"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili inşaat şirketi ile davalı kooperatif arasında 22/01/2018 tarihli ana yüklenici sözlemesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca müvekkilinin davalı tarafından Arnavutköyde bulunan arsalarında yapılması planlanan 461 dairenin ana yüklenicisi olduğunu, sözlemeye göre inşaatın yapım usulü maliyet artı kâr şeklinde olduğunu, yüklenici işin yapılması karşılığında sözleşmede kararlaştırılan bedeli talep edebileceğini, işin yapılmasında malzeme ve işçilik masraflarının ne kadar tutacağı hesaplandıktan sonra kâr da eklenerek müvekkili şirkete ödenmesi gereken bedel tespit edileceğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerine uygun olarak basiretli bir yükleniciden beklenen özeni yerine getirdiğini ilk etapta 205 konutluk projelerin inşasının tamamlandığını, inşaatların anılan tarihte %95 oranında bir seviyede bitmiş olduğunu gösterir seviye tespit tutanağı mevcut olduğunu, ... Caddesi'nde yapılacak inşaat içinde yapı ruhsatı alındığını, bu esnada davalı kooperatifin 15/03/2020 tarihinde yapılan genel kurul oturumunda yönetim kurulu üyelerinin değiştiğini, kurulun değişmesinden sonra müvekkili aleyhine hasmane bir tutum alınarak değiştiklerini bunun üzerine ... 17. Noterliğinin 22/01/2018 tarihli ana yüklenicilik sözleşmesini hiçbir gerekçe ileri sürülmeksizin keyfi olarak feshedildiğini, sözleşmeye göre de ödenmesi gereken muaccel hak ediş bedellerinin ödenmemesi üzerine karşılıklı ihtarname gönderme sürecinde de bir ödeme yapılmaması üzerine 1.416.123,83-TL'lik ödemeye ilişkin Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2020/8788 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini bildirerek borçlunun haksız ve hukuka aykırı olarak yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun itirazı haksız olduğundan takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan her hukuk davası için görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, kooperatiflerin ticaret şirketi olduğundan tacir olarak kabul edilmesi gerektiğini bildirerek icra takibine yönelik yapılan itirazın haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi ile davacı kötü niyetli olarak icra takibi başlattığından takip konusu alacağın %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığını, görevsizlik kararı verildikten sonra arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartının tamamlandığı anlamına gelmediği belirtilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlendiği, yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alındığı, kendileri tarafından arabuluculuk anlaşamama tutanağının dosyaya ibraz edildiğini, görevsiz mahkeme aşamasında arabuluculuk dava şartının yerine getirilmesi halinde görevli mahkemenin davayı arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesinde arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği düzenlenmiş olup, görevsizlik kararı üzerine davaya görevli mahkemede bakılan dava yeni bir dava olmayıp önceki davanın devamı niteliğinde olduğundan ve aksi yönde istisnai nitelikte bir hüküm de bulunmadığından mahkemece görevsiz mahkemede açılan davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Görevsizlik kararının verilmesinin ardından görevli mahkemede davanın açılmasına kadar geçen süre içerisinde arabuluculuk müessesesine başvurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurma dava şartının bu şekilde gerçekleştirilmiş olduğunu, bu yönde emsal Yargıtay kararları olduğunu, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca iş bedelinin tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.