Logo

6. Hukuk Dairesi2023/465 E. 2024/128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin tek taraflı feshettiği hizmet sözleşmesi nedeniyle, davacı şirketin işçilerine ödediği kıdem ve ihbar tazminatlarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, dava dilekçesinde fesih nedeniyle taraflar arasında mutabakat sağlanamadığını beyan ettikten sonra, istinafta davalı ile mutabakat olduğunu ve bu mutabakat gereği işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiğini ileri sürmesinin iddianın değiştirilmesi niteliğinde olduğu ve davalının da buna muvafakat etmediği gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Esastan Reddi

SAYISI : 2015/888 E., 2019/70 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı ile imzaladığı sözleşme kapsamında, Kuyumcukent kompleksinin teknik bakım, onarım ve işletmesinin yapılması hizmetini yerine getirdiğini ,davalının 07.02.2014 tarihli fesih ihtarnamesiyle, hiçbir gerekçe göstermeden, sözleşmeyi 07.03.2014 tarihi itibariyle tek taraflı feshettiğini bildirdiğini, fesih tarihi itibariyle tarafların doğmuş bulunan karşılıklı alacak ve borçlarının tasfiye edilmediğini, tek taraflı fesih nedeniyle taraflar arasında mutabakat sağlanma imkanı kalmadığını, sözleşmenin feshi ile müvekkili tarafından bu proje için istihdam edilen personelin ihbar süreleri kullandırmak suretiyle ... akitlerine son verilmek zorunda kalındığını ve personele kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti toplamı olarak 303.106.36 TL ödendiğini, sözleşmenin 12.2 maddesi uyarınca ödenen kıdem ve yıllık izin ücretlerinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 303.106.36 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşmenin 12.2 maddesi uyarınca davacı çalışanlarının kıdem tazminatları ve yıllık izin ücretlerinin ödenmesi için taraflar arasında önceden mutabakat bulunması gerektiğini, söz konusu işçilik alacaklarının müvekkili tarafından ödeneceğine veya davacı tarafından ödendikten sonra ödenen miktarın müvekkilinden istenmesine dair mutabakat bulunmadığını, müvekkili şirketin 06.03.2014 tarihli ihtarname ile davacı çalışanlarının ... sözleşmelerinin feshedilmesine ve kıdem tazminatı ödenmesine açıkça karşı çıktığını, ayrıca ihtarda işçilerin hizmet verecek yeni şirkette aynı görevlerde ve iyileştirilmiş sosyal haklarla çalışmaya devam edeceğinin bildirildiğini, ancak davacının haksız şekilde çalışanların ... sözleşmesini feshettiğini, bu nedenle ödenen işçilik alacaklarından sorumlulukları bulunmadığını, kaldı ki davacının bünyesindeki işçilerin başka işyerlerinde istihdam edilme şansı varken personelin sözleşmelerini feshetmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, ... akdinin tek taraflı feshi halinde davacının işçilerine ödediği tazminat tutarının, işveren davalıdan talep edileceği hususunda açık bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin 12.2 nolu maddesi hükmüne göre; taraflar arasında önceden sağlanacak mutabakat çerçevesinde, hak kazanan personele ödenecek kıdem tazminatı bedelleri ile yıllık izin ücretlerinin davacı tarafından faturalandırılacağı ve onaylanmasını takiben davalı işveren tarafından davacı yükleniciye ödeneceği, ancak taraflar arasında bir mutabakata varılmadığı, davacı tarafından, mutabakat girişiminde bulunulduğuna ve davacı çalışanının fesih ve ibra protokolüne itiraz etmediğine dair ibraz edilen maillerin süresinde sunulmadığı ve davalının sonradan sunulan delile muvafakatinin olmadığı, sonradan sunulan belgelerin iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğundan dikkate alınamayacağı, bu nedenle davacının işçilerine ödediği kıdem ve yıllık izin ücretlerini davalıdan talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; gerek maillerin gerekse sulh ve ibra protokolünün hem mahkemece hem de bilirkişi heyeti tarafından incelenmesine rağmen bu delillere dayanılmamasının hatalı olduğunu, davalı ile mutabık kalındığı için müvekkili şirketin personelin ... sözleşmesini feshettiğini, davalının fesih ve ibra işlerini yürüten personelinin 19/02/2014 tarihinde fesih ve ibra protokolünün uygun olduğu bilgisini verdiğini, ilgili protokol uyarınca ... akdi feshedilen işçilerin kıdem ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesinin davalı tarafından üstelenildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı taraf dava dilekçesinde, davalının tek taraflı feshi nedeniyle taraflar arasında mutakabat sağlanma imkanı olmadığını beyan ettiğine göre, sonradan davalı işveren ile yapılan mutabakat sonucu işçilerin ... sözleşmelerini feshettiklerini beyan etmesinin iddianın değiştirilmesi niteliğinde olduğu, davalının iddianın değiştirilmesine açık muvafakati de bulunmadığına göre, davacının, taraflar arasında mutabakat olduğuna ve davacı şirketin fesih ve ibra işlerini takip eden teknik müdürünün ibra protokolünü teyit ettiğine ilişkin olduğu belirtilen maillerin mahkemece dikkate alınmamasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek, re'sen dikkate alınacak nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369/1. ile 370 ve 371. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.