Logo

6. Hukuk Dairesi2023/368 E. 2024/30 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif ortağının, aidat borçları nedeniyle genel kurul kararıyla ortaklıktan çıkarılmasının iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifin, ortaklıktan çıkarma kararına dayanak yaptığı ihtarnamelerde belirtilen borç miktarlarının tutarsız olması, borcun hangi dönemlere ait olduğunun belirtilmemesi ve kanunen öngörülen bir aylık sürenin verilmemesi nedeniyle ihraç kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki, kooperatif ortaklığından ihraca ilişkin genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2014 yılı ilk yarısında davalı kooperatife üye olduğunu, üyelik için toplamda 90.000,00 TL ödeme yaptığını, kooperatifin önceleri sıkıntısı bulunmamakla birlikte zamanla sıkıntılar ve usulsüzlerin başladığını, inşaat maliyetleri gündeme getirilerek sürekli maliyetin artırıldığını ve dairelerin metrekarelerinin düşürüldüğünü, bu nedenle kooperatifin sorgulanmaya başlanıldığını, bu nedenle kooperatif hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davalı kooperatifin 19.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde borç bakiyesinin ödenmesi ile konutun devralınmasına ilişkin ihtarlar çektiğini, ilk ihtar sonrasında müvekkilinin kısmi ödeme yaptığını, sonrasında davalı kooperatif tarafından 19.04.2019 tarihinde, 18.04.2019 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince üyelikten ihraca ilişkin ihtar çektiğini, bu ihtarların geçerli olmayıp Kooperatifler Kanunu'nun 27. Maddesinde belirtilen şekilde olmamakla hukuka da aykırı olduğunu, 05.03.2019 tarihinde müvekkiline çekilen ihtarnamede kanuna aykırı olarak 1 aylık süre yerine 30 günlük süre verildiğini, 24.06.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin söz olarak maruzatını dile getirdiğini ancak gündeme alınmadığını, genel kurul hazirun listesinde müvekkilinin isminin yer almadığını, müvekkilinin yaşanan aksaklıklara ve usulsüzlüklere ilişkin yasal yollara başvurmuş olmakla şaibe olduğunu düşündüğü kooperatife ödeme yapmak istemediğini, müvekkilinin oy çokluğu ile üyelikten ihraç edildiğini bildirerek, müvekkilinin üyelikten ihracına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kooperatife ilişkin uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin kooperatifin bulunduğu yer mahkemesi olduğu için işbu davaya bakma yetkisinin ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunu, davacının 07.03.2015 tarihinde 11.500 TL ödeyerek ortaklığa kabul edildiğini, 22.06.2018 tarihli genel kurul tutanağı'nın 8.maddesi ile aylık aidat bedelinin 2.500,00 TL olarak belirlendiğini, davacının bu tarihten itibaren ödemelerini aksatmaya başladığını ve bir süre sonra da hiç ödeme yapmadığını, aylık 2.500,00 TL olan aidatları karardan itibaren 1.250,00 TL olarak ödediğini, Mart-Nisan-Mayıs 2019 aidatlarını ise hiç ödemediğini, davacıya 11.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde gönderilen ihtarnameler ile ödeme yapması hususunun usulüne uygun olarak bildirildiğini ve süre verilmesine rağmen ödeme yapmadığını, bunun üzerine davacıya 18.04.2019 tarihli üyelikten ihraç kararının gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, ... bu kararın 24.06.2019 tarihli genel kurulda diğer ortaklara sunulduğunu ve davacının ihracının oy çokluğuyla kabul edildiğini, davacının yaklaşık 1 yıldır aidatlarını ödemelerini aksattığını, 60 üyeli kooperatifde davacının kötüniyetli olarak ödemelerini yapmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği diğer tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu ve dava ile ilgisinin bulunmadığını bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararıyla müstakil Ticaret Mahkemesi kurulmuş olan yerlerde Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki merkez ilçe ile diğer ilçelerin adı ile kurulu Ağır Ceza merkezlerinde oluşturulan müstakil ticaret mahkemelerinin yargı çevresi, yalnız Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kalan ilçeleri kapsamına alacak biçimde ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi olarak tespit edildiği, Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan ... ilçesinin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı, dolayısıyla eldeki ticari davaya bakma yetkisinin mahkememize ait olduğu anlaşıldığından, davalı vekili tarafından ileri sürülen yetki itirazının reddine karar verilmiştir.

