Logo

6. Hukuk Dairesi2023/1659 E. 2024/102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının ödenmesi talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmelerinin kamu düzeninden olduğu ve tarafları olmasa dahi idareyi bağladığı, dolayısıyla idarenin sözleşmede aksine hüküm bulunsa dahi toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkını yükleniciye ödemek zorunda olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 30.12.2016 tarihinde 01.01.2017-31.10.2017 dönemi için Temizlik Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, Yüksek Hakem Kurulu kararı ile müvekkilinin 294.732,44 TL’lik toplu ... sözleşmesi fiyat farkı alacağının oluştuğunu, alacağın tahsili için icra takibinde bulunduklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının aleyhte başlattığı icra takibinin konusu faturanın davalının ilgili birim kayıtlarında rastlanılmadığı, tek taraflı faturanın düzenlenmiş olması borç ilişkisi kurulduğu anlamına gelmeyeceği, temerrüt koşullarının oluşmadığını, dava konusu alacağın kaynağının Yüksek Hakem Kurulunun 21.02.2018 tarihli kararı ile bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı olduğunu, müvekkili tarafından ödenmesi gerektiği yönündeki iddianın hem ilgili mevzuat hükümleri hem de taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, sözleşme kapsamında davacı firmaya bağlı olarak davalı idare bünyesinde çalışan personeller için toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının ödenmesine ilişkin Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 21.02.2018 tarihli kararının alındığı, davacının 294.732,44 TL fiyat farkından kaynaklı alacağının bulunduğu, davacının icra takibindeki faiz talebinin temerrüt tarihi itibariyle yerinde olduğu, alacağın fatura alacağı olması ve likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına ilişkin şartların mevcut olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; icra takibine konu faturanın müvekkilinin kayıtlarında yer almadığını, tek taraflı fatura düzenlenmiş olmasının bir borç ilişkisinin kurulduğu anlamına gelmeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığını, imzalanan sözleşme ve eki şartnameler gereği işçinin her türlü özlük haklarının ödenmesinden yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, Kamu İhale Yasası uyarınca ihale makamı ve müteahhit firma ilişkisinin mevcut olduğunu, sözleşmenin ''Sözleşme Bedeline Dahil Olan Giderler'' başlıklı 7. maddesinde “Taahhüdün (ilave işler nedeniyle meydana gelebilecek artışlar dahil) yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderleri ile 154 personelin işçilik, yemek, yol giderleri sözleşme bedeline dahildir.'', sözleşmenin 36. maddesinde ise ''Yüklenici işveren sıfatı ile çalıştırdığı personele karşı her türlü muamele, özlük hakları ve ... mevzuatından doğan ödevlerinden doğrudan doğruya sorumludur'' hükümlerinin bulunduğunu, sözleşmenin eki Teknik Şartnamenin madde 7.9 ''Yüklenici işveren sıfatı ile çalıştırdığı personele karşı her türlü muamele, özlük hakları ve ... mevzuatından doğan ödevlerinden doğrudan doğruya sorumludur.'' hükmü ve Teknik Şartnamenin 5.15 maddesinde ise ''Sosyal Sigortalar Mevzuatı ile her türlü işçi ve işveren hakkındaki mevzuata göre işçi alınması, işçi haklarının ödemesi, işçi çıkarılması ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye ait olup, Kurum bu konularda sorumlu sayılmayacaktır'' hükmünün bulunduğunu, dolayısıyla işveren sıfatına sahip olmayan müvekkilinin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan farkı alacaklarından sorumlu olmasının da söz konusu olmadığını, dava konusu alacağa dayanak olarak gösterilen toplu ... sözleşmesi sürecinin müvekkilinin üyesi olduğu veya herhangi bir şekilde yetkilendirdiği bir kamu işveren sendikası tarafından yürütülmediği gibi bu konuda yüklenici firmaya verilmiş bir yetkinin de bulunmadığını, bu nedenle toplu ... sözleşmesinden kaynaklı fiyat farkından bir sorumluluklarının bulunmadığını ve davanın reddinin gerektiğini, davacı ile akdedilen sözleşmenin ''Fiyat Farkı Ödenmesi ve Hesaplanması Şartları'' başlıklı 14. maddesine göre de davacının ... bu sözleşme kapsamında idarelerinden ayrıca fiyat farkı talebinde bulunamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, temerrüt koşulları oluşmadığından, kararın faiz talebinin yerinde olduğuna ilişkin kısmının da kabulünün mümkün olmadığını, buna rağmen mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin faiz talebinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 8. maddesinde, aynı Kanun’un 62/e maddesi kapsamında ihale edilen işlerde alt işveren tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak şekilde toplu ... sözleşmesi imzalanabileceğinin, toplu ... sözleşmesi kapsamında getirilen ücret yardımları ve sosyal haklardan toplu ... sözleşmesini imzalayan sendikanın üyelerinin faydalanacaklarının düzenlendiği, 22.01.2015 tarihli Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarda Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde "Alt işveren işçilerinin ücret ve sosyal haklarında, toplu ... sözleşmesine bağlı olarak meydana gelecek artış sebebiyle her bir işçiye alt işveren tarafından yapılacak ilave ödeme neticesinde işçiliğe bağlı giderlerde oluşacak artışlar, kamu kurum ve kuruluşlarınca fiyat farkı olarak alt işverene ödenir." hükmüne yer verildiği, davalının usulüne uygun temerrüt ihtarı ile temerrüde düşürüldüğü, davalının ne kadar borçlu olduğunu tek başına tespit edecek durumda bulunduğu, bu nedenle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekilince istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet alım sözleşmesine dayalı toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanununun 33 ve devamı maddeleri, Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarda Toplu ... Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 5 nci maddesi,

