Logo

6. Hukuk Dairesi2023/372 E. 2024/2543 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, dava konusu alacağın dava tarihinden sonra ödenmesi nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün yanı sıra icra inkâr tazminatı talebinin reddine ilişkin kararın temyizen incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacağın likit olduğu ve davalının haksız itirazda bulunduğu gözetilerek, icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi isabetsiz görülmüş ve yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1663 E., 2022/1658 K.

DAVA TARİHİ : 03.06.2022

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/596 E., 2022/1414 K.

1- İlk Derece Mahkemesince; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı itirazın iptali davasında, dava ve takibe konu borcun davalı tarafından iradi olarak dava tarihinden sonra ödendiği gerekçesiyle, davanın esası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı dava tarihi itibarıyla haksız olduğundan davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince; davacı tarafça feshedilen eser sözleşmesinin 34 ve 35. maddelerine istinaden 24 gün karşılığı gecikme cezası talebinin de bulunduğu, alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden alacağın likit olmadığı, yine davanın 03/06/2022 tarihinde açıldığı, borcu sonlandıran icra dosyasındaki tahsilatın 13/06/2022 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında davalının ön inceleme duruşmasından önce ve yargılama aşamasında icra dosyasına ödemede bulunduğu, o halde davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davacı taraf lehine tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

3.1.Temyizen incelenen mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3.2.Davacı vekilinin mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi yönünden yaptığı temyiz itirazının incelenmesine gelince;

İtirazın iptâli davalarında; borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK'nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir.

Somut olayda, dava dosyasında davacı tarafından talep ve dava konusu edilip dava tarihinden sonra ödediği anlaşılan alacağın 2 no.lu kesin hakedişte belirlenen alacak olup likit olmasına rağmen davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (3.1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3.2). no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz sebeplerinin kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 2. fıkrasında yer alan “koşulları oluşmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine” ibaresinin çıkarılarak yerine “Takip ve dava tarihi itibariyle, % 20 oranında 31.438,36 Türk Lirası icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 09.09.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.