"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/48 E., 2023/121 K.
HÜKÜM : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/54 E., 2022/592 K.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafla yapılan satım sözleşmesi gereğince davalı firmanın Halley Bisküvileri Otomatik Koli Dolum sisteminin kurulmasını üstlendiğini, yaptırılacak sistemin niteliğini, özelliklerini, yapım süresinin, iade koşullarının taraf iradelerine uygun olarak kararlaştırıldığını, teknik şartnameli bir sözleşme düzenlendiğini, karşılıklı imzalandığını, bu iş için 102.942,40 Euro ödediklerini, kendi üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiklerini, buna rağmen karşı tarafın koli paketleme işleminin otomatik olarak gerçekleştirileceği vaadi ile yapımı üstlendiği sistemi, sözleşme şartlarına uygun bir şekilde teslim etmediği gibi zararlarının çoğalmasına neden olduğunu belirterek, ayıplı mal teslimi nedeniyle sahip oldukları haklar saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin işletmesine kurulumu yapılan Robotlu Koli Dolum Makinesinin performans yetersizliği nedeniyle davalıya iadesine, davalıya ödenen 102.942,40 Euro'nun ödemenin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kurulan ticari satım sözleşmesi gereğince, Türk Ticaret Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, taraflar arasında yapılan 16/10/2012 tarihli sözleşme ile davacı tarafından kendilerine Halley Otomatik Koli Dolum Sistemi siparişi verildiğini, siparişi yerine getirmek için çalışmalara başladıklarını, davacı tarafın 02/11/2012 tarihinde bir maille sistemin 4.1.3 matris yerine 3.2.2 matrisine dönüştürülmesini istediğini, davacının değişiklik nedeniyle doğacak fiyat farkını başka siparişlerle telafi edeceğini belirtmesi ve karşılıklı iyi niyet ve şifahi sözlere güvenerek değişiklik teklifini kabul ettiklerini, kendi fabrikalarında yapılan ön kabulle sistemin faturasının kesilerek % 90 ödeme aldıklarını, makinenin sevkıyatını gerçekleştirdiklerini, teslimattan sonra davacı tarafın 28/08/2013 tarihli maille sistemin düzgün çalıştığını ve istenilen kapasitelere cevap verdiğini bildirdiğini, sözleşme kapsamı dışına çıkılmış olmasına rağmen %98 verimin karşılandığını, bu kapasitenin davacı şirket tarafından kabul edildiğini, kabulden sonra kendilerine usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin 2015/122 E., 2017/217 K. sayılı kararı ile; dosyaya sunulan kök ve ek rapor ile taraflar arasında yapılan satış sözleşmesi gereğince nitelikleri belirtilen makinanın davalı tarafça kurularak teslim edilmediği, sözleşme şartlarına aykırı teslim edilen makinanın davacının iade etme seçimlik hakkını kullandığı gerekçesiyle, davacı tarafından davalıya satılan robotlu koli dolum makinesinin davalıya iadesine, makinenin bedeli olarak davalıya ödenen 102.942,40 Euro'nun iadenin gerçekleştiği tarihten itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; ayrıca talep edilen işçilik bedelinin ise, davacı tarafın bu hususla ilgili olarak kaç işçi çalıştırdığı, çalıştırılan işçilerin davacının çalıştırmış olduğu kendi işçileri olduğu, ayrıca makina da performans yetersizliği olmasına rağmen davacının makinayı belirli bir süre kullandığı hususu da dikkate alınarak bu talebin reddine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin 2020/916 E. - 2021/1250 K. sayılı, 28.12.2021 tarihli kararı ile; özel ve teknik bilgi gerektiren dava konusu makine hakkında bilgisi bulunan konusunda uzman üç makine mühendisinin de içerisinde yer alacağı bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve özellikle teknik itirazlarını karşılar bilirkişi raporu ve gerekirse ek rapor alınması; sözleşme şartlarında değişiklik yapılıp yapılmadığının tartışılması; teknik itirazların karşılanarak ayıbın türü, niteliği, niceliğinin tespiti, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması; davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğinde