"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine icra takibini başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin zamanaşımı süresi dolduktan sonra başlatıldığını, müvekkilinin kooperatifin A grubu ... kısmının üyesi olduğunu, ödemelerini tamamlayıp tapusunu aldığını, Şeker kısmı üyeleri ile yüklenici arasında çıkan uyuşmazlıkların ... kısmı üyelerine yansıtılmaya çalışıldığını, iki kısımın arsalarının, değerinin, müteahhidinin vs farklı olduğunu, davacının talep ettiği aidat ve faiz miktarı Şeker kısım üyeleri için olduğunu, müvekkilinin kooperatife borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.06.2016 tarih ve 2014/875 Esas, 2016/807 Karar sayılı kararı ile davalının yaptığı ödemeler de gözetilerek davacı kooperatifin zamanaşımına uğramayan ve talep edebileceği 2007 Mayıs - 2012 Mayıs dönemleri arasındaki aidat asıl alacağı 10.400,00 TL, gecikme faizi miktarı ise 2.374,50 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 23. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 2017/391 Esas, 2020/1615 Karar sayılı kararı ile kooperatif tarafından inşaat gideri olarak talep edilen aidata zamanaşımı işlemesi mümkün olmadığı, ancak genel gider aidatının zamanaşımı süresi içerisinde istenmesi gerektiği, mahkemece talep edilen aidatın inşaat maliyeti ile ilgili olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kooperatifin icra takibinde talep ettiği alacağın inşaat gideri olarak talep edilen aidata ilişkin olduğu ve zamanaşımı işlemesinin mümkün olmadığı, ek raporda tespit edilen ana para borcu ile faiz borcuna ilişkin miktarlar ve ödeme emrinde bildirilen üye aidatı ile gecikme bedeli miktarları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin A grubu ... kısmı üyesi olduğunu, kooperatif üyesi iken ödemesi gereken tüm bedeli ödeyerek tapusunu aldığını borcunun bittiğini, sonrasında Şeker kısmı üyeleri ile müteahhit arasında çıkan anlaşmazlık sonucu B kısmı ile alakası olmayan müvekkiline de borç çıkarıldığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun geçici 11 nci maddesi uyarınca müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, müvekkilinin tapusunu alması ile aradan geçen sürede kooperatif genel kurullarına davet edilmediğini, müvekkilinden uzunca süre inşaat finansmanı için aidat istenmediğini, bilançolarda hesap cetvellerinde vs böyle bir borç kaydı yer almadığını, bu yönüyle müvekkilinin peşin bedelli üye olduğu kooperatifçe zımnen kabul edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 427 nci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 428 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.