"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi(İlk Derece)
SAYISI : 2022/2 E., 2022/1 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki hakem heyeti kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı arsa sahipleri ile yüklenici ... Asya Şirketi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, ... Asya Şirketinin daha sonra müvekkili şirket ile birleştiğini, akabinde ... Asya Şirketi ile davalı Nurol Şirketi arasında “Hasılat Karşılığı Arsa Satış Sözleşmesi” düzenlendiğini, inşaatın yapımı, pazarlanması ve satışı işin bu sözleşme ile davalı şirketin üstlendiğini, elde edilecek hasılatın %54’ünün davalı şirkete, %13’nün ... Asya’ya, %33’ünün ise arsa sahiplerine ait olacağının kararlaştırıldığını, davalı Nurol Şirketinin, daha sonra yapılan 04.09.2013 tarihli ek protokole dayalı olarak ... Asya’nın alacağı hasılat payına karşılık, belirli bir iskonto oranı uygulayarak ... Asya’ya 19.750.000,00 USD ödeme yaptığını, daha önce yapılan 10.000.000,00 USD avans ödemesi de dahil edildiğinde, ... Asya’ya %13’lük hasılat payına karşılık 29.750.000,00 USD muhtemel hasılat payı ödendiğini, ek protokol ve sözleşmelerde, ileride elde edilecek hasılat bedeli muhtemel hasılat tutarını aşarsa, ... Asya’nın aşan kısım üzerinden %13 hasılat payı almaya devam edeceğinin, iskanın alınmasından itibaren bir yıl sonra satılamayan bağımsız bölümlerdeki ... Asya paylarının, bir taşınmaz değerleme şirketi tarafından belirlenecek değerler üzerinden davalı şirkete devredileceğinin, tespit edilen değerin ek protokol ile öngörülen tahmini satış hasılatının altında kalması halinde, ... Asya’ya satış bedelinin ödenmeyeceğinin, beklenen satış hasılatına ulaşması halinde Nurol şirketinin, ... Asya’dan avans iadesi talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığını, ... Asya’ya tahmini hasılat payı karşılığı olarak ödenen toplam 29.750.000,00 USD’nin hangi tarihteki dolar kuru üzerinden hesaplamaya esas alınacağı hususunda taraflar arasındaki sözleşmelerde açık bir düzenleme bulunmadığını ve bu nedenle muaraza ortaya çıktığı, sonradan yapılan ek protokol ve sözleşmeler ile ... Asya’ya yapılacak ödemenin niteliğinin hasılat payının erken ödenmesi olarak değiştirilmiş olduğunu ve buna göre hesabın ödemenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden yapılması gerektiğini, bu muarazının giderilmesi için hakem heyetine başvurduklarını, ayrıca hakem yargılaması sürerken taleplerini genişleterek, o tarihe kadar satışı yapılan bağımsız bölümlerin satış bedelleri üzerinden ilave hasılat paylarının tespit edilerek faizi ile birlikte ödenmesini de talep ettiklerini, hakem heyetince taleplerinin reddedildiğini, hakem heyetinin sözleşme ve yasa hükümlerini hatalı yorumladığını, tarafların eşitliği ilkesine ve hukuki dinlenilme hakkına açıkça aykırı hareket edildiğini, bir takım iddia ve dellilerinin hiç incelenmediğini, göz ardı edildiğini, kararın kamu düzenine aykırı olduğunu ileri sürerek, hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan hususların uyuşmazlığın esasına ilişkin olduğunu, iptal davasında bu hususların incelenemeyeceğini, davacının tüm iddialarının hakem heyeti kararında tartışıldığını, hakem heyetinin hukuki değerlendirme ve takdir yetkisine müdahale edilemeyeceğini, davacının tahkim sürecinde hakemlerin tarafsızlığı konusunda bir itiraz dile getirmediklerini, davacının iddialarının soyut ve dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI (İLK DERECE MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hakem heyetinin seçimi ve tahkim sürecinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hakem heyetince alınan bilirkişi raporlarına karşı itiraz imkanı tanındığı, davacı taraf, hakem heyetinin ve bilirkişi kurulunun yanlı olduğunu iddia etmiş ise de tahkim sürecinde bu yönden bir itirazda bulunmadığı, bilirkişinin beyanın alındığı duruşma tutanağının gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini iddia etmiş ise de herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeksizin anılan tutanağı imzaladığı, bahsedilen hususla ilgili bir soruşturma kaydı da bulunmadığı, bu yöndeki iddiaların soyut olduğu, dosya kapsamında eşitlik ilkesinin, hukuki dinlenilme hakkının ya da kamu düzeninin ihlal edildiğine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı, esasa ilişkin diğer hususların HMK’nın 439 uncu maddesi uyarınca iptal davasının konusu olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; hakem heyetinin yasa ve sözleşme hükümlerini hatalı yorumladığını, davalının ikrarlarının hiç sayıldığını, davalı lehine karar vermek için özel bir çaba içine girdiklerini, bu konuda bilirkişi ... ’nın tanık olarak dinlenilmesi taleplerinin reddedildiğini, hakemlerin bilirkişi çalışmasına ve raporuna müdahale ettiklerini, hakemlerce özellikle seçilmiş bazı belgelerin bilirkişiye teslim edildiğini, hazırladığı kapsamlı raporu bilirkişiye sundurmadıklarını, hakem heyeti kararından sonra bilirkişiyle temasa geçtiklerini, bilirkişinin bu hususlarda kendilerine bilgi verdiğini, bilirkiş tanık olarak dinlenmiş olsa idi hakemlerin yargılamadaki taraflı tutum ve davranışlarının tespit edilebileceğini, hakem kararının tarafların eşitliği ilkesine, hukuki dinlenilme hakkına ve kamu düzenine aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371, 407 ve devamı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Yargıtay duruşmasında vekili hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet
ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.