Logo

6. Hukuk Dairesi2023/4165 E. 2025/72 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinin tespiti davasında, davacının üyelik başvurusu ve istifa dilekçelerinin yetkisiz kişi tarafından imzalanması nedeniyle, davacı ile kooperatif arasında geçerli bir sözleşme ilişkisinin bulunup bulunmadığı ve davanın reddinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının üyelik başvurusu ve istifa dilekçelerinin yetkisiz kişi tarafından imzalandığının tespit edilmesi, davacının kooperatif ile kendi adına bir ilişkide bulunduğuna dair delil sunulmaması ve üyelik giriş aidatının davacı tarafından ödendiğine dair bir delil gösterilmemesi, davanın reddini gerektirecek şekilde hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1205 E., 2023/1470 K.

KARAR : Davanın reddi

1- İlk derece mahkemesince, kooperatif üyeliğinin tespiti, mümkün olmaması hâlinde tazminat davasında, ihbar olunan ...'ın davacıların murisi ...’ın kızı ... ile evli olduğu, davacıların murisi ... adına kooperatif üyelik bedeli olan 150.000,00 TL’nin 07.10.2015 tarihinde ... tarafından havale edilerek yatırıldığı, ...'ın 12.02.2016 tarihli dilekçe ile kooperatife yatırdığı 150.000,00 TL bedelin ... nam ve hesabına işlenilmesini talep ettiği, yine üyelik başvuru formunun ... tarafından doldurularak kooperatife verildiği, ...'ın 17.02.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyesi olarak ortaklığa alındığı, ... tarafından imzalanarak davalı kooperatife verilen 12.04.2016 tarihli istifa dilekçesi üzerine ...'ın kooperatif üyeliğinden istifasının kabul edildiği, bedelin istifa dilekçesinde belirtilen hesaba (... hesabına) havale edildiği, tüm bu işlemler ve dava tarihine kadar takip eden süreçte ...'ın, yapılan genel kurullara katılmadığı gibi kooperatif nezdinde herhangi bir işlemde ya da tasarrufta bulunmadığı, bulunduğu yönünde iddia da olmadığı, damadı olan ... aracılığı ile tüm kooperatif işlemlerini yürüten, herhangi bir işlemi fiilen yapmayan davacılar murisi ...'ın kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu durumda talebin de hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2- İlk derece mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, mahkemece ortaklığa giriş işlemlerinin ihbar olunan ... aracılığı ile yapılması nedeniyle çıkış işlemlerinin de bu kişi tarafından yapılmasının kabul edilebilir olduğu benimsenmiş ise de davacının hak kazandığı ortaklık işleminin sonlanmasına da rıza gösterdiği sonucuna ulaşılmasının dosya kapsamı ve delil durumu ile uyumlu olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulü ile davacı muris ...'ın kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmiştir.

3-Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararına karşı davalı vekili ve ihbar olunanlar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2022 tarihli ve 2022/382 Esas, 2022/1196 Karar sayılı ilamıyla, kooperatife üye kabul edilen davacının bu kabul için başvuru dilekçesinin davacının el ürünü olmayan bir imza ile imzalandığının bu dilekçeyi kooperatife bizzat imzalayarak veren ihbar olunan ...’ın beyanlarından anlaşıldığı, bu durumda davacı ile kooperatif arasında gerçek anlamda sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, kooperatife üye kaydını yaptıran imza ile üyelikten istifa ettiğini beyan eden dilekçedeki imzaların aynı kişiye yani kooperatifle yegane ilişkisi olan ihbar olunan ...’a ait olduğu, davacının bu işlemlerden haberdar olduğuna ve kooperatifle kendi şahsı adına ilişkide bulunduğuna yani ...’ın davacının vekili olarak hareket ettiğine dair bir delilin de dosyaya sunulmadığı, davacının kooperatif üyeliğinin tesisinden haberi olmadığının dosyadan anlaşıldığı, üyelik giriş aidatının davacı tarafından ödendiğine ilişkin bir delil de gösterilmediği, bu durumda davacının üyeliğin kendi adına tesis edildiğini gerekçe göstererek üyeliğinin tespitini istemesinin hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle söz konusu kararın bozulmasına karar verilmiştir.

4- Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya karşı direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2023 tarihli ve 2022/6-1053 Esas, 2023/355 K. sayılı ilamı ile direnme kararının Dairemiz bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.

5- Bölge Adliye Mahkemesinin bozma üzerine verdiği davanın reddine ilişkin karara karşı davacılar vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin resen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacılar vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.