Logo

6. Hukuk Dairesi2023/544 E. 2023/3851 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Helikopter üzerine konulan ihtiyati haciz ve rehin hakkının önceliği nedeniyle düzenlenen sıra cetveline yapılan şikayetin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Rehin hakkının üçüncü kişilere karşı ancak tescil ile hüküm ifade edeceği ve uyuşmazlık konusu helikopter üzerine konulan ihtiyati haczin, rehnin tescil tarihinden önce kesinleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptaline ve satış bedelinin öncelikle ihtiyati haciz alacaklısına ödenmesine karar veren direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1508 E., 2022/1887 K.

DAVA TARİHİ : 03.12.2019

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red- Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1058 E., 2022/575 K.

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayet olunan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet olunan vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmişse de 6100 sayılı Kanunun 369 ncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; borçluya ait helikopterin satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya 2. sırada yer verildiğini, 1. sırada şikayet olunan banka lehine tesis edilen rehin alacağına öncelik verildiğini, şikayet olunanın genel haciz yolu ile ilamsız takip yaptığını, şikayet olunanın lehine yapılan rehin sözleşmesinin yasal şekil koşullarını taşımadığını ve geçersiz olduğunu, bu nedenle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişilmediğini, sıra cetvelinde şikayet olunanın rehin tarihi, sözleşmenin yapıldığı tarih olan 29.09.2014 olarak belirtildiğini, 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu’nun 70 nci maddesi uyarınca rehin tarihinin sicile tescil tarihi olan 21.10.2014 günü olduğunu, müvekkilinin ihtiyati haczinin 16.10.2014 tarihli olduğunu, bu nedene sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini, İcra ve İflas Kanununun 268 nci maddesine göre rehinden önceki hacze iştirak edilemeyeceğini, şikayet olunanın sonraki tarihli rehininin, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan hacze iştirak edemeyeceğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Şikayet olunan vekili cevap dilekçesinde; şikayetçi tarafından girişilen takipte ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu, bu nedenle ihtiyati haczinin kesinleşmediğini, ihtiyati haczin satış tarihine kadar kesinleşmesinin gerektiğini ve dolayısıyla şikayet olunanın sıra cetveline giremeyeceğini, şikayetçinin sıra cetveline itirazında hukuki yararının bulunmadığını, aksinin kabulü halinde İcra ve İflas Kanunu'nun taşınır mallara ilişkin 86 ncı maddesine göre iyi niyet kurallarına aykırı olarak hacizli taşınır mal üzerinde üçüncü kişilerin edindiği hakların, alacaklının hacizle o mala ilişkin haklarını ihlal ettiği oranda hükümsüz olduğunu, Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun “sicil kayıtlarının geçerliliği” başlıklı 52’nci maddesinin 3. fıkrasına göre hakkın kazanılması için tescilin şart olduğu durumlarda tescili isteme tarihinin iyiniyete esas tutulacağı, müvekkilinin rehinin tescilini istediği 08.10.2014 ve 15.10.2014 tarihlerinde ihtiyati haczi göremediğini, rehin alacaklısının bu hakkından yararlanabilmesi için takip yapmasına gerek olmadığını, İcra ve İflas Kanunu'nun 268 nci maddesinin 100 ncü maddeye yaptığı atıf nedeniyle iştirak kurallarının da uygulanmayacağını savunarak şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan bedeli paylaşıma konu helikopterin sicil kaydı üzerine 16.10.2014 günü ihtiyati haciz şerhi konulduğu, ödeme emrinin borçluya 17.10.2014 günlü tebliğ edildiği, yasal on günlük ödeme süresinin dolması ile takibin 28.10.2014 günü kesinleştiği, şikayet olunan dosyasından rehinin 21.10.2014 günü sicile tescil edildiği, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinden önce bedeli paylaşıma konu hava aracı üzerine rehin tesis edildiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile sıra cetvelinin iptaline, satış bedelinin şikayetçi ile şikayet olunan arasında garame yapılarak paylaştırılmasına sıra cetvelinin bu şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; borçlular aleyhine ihtiyati haciz ile icra takibine başlandığını, borçlu şirket adına kayıtlı helikoptere, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sicil kayıtlarında, 16.10.2014 tarihinde ihtiyati haciz tatbik edildiğini, ödeme emri ve eklerinin tebliğ edildiğini ve yasal süresi içinde ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğünü, şikayet olunanın 2015 yılında açılan bir ilamsız takip dosyası olduğunu, geçerli bir rehin sözleşmesi bulunmadığını, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü siciline rehinin 21.10.2014 tarihinde tescil edildiğini, bu nedenle ihale bedelinin tamamının müvekkili dosyasına ödenmesi gerektiğini, Yerel Mahkemenin garame yapılarak paylaşım kararının yerinde olmadığını, 2920 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 70. maddesinde hava aracı ipoteğinin ne şekilde tesis edileceğinin düzenlendiğini, aynı Kanun’un 66. maddesinin 2.fıkrası uyarınca, aynî hakların tesis edilmesi için gerekli sözleşmelerin sicile tescil olunmadıkça, üçüncü kişiler açısından hüküm ifade etmeyeceğinin belirtildiğini, müvekkili dosyası ihtiyati haczinin söz konusu ipotekten daha önce olduğunu, İ.İ.K. 268. Maddesi gereği, rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde, amme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önce ki hacze iştirak edemeyeceğini, dolayısı ile ihale bedelinin tamamının müvekkili dosyasına ödenmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

