtilen kısımlar yönünden davacının talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin zarar kalemleri ispatlanamadığından reddine, her ne kadar sözleşme başlangıçta ...Belediyesi ile yapılmış ise de, yasal değişiklik nedeniyle devam eden süreçte MUSKİ'nin sorumluluğuna girdiği, tüm dosya kapsamı daha önce alınan bir kısım raporlardaki bilirkişilerin uzmanlık alanının somut uyuşmazlığa yeterli olmadığı, uzun araştırmalar sonucu dava konusu uyuşmazlığa vakıf olduğu tespit edilen bilirkişilerce düzenlenen son rapor tüm dosya kapsamına uygun ve diğer raporlar ile aradaki çelişkiyi de giderir şekilde açıklamalı olmakla hükme esas alınarak Euro olarak belirlenen bedelin dava tarihindeki TL/Euro kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle 234.180,80 TL olduğu, toplam 1.874.516,76 TL davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı ... vekilince duruşmalı, davacı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili ile davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine dosya duruşmalı olarak incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan 28.07.2009 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici, ...Belediyesi İçme Suyu Şebekesi Rehabilitasyon, Kanalizasyon Şebekesi, Atıksu Deşarjı, Atıksu Arıtma Tesisi rojesi yapım işini üstlenmiştir. Sözleşmeye konu makine ve cihazların da yatırım teşvik belgesine ekli listelerde bulunduğu, bu listelerde yer alan makine ve cihazlar için KDV Kanunu’nun 13/d maddesi kapsamında istisna uygulaması söz konusu olmakla birlikte, istisna uygulaması için yatırım teşvik belgesinin yanı sıra yatırımcı kuruluşun kendi vergi dairesinden alacağı “istisna yazısı”nda gerektiği, mahkemece davalı idarenin bu istisna yazısının geç alınıp davacı yükleniciye tesliminde kusurlu olduğu gerekçesiyle 123.190,59 TL zararın tahsiline karar verilmiş ise de, davacı yüklenicinin istisna uygulamasından yararlanabilmesi için davalı tarafça 31.03.2010 tarihinde yatırım teşvik belgesinin, 01.07.2011 tarihinde de istisna yazısının alındığı anlaşılmıştır. Borçlu temerrüdünden bahsedebilmek için alacaklının yöntemine uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş ya da kararlaştırılan kesin vadede borcun ifa edilmemiş olması gereklidir (6098 sayılı TBK 117. maddesi). Somut olayda, davacı yüklenicinin davalıyı “istisna yazısı” alınması konusunda ihtarda bulunmadığı, sözleşmede bu konuda açık bir süre öngörülmediğinden davalının belgenin geç alınmasında kusuru ispat edilemediğinden bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece ayrıca iadesi gereken vergi stopajının işin geçici kabulünün geç yapılması nedeniyle bir yıl gecikmeli olarak istenebilecek olması nedeniyle 44.874,35 TL’ye hükmedilmiş ise de, yapılan hesaplamanın faiz hesabı olduğu, davacı yüklenicinin bu konuda somut zararını ispat edemediği gibi davalının temerrüde de düşürülmediği anlaşıldığından bu alacak kalemi bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın belirtilen hususlarda bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/240 Esas, 2019/506 Karar ve 19.09.2019 karar tarihli kararının davalı ... lehine BOZULMASINA, Dairemizdeki duruşmada vekille temsil olunan davalı ... yararına takdir olunan 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’ye verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.09.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.