"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/275 E., 2023/125 K.
İFLAS İDARESİ : ... vekili Avukat ...
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında müvekkili üniversite bünyesindeki Veterinerlik Fakültesi Klinik Bilimleri İnşaatı işin ilişkin 13.11.2007 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında çeşitli uyarılara rağmen işi bitirmeyen davalı ile arasındaki sözleşmenin 21.09.2012 tarihinde feshedildiğini, fesih kesin hesaplarına göre geçici hak ediş raporları ile 2012 yılı fiyatları ile güncellenmiş tutarı olan 1.492.849,94 TL fazla ödendiğini, hakedişlerdeki imalat gerçekleştirme oranlarının düşük olması sebebiyle ortada fazla ödeme olduğunu, ayrıca yapılan kesin hesaplarla fesih tarihine göre TEFE endeksleri ile söz konusu fazla ödemenin güncellendiğini ve davalının müvekkiline 2.746.774,52 TL borcu olduğunu, söz konusu inşaat yarım bırakılmış olduğundan müvekkilinin söz konusu fesihten zarar gördüğünü, müvekkilinin menfi ve müspet zararlarının da olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı firmaya yapılan fazla ödeme ve teminat borcu toplamı 2.746.774,52 TL ile birlikte müvekkilin uğramış olduğu menfi ve müspet zararların fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin haksız feshedildiğini ve geçerli bir sebep gösterilmediğini, sözleşmenin feshi gerekçesinin tamamen davacı idarenin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğinden ötürü yine kendi kusur ve ihmalinden kaynaklandığını, bu hususun alınacak bilirkişi raporundan anlaşılacağını, müvekkili firma tarafından iş için yapılan harcama ayrılan ödenekten daha fazla olup gerçekte müvekkili şirketin zararının söz konusu olduğunu, mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinden sonra bu hususun tespit edileceğini, müvekkilinin teminat borcunun da bulunmadığının tüm dosya kapsamından anlaşılacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.07.2014 tarihli ve 2013/499 Esas, 2014/706 Karar sayılı kararı ile, hükme esas alınan teknik bilirkişi heyet raporunda yapılan hesaplamalar sonucu yapılan işler listesi, fiyat farkı tablosu güncellenmiş teminat hesabı ve kapak listeleri doğrultusunda davalının 949.531,09 TL teminat borcunun olduğu ve davalıya 1.128.536,84 TL fazla ödeme yapıldığı, buna göre davalının davacıya toplamda 2.078.067,93 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. 1. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 26.11.2015 tarihli ve 2014/7147 Esas, 2015/6021 Karar sayılı kararıyla; davalı şirketin karar tarihinden önce 14.01.2014 tarihinde iflasına karar verildiği ve aynı tarih itibariyle iflasın açıldığı, İİK'nın 194. maddesi gereğince mahkemece 2. alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar davanın durdurulması, bu tarihten sonra da iflas masası huzuruyla davaya devam olunması gerektiği gerekçesiyle söz konusu kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.02.2020 tarihli ve 2022/2481 Esas, 2022/3363 Karar sayılı kararı ile, iflas tasfiye işlemlerine başlanılan davalının iflas kararının kesinleştiği, ikinci alacaklılar toplantısının 07.11.2018 tarihinde yapıldığınının bildirildiği, iflas idare memurlarına duruşma gününün tebliğ edildiği, iflas masasına davacı vekilinin alacağının kaydedilmediği, iflas masası huzuru ile davaya devam olunduğu, önceki yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 2.078.067,93 TL'nin 21.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
C. 2. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.06.2022 tarihli ve 2022/2481 Esas, 2022/3363 Karar sayılı kararıyla; davalı yargılama sırasında iflas ettiğinden ve 2. alacaklılar toplantısı da yapıldığından alacak davasının İİK'nın 235. maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasına dönüştüğü, iflas tarihine kadar olan yasal faiz hesaplanıp, işlemiş faizi ile birlikte kaydı gereken toplam alacak miktarının infazı mümkün ve tereddüte yer vermeyecek şekilde bilirkişi aracılığıyla belirlenmesinden sonra, bu miktar üzerinden iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmesi gerekirken tahsil hükmü kurulmasının hatalı olduğu, kayıt kabul davalarında maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek nispi oranda karar ve ilam harcına ve davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle söz konusu kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu ile fesih tarihinden iflas tarihine kadar olan işlemiş yasal faizi ile birlikte kaydı gereken toplam alacak miktarının 2.324.020,08 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle 2.324.020,08 TL davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca maktu karar ve ilam harcına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müflisin davayı takip yetkisinin olmadığını, davanın iflas masasına yöneltilmesi gerektiğini, müflis lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkil idarenin menfi ve müspet zararlarının yok sayıldığını, müvekkil alacağının eksik hesaplandığını, kesin hak edişte yapılan hesaplamalarda müvekkil idarenin özel fiyat analizleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının güncel fiyatlarının baz alındığını, bilirkişi raporunda alacak hesaplarının sözleşme fiyatlarıyla hesaplanmasının uygun olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, eser sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği iddia edilerek irad kaydedilen kesin teminat mektubu güncelleme bedelinin ve hakedişlerden fazla ödenen tutarın tahsili istemine ilişkindir.
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 nci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.