Logo

6. Hukuk Dairesi2023/206 E. 2024/289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı şirketle yaptığı güvenlik hizmet sözleşmesini haksız feshetmesi nedeniyle davacı şirketin tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmeyi fesih hakkı bulunsa da davacının sadece davalıya hizmet sunmak için aldığı ve başka işlerde kullanamayacağı malzemelere ait masraflarının davalı tarafından karşılanması gerektiği, bu sebeple davacı lehine hükmedilen kısmi tazminatın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan iki yıl süreli güvenlik hizmet sözleşmesinin davalı tarafça süresinden yaklaşık bir yıl önce sözleşmenin 10/b maddesi gereğince haksız olarak feshedildiğini, sözleşmenin zamanından önce haksız olarak feshi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı menfi zararların ve diğer tüm kayıpların davalı tarafından tazmini gerektiğini ileri sürerek kıyafet, telsiz ve sair teçhizat gideri, mali mesuliyet sigortası için yapılan harcama, istihdam edilen operasyon müdürü ve muhasebe müdürü için ödenen maaş, tazminat ve sigorta primleri, damga vergisi olmak üzere toplam 171.992,35 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin fesih işlemini sözleşmenin 10/b maddesinde yer alan düzenleme gereğince usule ve hukuka uygun olarak yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya dayanak sözleşmenin 10/b maddesinde açıkça davalı lehine 15 gün önceden yazılı fesih ihbarında bulunmak şartıyla tek taraflı fesih imkânı tanındığı, dolayısıyla sözleşmede düzenlenen bu koşulu davacının kabul ettiği, daha başlangıç aşamasında ticari yatırımının geri dönüş süresine hukuken yeterli güvence verilmeyen davacının bu sözleşmeyle yükümlülük altına girmemesinin mümkün olduğu, ancak davacının daha sözleşmenin kuruluş aşamasında henüz doğmamış tazminat talep hakkından peşinen vazgeçmesinin hukuka aykırı olduğu, davacının spesifik (özel) olarak davalıya sunacağı hizmet için satın aldığı ve başka şirketlerin güvenlik hizmetlerinde kullanılamayacak malzemelere ait masraflarından geriye kalan bir yıla tekabül eden kılık kıyafet bedeline ilişkin 19.377,88 TL'nin davalıdan tahsilinin gerektiği, diğer taleplerin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçeli kararında dayandığı raporun hatalı olduğunu, müvekkili şirketin çok fazla sayıda güvenlik görevlisi istihdam eden bir şirket olmadığını, sürekli olarak aldığı yeni projeler de bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirket nezdinde sözleşme gereği iki yıl süreyle istihdam edeceği personel için tamamen müstakil bir şekilde kıyafet, telsiz ve sair teçhizat tedarik ettiğini, sözleşmenin haksız olarak erken feshi nedeniyle tüm teçhizatın boşa çıktığını ve atıl hale geldiğini, ayrıca bilirkişiler tarafından makul sayıda kıyafet adet ve tutarları hesaplanırken yaz ve kış uygulamasının dikkate alınmadığını, personelin kullandığı yaz mevsimi için her birinden en az ikişer adet ve yine kış mevsimi için de her birinden en az ikişer adet olmak üzere belirlenip hesaplanması gerektiğini, tazminat ve damga vergisi hesaplarının hatalı olduğunu, rapora yapılan itirazların karşılanmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kılık kıyafet bedeline ilişkin olarak hükmedilen tazminatın hukuka aykırı olduğunu, davacının imzaladığı sözleşme çerçevesinde yükümlülük altına girdiğini, davacının tacir olup sözleşmenin koşullarını ve sonuçlarını algılayabilecek seviyede olduğunu, davacının tazminat hakkından vazgeçme hükmünü kabul ettiğini, sözleşmenin feshinin sözleşme çerçevesinde hukuka uygun görülüp davacının tazminat talep hakkı ile ilgili sözleşme maddesinin hukuka aykırı olduğunun belirtilmesinin de çelişkili olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, sözleşmenin 10/b maddesinde yer alan düzenleme gereğince sözleşmeyi usulüne uygun olarak feshettiği, 6102 sayılı TTK'nın 21/2 nci maddesi uyarınca tacir olmanın hüküm ve sonuçları gereği davacının basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, bu sebeple fesihte usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak sözleşme süresi gözönüne alındığında davacının sadece davalıya sunacağı hizmet için satın aldığı ve başka şirketlerin güvenlik hizmetlerinde kullanılamayacak malzemelere ait masraflarından geriye kalan bir yıla tekabül eden kısmının davalı tarafından karşılanması gerektiği anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurunun esastan reddine oy çokluğu ile karar verildiğini, muhalefet gerekçesinde belirtildiği şekilde davalının belirli süreli sözleşmede fesih hakkını hiçbir sebep olmadan kullanamayacağını, davacının davalıya ait toplam 7 şubede 46 personelle güvenlik hizmeti vereceği konusunda davacıya ... oluşturulduğunu, fesih hakkının dürüstlük kurallarına uygun kullanılmadığını beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinin feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

3.1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3.3. Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden; miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre kabul edilen ve temyize konu edilen toplam miktar 19.377,88 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

2. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.