"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatif tarafından inşaa edilen binalardan 2 adet dükkan ve bir daireyi bedeli mukabilinde satın aldığını, satış bedelinin kooperatife ödendiğini, kooperatif tarafından inşaatın tamamlanmasına rağmen tapuda devirlerinin verilmediğini, müvekkiline bırakılan bağımsız bölümlerin başka şahıslara satılacağının ögrenildiğini, müvekkilinin zararının oluşmasında kooperatif başkanı olan davalı ...'in neden olduğunu ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümlerin müvekkili adına tapuya tesciline, eksik yapılan işler, mahrum kalınan kira alacakları nedeniyle 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı kooperatif; bağımsız bölümlerin satışının söz konusu olmadığını, davacının aidatlarını ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; dükkanları 2002 yılından beri davacının kullandığını, kendisinin sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12/04/2016 tarih ve 2012/685 Esas, 2016/193 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın dava dışı üçüncü kişilere ait olduğu, taşınmaz malikleri ile kooperatif arasında herhangi bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmadığı gibi davalı Kooperatif Genel Kurulu tarafından dava konusu daire ve dükkanların satışı için kooperatif yönetim kuruluna herhangi bir yetki verilmediği bu nedenle usulüne uygun bir satışın olmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin reddine, ayrıca davacı tarafından dava konusu dairelerden dolayı eksiklik ve kira alacağına ilişkin herhangi bir usulüne uygun delil sunulamadığı gerekçesiyle de tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 12/04/2016 tarih ve 2012/685 Esas, 2016/193 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarih ve 2012/685 Esas, 2016/193 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı kooperatifte peşin bedelli üye olup olmadığının yeterince araştırılmadığı, taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilerek bağımsız bölüm maliklerinin davaya dahil edilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, davalı ... yönünden davalı ...’in davalı kooperatif adına ... yaptığı gözetilerek davalı hakkında davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak, bozma ilamında belirtilen şekilde kooperatif belgelerinin temin edilemediği, dolayısıyla genel kurul tarafından, peşin ödemeli satış konusunda genel kurul kararı olup olmadığı, satışa yetki verilip verilmediği, satış bedelinin davacı tarafça yatırılıp yatırılmadığının tespit edilemediği, davacı tarafa bağımsız bölüm maliklerini davaya dahil etmesi için HMK 94. maddesi gereğince açıklamalı kesin süre verildiği ancak davacı tarafça kesin süre içinde ara kararı gereği yerine getirilmediği, dava konusu edilen taşınmazların, gerçekte hangi parsel üzerinde bulundukların tespiti amacıyla verilen keşif ara kararına ilişkin keşif masraflarının da yatırılmadığı, bunların sonucu olarak iddianın ispatlanamamış olduğu, davalı ...'in ise kooperatif nam ve hesabına hareket ettiği için husumetin kendisine yönlendirilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kooperatif tarafından tutulması gereken tüm defterler, tutanaklar, bilgi ve belgelerin hukuka uygun olarak tutulmadığını, tüzel kişiliği bulunan ve resmi bir kuruluş olan kooperatifin tutması zorunlu olan defter ve belgeleri tutmaması veya mahkemeye sunmaması halinde bu belgelere ilişkin müvekkilinin iddialarının ispat edilmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, kooperatifin yaptığı birden fazla parsel bulunmasına rağmen bu husus netleşmeden bağımsız kat maliklerinin davaya dahil edilmesine karar verilmesinin yerinde olmadığını, keşif yapılmasına ilişkin verilen kararda kesin süre verilmesinin de hukuka ve teamüllere uygun olmadığını temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kooperatif aleyhine açılan tapu iptal, tescil ve tazminat davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.