Şikayet olunan istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemenin hatalı şekilde hukuki değerlendirme yapan bilirkişi raporuna istinaden karar verdiğini, müvekkili banka ile dava dışı takip borçlusu arasında şikayet davasına konu olan helikopterle ilgili 29.09.2014 tarihli rehin sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin noter vasıtasıyla 15.10.2014 tarihinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne tebliğ edildiğini, ancak Sivil Hava Müdürlüğünce hava aracının sicile tescil işleminin altı gün sonra 21.10.2014 tarihinde yaptığını, şikayetçinin ihtiyati haczinin 28.10.2014 tarihinde kesinleştiğini, bu durumda, rehinden önceki ihtiyati haczin, borçlunun ve davalı bankanın rehin sözleşmesi yapma hususundaki tasarruf yetkisini kısıtlayabilmesi için borçlu ile tasarrufta bulunan bankanın iyi niyetli olmamaları gerektiğini, 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun sicil kayıtlarının geçerliliği başlıklı 52/3. maddesine göre de “Hakkın iktisabı için tescil şart olan durumlarda, tescili isteme tarihi iyiniyete esas tutulur” hükmünü içerdiğini, somut olayda tescilin istem tarihinde davacının 16.10.2014 tarihli ihtiyati haczinin bulunmadığını, rehin alacaklısı ile kesinleşmemiş ihtiyati haciz alacaklısı arasında İİK'nın 268. maddesinin uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, satış bedelinin tamamının müvekkil T.C. Ziraat Bankası A.Ş. 'ye ödenmesi gerektiğini, Öte yandan, dava dışı takip borçlusunun Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1010 E. Sayılı dosyası üzerinden iflas erteleme talebinde bulunduğunu, mahkemece takip borçlusu hakkında 13.11.2014 tarihinde tedbir kararı verildiğini, 25.10.2019 tarihinde iflas ertelemenin reddine karar verildiğini ve tedbirlerin kaldırıldığını, satış tarihi itibariyle davacı ...Ş.'nin ihtiyati haciz kararının mahkemece verilen tedbir kararı nedeniyle durduğunu, şikayetçinin ihtiyati haczinin kesinleşmediğini, tüm paranın müvekkili dosyasına ödenmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sıra cetvelinin ilke olarak bedeli paylaşıma konu mal üzerindeki haciz ve rehin gibi sınırlandırmaların tarihleri dikkate alınarak düzenleneceği, haczin rehne, rehnin de hacze iştiraki ve satış bedelinin bu ikisi arasında garameten paylaştırılmasına imkan veren bir yasal düzenleme bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun paylaştırmaya ilişkin değerlendirmesinin icra hukuku ilkelerine tamamen aykırı olduğu, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan bedeli paylaşıma konu hava aracı üzerine 16.10.2014 günü ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin borçluya 17.10.2014 günlü tebliğ edildiği ve ihtiyati haciz 28.10.2014 günü kesin hacze dönüştüğü, yasalarda iyiniyete sonuç bağlanan başkaca durumlar olduğunda bu husus alacaklı ve borçlu arasında ileri sürülebilirse de somut olayda olduğu gibi üçüncü kişi durumundaki diğer alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu bağlamda sıra cetvelinde esas alınması gereken rehin tarihi, başvurunun yapıldığı değil tescilin yapıldığı 21.10.2014 tarihi olduğu, ayni hakların ancak tescille doğacağı gerekçesiyle şikayet olunan vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin esastan reddine, şikayetçi vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilerek, şikayetin kabulüne sıra cetvelinin iptaline, satış bedelinin öncelikle şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesine, artan tutar olması halinde bunun şikayet olunanın rehinli alacak dosyasına ödenmesine bu şekilde yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet olunan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayet olunan vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri, 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanununun 52 nci, 66 ncı ve 70 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle rehin hakkının tescil ile doğması karşısında üçüncü kişiler yönünden hakkın ancak tescil ile aleniyet kazanacak olmasına, 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunun 70 nci maddesinde hava aracı ipoteğinin ne şekilde tesis edileceğinin düzenlendiği bunun 3.kişilere olan etkisinin ise aynı Yasanın 66. maddesinde "Hava aracının tamamı veya bir payının üzerinde mülkiyet ve diğer ayni hakların tesisi devri ve temlik için yazılı sözleşme yapılması lazım ve kafidir. Temlike ilişkin sözleşmeler yazılı şekilde yapılmadıkça muteber değildir. Sözleşmeler uçak siciline tescil edilmeden üçüncü şahıslar bakımından hüküm ifade etmez" hükmü yer aldığı, üçüncü kişi şikayetçi yönünde tescil tarihinin esas alınması gözetildiğinde usul ve kanuna uygun olup şikayet olunan vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle ;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.