işçilik giderleri yönünden açık bir talepte bulunup bulunmadığının tartışılması; açık bir talepte bulunduğunun değerlendirilmesi halinde iş sahibinin kaç işçi çalıştırdığının belirsiz olduğu gerekçesiyle, talebin reddi kararı hatalı olduğundan işin esasına girilmesi; kabule göre dava konusu makinenin faturası, sözleşme hükümleri ve keşif sırasında yapılacak tespitlere göre infazda tereddüt yaratmayacak şekilde kararda makinenin ayırıcı teknik niteliklerinin gösterilmesi gerekçesi ile sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu karar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, davanın eser sözleşmesi kapsamında teslim edilen makinenin ayıplı olduğu gerekçesiyle ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olduğu, makinenin kurulumunun yapılarak davacı tarafça çalıştırılmaması nedeniyle bilirkişi kurulu tarafından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararında belirtilen ayıbın türü, niteliği, niceliğinin tespitinin yapılamadığı, ayıbın türü, niteliği ve niceliği konusunda ispat yükünün davacıda olduğu, bu şekilde davacı tarafından makinenin ayıplı olduğunun ispat edilemediği, her ne kadar ıslah dilekçesi ile davacı tarafından ek işçilik giderinin de tahsili talep edilmiş ise de, dava dilekçesinde işçilik giderine ilişkin dilekçe içeriğinde beyan olduğu, ancak dava dilekçesinin sonuç kısmında işçilik giderinin tahsilinin talep edilmediği, ayrıca dava dilekçesi içeriğinde de işçilik giderinin talep edildiğinin belirtilmediği, bu nedenle işçilik giderine ilişkin açılmış bir davanın bulunmadığı, ıslahın da söz konusu olmayacağı gerekçesi ile davacının malın iadesi ve alacağın tahsiline ilişkin davasının reddine, ıslah dilekçesi ile talep edilen işçilik alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi tarafından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1. Dosyada dayanılan deliller içerisinde, yüklenici tarafından işin ayıplı yapıldığına ilişkin, davacı iş sahibince delil tespiti yaptırılmış olması, ilk derece mahkemesince dava konusu makine başında makine mühendisi bilirkişinin de içerisinde yer aldığı bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak teknik incelemelerin yapıldığı, bilirkişi kurulu raporunun ve bilirkişi kurulu ek raporunun düzenlenmiş olması doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararın kaldırılmasına ilişkin kararında, teknik itirazların karşılanarak ayıbın türü, niteliği, niceliğinin tespiti, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması; davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğinde işçilik giderleri yönünden açık bir talepte bulunup bulunmadığının tartışılması; sözleşme hükümleri ve keşif sırasında yapılacak tespitlere göre infazda tereddüt yaratmayacak şekilde kararda makinenin ayırıcı teknik niteliklerinin gösterilmesi belirtilmişse de Halley bisküvileri üretim ve paketleme işinin davacı iş sahibinin Gebze'de bulunan fabrikasında gerçekleştiği, Ankara fabrikasında üretimin olmadığı sabit olmakla, dosya kapsamında mevcut delil tespiti raporu ve bilirkişi tarafından sistemin demonte hale getirilmeden önce mahallinde yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi kurulu raporu, bilirkişi kurulu ek raporuna rağmen, dava konusu Halley bisküvileri otomatik koli dolum sistemi makinesinin yeniden kurulup çalıştırılmasının istenmesinin davacıya yüklenemeyecek bir ödev olması dikkate alınarak önceki raporlardaki değerlendirmeler esas alınarak, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile yapılacak bilirkişi incelemesine ve alınacak rapora göre değerlendirme yapılması gerekirken, anılan makine çalıştırılamadığından dolayı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre, kararı temyiz eden taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/54 E. - 2022/592 K. sayılı kararın BOZULMASINA, (2.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.