Logo

6. Hukuk Dairesi2023/157 E. 2024/26 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya karşı açılan hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin itirazın iptali davasında, davalının hizmetin eksik ifa edildiği iddiasıyla yaptığı itirazın haklı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin davacı alacağının varlığını kabulüne ve davalının itirazının haksız olduğuna dair tespit ve değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasındaki hizmet sözleşmesi gereği müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği, hizmet bedellerine karşılık kesmiş olduğu faturalara da davalı tarafından itiraz edilmediği, bu durumun davalının ticari defterlerinin incelendiğinde anlaşılacağı, müvekkilinin tüm uğraşlarına rağmen davalının tüm ödemeleri yapmadığı, bu nedenle bakiye alacakları için ... İcra Müdürlüğü'nün 2020/5438 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıkları, davalının icra takibine herhangi bir borcu olmadığını belirterek itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazından sonra davacı müvekkilin hesabına borca mahsuben 50.000,00TL ödeme yaptığı, davalı borçlunun tüm itirazlarının haksız ve mesnetsiz olup, borçlu davalının borca haksız olarak itiraz ettiğinden dolayı, davalı tarafından ödenen 50.000,00 TL nin mahsubu sonrasında bakiye kalan 115.093,18 TL yönünden itirazın iptali ve takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gereklerini tam olarak yerine getirmediğini, borcunu ifa etmemesine rağmen faturaları düzenlediğini, hizmet yerine getirilmemesine rağmen düzenlenen faturaların VUK gereği yanıltıcı belge niteliğinde olduğunu, Yargıtay 11. HD 2004/7832E- 2005/4738 K vb kararları gereği faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemesinin sadece fatura içeriğindeki verilerin doğru olduğu karinesinin doğacağını ... veya hizmetin yapılmış olduğu anlamını taşımadığını, davacının hizmeti ifa etmeden kendi düzenlediği fatura nedeniyle hizmeti ifa ettiğinden bahisle icra takibi başlatmasının hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlık halinde faturayı düzenleyenin işin yapıldığını ispat etmesi gerektiğini, davanın reddi ile davacının kötüniyetli takibi nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamında toplanan deliller, emredici hukuk kuralları ve ilgili yasal düzenlemeler karşısında dosyanın bir bütün olarak yapılan değerlendirmesinde; davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu kanaatiyle icra takibi başlattığı icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, her ne kadar itiraz edilmiş ise de dava tarihinden önce davacıya ödeme yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda belirlenen miktar itibariyle davacının itiraz üzerine durmasına karar verilen takip nedeniyle itirazın iptali davası açmakta haklı olduğu, itirazın iptali davalarının maddi anlamda hüküm teşkil etmesi karşısında miktarın net bir şekilde belirlenmesi gerektiği ve asıl alacak 87.682,41 TL yönünden talepte haklı olunduğu her ne kadar yargılama sırasında ödeme yapılmış ise de bunun infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği ve davacının faiz talebi yönünden ise takip talebine konu edilen 27.411,77 TL faiz yönünden taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği, davacının icra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise dava açmakta haklılığını tespit eden davacının alacığının likit olması karşısında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacının sözleşme uyarınca yükümlülüklerini sözleşmede kararlaştırılan doğrultuda yerine getirmemiş olmasına rağmen davalı idarenin hak kaybına uğramasına neden olduğunu, borcun ifa edilmemesine rağmen fatura düzenlenmiş olmasının muhteviyat itibariyle yanıltıcı belge mahiyetinde olduğunu, davacının yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmemiş olmasına rağmen fatura düzenlendiğini ve taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay kararları gereği fatura içeriğine 8 gün içinde itiraz edilmemiş olmasının sadece fatura içeriği verilerin doğru olduğuna karine olduğunu, hizmetin yapıldığı anlamına gelmediğini, uyuşmazlık halinde borcun gereği gibi yapıldığını faturayı düzenleyip gönderenin usulüne uygun olarak ispat etmesi gerekeceğini, ispat yükü davacıda olmasına rağmen davacının iddialarını ispat edemediğini, belirtilen nedenlerle kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinaf talebinde ileri sürdüğü hususları temyiz talebi olarak tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı ile aralarındaki hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemeleri'nin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ileri sürülen temyiz sebeplerine göre ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.