Logo

6. Hukuk Dairesi2023/477 E. 2024/129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesi kapsamında yapılan kesintilerin hukuka uygunluğu ve davacıya ödenmesi gereken alacak miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki delilleri değerlendirerek, bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurması ve delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/218 E., 2022/74 K.

DAVA TARİHİ : 24.02.2012

HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri gereği üzerine düşen edimlerini yerine getiren müvekkilinin hak edişlerinden 5510 Sayılı Kanunun 81. maddesi uyarınca Hazinece karşılanması gereken primlerin kesildiğini, kesintinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin hak edişlerinden kesilen 107.676,29 TL'nin davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya görev, yetki ve ... bölümü yönünden itiraz ettiğini, davanın süresinde açılmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16/06/2016 tarih ve 2015/683 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararıyla;davalı tarafından yapılan kesintinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının daha önce temerrüde düşürmediği faizinde dava tarihinden itibaren işleyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. 1. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16/06/2016 tarih ve 2015/683 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 13.11.2019 tarih ve 2016/9443 Esas, 2019/4707 Karar sayılı kararıyla; tarafların iddia ve savunmalarının kayıtlar üzerinden değerlendiren denetime açık bir rapor alınıp sonuca göre bir hükme varılması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak,davalı tarafından yapılan kesintinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, raporda kesinti miktarını hesaplarken, sadece dosyada bulunan SGK aylık prim ve hizmet beyannamelerinin dikkate alındığını, faturalar, hak edişler ve hak edişten kesilen miktarların da dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca faiz başlangıç tarihinin temerrüt tarihi olması gerektiğini temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili kurum tarafından yapılan kesintinin hukuka uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 ncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun geçici 3 ncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanunun 427 nci maddesi ile 439 ncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.