Dosyaya sunulan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı kooperatifin davacı ortağına ihraç kararına dayanak yaptığı 19.02.2019 tarihli ihtarnamede aidat borcunun 30.000,00 TL olarak ödenmesinin talep edildiği, bu konuda 7 günlük süre verildiği, 05.03.2019 tarihli ikinci ihtarnamesinde 1.741,00 TL ve 30.000,00 TL olmak üzere toplam 31.741,00 TL nin ödenmesinin talep edildiği, bu konuda 30 günlük süre verildiği anlaşıldığından, ihraç kararına dayanak yapılan noter ihtarnamelerinde birbirinden farklı borç miktarının ödenmesinin istenildiği, borçların hangi dönemlere (aylara) ilişkin olduğunun belirtilmediği, ayrıca Kooperatifler Kanununun 27. maddesinde belirtilen ikinci ihtarnamede verilmesi gereken sürenin 1 ay olması gerekirken 30 gün olarak verilmesi hukuka uygun bulunmadığı anlaşıldığından, ihraç kararının verilmesi doğru görülmemiş ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Davalı S.S. ... Konut ... Kooperatifi genel kurulu tarafından 24.06.2019 tarihli toplantıda 8. gündem maddesi ile alınan davacı ...'in kooperatif ortaklığından ihracına ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacının 07.03.2015 tarihinde 11.500 TL ödeyerek ortaklığa kabul edildiğini, 22.06.2018 tarihli Genel Kurul Tutanağının 8. maddesi ile aylık aidat bedeli 2500 TL olarak belirlendiği, davacının bu tarihten itibaren ödemelerini aksatmaya başladığı ve bir süre sonra da hiç ödeme yapmadığı, aylık 2.500 TL olan aidatları karardan itibaren 1.250 TL olarak ödediği, Mart-Nisan-Mayıs 2019 aidatlarını hiç ödemediği, davacıya 11.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde gönderilen ihtarnameler ile ödeme yapması hususu usulüne uygun olarak bildirildiği ve süre verildiği ancak buna rağmen ödeme yapmadığı, bu sebeple davacıya 18.04.2019 tarihli üyelikten ihraç kararı gönderildiği ve bu kararın 24.06.2019 tarihli Genel Kurul'da diğer ortaklara sunularak davacının ihracının oy çokluğuyla kabul edildiği ileri sürülerek davacının aidatlarını ödememesi nedeniyle ihracının hukuka uygun ve haklı olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Her ne kadar ...'ce kooperatifin defter ve kayıtları celb olunarak ana sözleşme ve borç tutarının kooperatif kayıt ve belgeleri ile örtüşüp örtüşmediği noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın karar verilmiş ise de; davalı kooperatifin davacı ortağına ihraç kararına dayanak yaptığı 19/02/2019 tarihli ... 3.Noterliğince hazırlanan ihtarnamede aidat borcunun 30.000,00 TL olarak ödenmesinin istenildiği, ödeme için 7 günlük süre verildiği, 05/03/2019 tarihli yine aynı noterliğin ikinci ihtarnamesinde 1.741,00 TL ve 30.000,00 TL olmak üzere toplam 31.741,00 TL nin ödenmesinin talep edildiği, bu konuda 30 günlük süre verildiği, ihraç kararına dayanak yapılan noter ihtarnamelerinde birbirinden farklı tutarda borçların belirtilmesine karşın borcun dayanak ve dönemlerinin belirtilmediği, ayrıca Kooperatifler Kanununun 27.maddesi gereğince bir aylık süreyi içermediği, bu nedenlerle davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin alınan genel kurul kararının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununa aykırılık oluşturduğu kanaatine ulaşılmakla; mahkemece davanın kabulü ile davacı hakkında alınan ihraç kararının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Davacının, kooperatife borçlu olduğunu bildiği halde kendisine 2 kez ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borçlarını ödemediğini, ortaklıktan çıkarılma kararını usulüne uygun olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının davalı kooperatif genel kurul kararı ile ihracının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 27. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.