3. Değerlendirme

3.1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.2. Davacının istihdam ettiği işçilerinin Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikasına (Hizmet-...) üye oldukları, toplu ... sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulunun 21.02.2018 tarihli kararı ile 01.02.2017-31.10.2017 dönemi için bağıtlandığı, toplu ... sözleşmesinin taraflarının davacı alt işveren ile Tüm Belediye ve Genel Hizmet İşçileri Sendikası( Hizmet-...) olduğu görülmüştür.

Anayasal bir hak olan toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme yapma hakkı, hukuki kaynağını Anayasadan alan ve sosyal taraflara yasa gücünde düzenleme yapma yetkisini veren sosyal bir haktır.

Toplu ... sözleşmesi niteliği gereği kamu düzeninden olup, bireysel ... sözleşmelerinden farklı olarak sözleşmeye taraf olmayanları da bağlar. Zira 6356 sayılı Kanun'un m. 38/1 inci maddesinde, işyeri devri halinde devralınan işyerinde yürürlükteki toplu ... sözleşmesinden doğan hak ve borçların, yeni bir toplu ... sözleşmesi yapılıncaya kadar toplu ... sözleşmesi hükmü olarak devam edeceği düzenlenmiştir.

Davacı yüklenici ile davalı kurum arasında yapılan hizmet sözleşmesi ile davacı yüklenici bir işi kendi işçileri ile yapmayı üstlenmiştir. Çalışan işçiler davacı işçileridir. Davalı işverenin ... hukukuna göre işçiye karşı sorumlu olmasına ilişkin hükümlerin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine yansıtılması mümkün değildir. İşçinin davalı işveren ile bir ilişkisi bulunmadığından sözleşmede aksine bir hüküm bulunmaması halinde davacı yüklenici işçinin tüm sosyal ve maddi haklarından sorumludur.

Bununla beraber toplu ... sözleşmelerinin yukarıda anlatılan kamu düzenine ilişkin olmasının bir sonucu olarak sözleşmede aksine hüküm olsa dahi toplu ... sözleşmesi işvereni de bağlar. Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin Yüksek Hakem Kurulu Karar tarihinden önceki tarihli olduğundan ve sözleşmede aksine hüküm bulunsa dahi işveren kanundan kaynaklanan (asgari ücret artışı, toplu ... sözleşmeleri gibi) ücret artışlarını işçilere yansıtmak zorunda olduğundan bu ödeme sorumluluğunu sözleşme hükmünü gerekçe göstererek yükleniciye yükleyemecektir.

3.3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.