Logo

6. Hukuk Dairesi2023/215 E. 2023/1399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, dava dışı şirket alacağının davalıya temliki nedeniyle, davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında yargı hakkının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Temel ilişkiye konu alt yüklenici sözleşmesinde yabancılık unsuru bulunması ve sözleşmede ... Krallığı mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle Türk mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargı hakkı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının kesin olduğu ve bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/963 E., 2022/766 K.

DAVA TARİHİ : 09.07.2021

HÜKÜM : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/407 E., 2021/843 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yargı hakkının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı katılma yoluyla davalı vekili ve davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili Avukat ... ile katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile dava dışı ... Yapı San. Tic. A.Ş. arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan işin 14/05/2016 tarihinde kesin hakedişinin yapıldığını ve dava dışı şirketin alacağının 88.000,00 USD’lik kısmının müvekkilince Ankara 30. Noterliğinin 07/09/2016 tarihli temliknamesi ile temlik alındığını, davalının kesin hakedişe ve ihtarlara rağmen alacaklarını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sunulan alt yüklenici sözleşmesinde davalının ... Şubesi ile dava dışı ... Yapı Şirketi'nin ... Şubesi arasında yapılan eser sözleşmesine ilişkin hususların düzenlendiği, şube olan yerin işlemlerinden merkezin de sorumlu olduğu, bu nedenle davalı tarafın husumet itirazının yerinde olmadığı, alacağın dayanağı olan alt yüklenici sözleşmesine konu işin ...'da yapıldığı, sözleşmenin 21. maddesi gereğince, ... Mahkemelerinin yetkili kılındığı ve ... Hukuku'nun uygulanacağına dair 23. Maddenin düzenlendiği, işte yabancılık unsuru bulunduğu, 5718 Sayılı Yasanın 24. maddesi ile 47. maddesi uyarınca, anlaşmazlıkların çözümünde tarafların yetkili kıldığı ülke mahkemesinin yetkili olacağı, bu durumda temel ilişkiye dayanan alacakta Türk Mahkemelerinin yetkili kılınmadığı, mahkemenin yargı hakkının bulunmadığı, temlik alan davacının da temlik eden ile aynı şartlara tabi olduğu ve sözleşme ile bağlı bulunduğu, davalı tarafın eksik ve ayıplı ifaya ilişkin savunmalarının da ... mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; yabancılık unsuru bulunduğu, işin ...'da ifa edildiğinin sabit olduğu, tarafların aralarındaki uyuşmazlıkta yabancı ülke mahkemelerinin yetkisini kararlaştırabileceklerini, temel ilişkinin yabancılık unsuru içerir bir sözleşme dahilinde şekillenmesi, davacının iddialarının da yabancılık unsuru içeren, tarafları bağlayan ve yanlar arasındaki hukuki ilişkiyi belirleyen alt yüklenici sözleşmesine dayanması ve atıf yapılan sözleşmenin 21. maddesinde açıkça ... Krallığı Mahkemelerinin yetkili kılınması nedeniyle eldeki uyuşmazlıkta mahkemenin yetkili ve görevli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu gerekçelerle davanın yargı hakkı bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu, davalı vekilince istinaf itirazında mahkemece görev ve yetki dava şartlarının incelenmesinden önce husumet itirazlarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiş ise de; bu itirazın görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı HMK'nın 353/1-a maddesinde; davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,ileri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına karar verilmiş olması halinde bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği belirtilmiştir.

HMK'nın 114/1-a maddesinde ise Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. İlk derece mahkemesince, mahkemenin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, HMK 353/1-a-4. maddesi düzenlemesine göre diğer dava şartlarına aykırılık bulunması halinde bölge adliye mahkemesince verilen kararın kesin olduğu, buna göre ilk derece mahkemesinin dava şartı niteliğindeki mahkemenin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararına karşı verilen bölge adliye mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, taraf vekillerinin temyiz isteminin REDDİNE,

peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,

6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine,

11/04/2023 gününde oy birliğiyle karar verildi.