"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/930 E., 2023/562 K.
KARAR : Davanın Reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/496 E., 2022/8 K.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kendi edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı arsa sahibinin inşat yapımı ve kendisine bırakılacak bağımsız bölümlerin satışı için gerekli vekaletnameyi vermediğini bu nedenle inşaatın geç bitirildiğini belirterek sözleşme ile kendisine bırakılan ve davalı adına kayıtlı olan 20, 22, 23 no.lu daireler ile 1 ve 3 no.lu dükkanların adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yüklenicinin yaptığı iş karşılığında peyderpey dairelerin tapularının verildiğini, bu nedenle davacıya vekaletname verilmediğini, davacının darbe girişiminden sonra “hesaplarıma el konuldu, inşaata sen devam et” diyerek işi yarım bıraktığını, kalan işleri kendisinin tamamlayarak iskanı aldığını, 3 numaralı bağımsız bölümü haricen davacıdan satın aldığını, bedelini davacının inşaat malzemesi satın aldığını söylediği kişilere nakden ödeme yaparak ödediğini, bunun dışında kalan dava konusu diğer 3 bağımsız bölümü kendisinin tamamladığı inşaatın giderlerine mahsup ettiğini, bunlar dışında kalan ve davacı müteahhide ait tüm dairelerin onun talebi ile yine onun sattığı kişilere devrettiğini, bir kısmı için de davacıya satış vekaleti verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dinlenen tanık beyanları ve davalı arsa sahibi tarafından sunulan faturalar kapsamında kalan işlerin davalı arsa sahibince yapıldığı, 3 no.lu bağımsız bölüm yönünden, sunulan adi yazılı satış sözleşmesi gereğince evin davalı tarafından satın alındığı, 20 no.lu bağımsız bölüm yönünden davalı arsa sahibinin yüklenicinin gösterdiği kişiye daireyi devrettiği, kalan diğer 3 bağımsız bölümün ise yarım bırakılan işler karşılığı davalıda kaldığı, yükleniciye tamamladığı iş gereği kadar dairenin teslim edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise arsa sahibi olup, dahili davalı olarak gösterilen ... uyuşmazlık konusu dairelerden olan 20 no.lu dairenin tapu malikidir.
Somut olayda, davacı yüklenici ile davalı ... arasında Bilecik Noterliği’nin 08.05.2013 tarihli ve 5713 nolu düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmeye göre yüklenici bodrum kat ve zemin kat hariç 5 katlı toplam 22 daireden oluşan taşınmazın yapımını üstlenmiş, sözleşmeye ekli krokide yapılan paylaşıma göre ise 2 no.lu dükkan ile 4,5,6,7,9,10,14 no.lu bağımsız bölümlerin arsa sahibine anahtar teslim olarak verilmesi, geriye kalan dairelerin müteahhite bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 5. maddesine göre inşaatın süresi inşaat ruhsatı alınmasından itibaren 12 aydır.
Davacı tarafından tapu iptali ve tescili istenen 3 no.lu dükkan, yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden olup, bu dükkan, dosyada bulunan taraflarca imzalı 07.05.2013 tarihli ''Satış Sözleşmesidir'' başlıklı adi yazılı sözleşmeye göre, 200.000 TL bedel karşılığında davalı ...’e satılmıştır. Ödeme planı ise, “Ödeme inşaat bitinceye kadar eşit şekilde 100.000 TL’si ödenecek, dükkan tesliminde geri kalan 100.000 TL’si alınacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece 3 no.lu daire yönünden satış sözleşmesinin geçerli olduğu ve daire bedelinin davalı tarafından senetle ödendiği kabul edilerek bu daire yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de; davalı arsa sahibi vekili cevap dilekçesinde, 3 no.lu bağımsız bölümün adi yazılı satış sözleşmesi ile 200.000 TL bedel karşılığında satın alındığını, davacı yükleniciye ödemenin, yüklenici adına yapılan harcamaların kendisi tarafından ödenmesi suretiyle yapıldığını iddia etmiş, akabinde delil listesinde sunduğu, iki adet ve her biri 100.000 TL bedelli senetler ile ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Davalı asil arsa sahibinin 09.01.2020 tarihli beyan dikeçesinde ise, 3 nolu dairenin bedeli için davacıya senet verildiğini, ancak bu senetleri davacının kalıp işlerini yapacak olan ......., İnşaat’a verdiğini, ......., İnşaat’ın vadesi uzun olduğundan senetleri kabul etmemesi üzerine, dükkanına gelerek senetlerin teslim edildiğini ve ödemenin davacının gösterdiği kişilere yapıldığını beyan etmiştir.
Bu durumda, davacıya senetle ödemenin yapılmadığının anlaşıldığı gibi, gösterdiği kişilere ödeme yapıldığı iddiasına yönelik olarak ise, ödemelerin bu daire için olup olmadığı, davalı adına yapılıp yapılmadığı, diğer 3 adet daire yönünden yapılan incelemede de bu ödemeler gerekçe gösterilip davacının tapuya hak kazanamadığı belirtilmiştir. Bu durumda 3 no.lu dükkan yönünden davalı tarafından yapılan ödeme ispatlanamadığından, bu daire yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ret kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.01.2022 tarihli, 2018/496 E., 2022/8 K. sayılı kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.11.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.