"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/74 E., 2022/298 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalı kooperatif vekili Avukat ... ile davacı T. Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü vekili Avukat ... ve davacı ... Hizm. A.Ş. vekili Avukat ...'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif ile ... İnş. ve Tur. Ltd. Şti. arasında 15.12.2000 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, inşaatın tamamlanmaması üzerine kooperatifin Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/264 Esas sayısı ile yüklenici aleyhine açtığı davada mahkemenin 2008/262 Karar sayısı ile inşaat sözleşmesinin feshi ve ... İnşaat'a ait 28092 ada 1 sayılı parsel üzerindeki 3 ve 6 no.lu bağımsız bölümlerin tapuda kooperatif adına tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, karara esas 06.06.2006 tarihli bilirkişi raporunda inşaat seviyesinin %44,76, imalat bedelinin de 3.702.794,77 TL olarak hesaplandığını, mahkeme kararında sözleşmenin geriye etkili feshine karar verildiğinden, kooperatifin sebepsiz zenginleştiğini, Ankara İflas (21. İcra) Müdürlüğünün 2006/5 iflas sayılı dosyasından 04.07.2008 tarihinde yapılan olağanüstü alacaklılar toplantısında müvekkiline Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/264 Esas sayılı davanın kesinleşmesi akabinde BK'nın 1. maddesi uyarınca davalı kooperatifin sebepsiz olarak zenginleştiği bedelin tahsili yetkisi verildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının sebepsiz zenginleştiği bedele karşılık 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı T. Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü vekili 02.08.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 13.03.2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 3.702.794,77 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların olay ve olguları öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davayı açmadıklarını, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, taraflar arasında sözleşmesel ilişki ve muhataplık da bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle de davaya itiraz ettiklerini, ayrıca yetki itirazında da bulunduklarını, esasa ilişkin olarak da müvekkili kooperatif ile ... İnşaat arasında akdedilen inşaat sözleşmesi uyarınca inşaat tamamlandığında yüklenicinin 11 adet bağımsız bölüme hak kazanacağını, yüklenicinin işe hızlı başlaması sebebiyle 9 adet bağımsız bölümün tapu devrinin yapıldığını, bunların bir kısmının da villa olduğunu, yüklenicinin keşide edilen ihtarnameye rağmen işi tamamlamaması üzerine dava dilekçesinde bahsedilen davanın açıldığını, bilirkişi raporunda inşaatın %44,76 eviyesinde tamamlandığının belirlendiğini, mahkemenin kesinleşen kararında 3 ve 6 nolu daire niteliğindeki bağımsız bölümlerin yüklenici adına olan tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tesciline hükmedildiğini, bir villanın rayiç bedelinin dairenin rayiç bedelinin yaklaşık dört katı olduğunu, yüklenicinin %44,76 seviyesinde imalat yapmasına karşılık kendisine özgülenen bağımsız bölümlerin %90'ını almış olduğunu, sözleşmenin geriye etkili feshedildiğini, ... İnşaatın yaptığı imalat bedelinin sadeci iki villanın rayiç değeri kadar olduğunu, bu hususlara ek olarak işin gecikmesi sebebiyle kira tazminatı alacağının da doğduğunu, davanın niçin ve nasıl bir değerlendirme ile açıldığının anlaşılamadığını belirterek, hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.12.2010 tarih, 2010/561 Esas, 2013/451 Karar sayılı kararı ile bilirkişi kurulu raporlarında; davalı kooperatifin sebepsiz zenginleşmesinin, sözleşmesi geriye etkili olarak feshedilen yüklenici tarafından gerçekleştirildiği anlaşılan 3.702.794,77 TL imalat tutarı kadar olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile, 3.702.794,77 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bu bedelin 100.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 29.02.2016 tarih, 2009/219 Esas, 2016/60 Karar sayılı kararına karşı süresinde davalı arsa sahibi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 24.03.2014 tarih, 2013/9297 Esas, 2014/2204 Karar sayılı ilamı ile davalı arsa sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi üzerine, davacı alacaklıların İİK'nın 245. maddesi uyarınca aldıkları yetkiye dayanarak yüklenici müflis şirketin davalı arsa sahibinden imalat bedeli alacağının tahsilini talep ettikleri, arsa sahibi davalının üçüncü kişilere karşı açmış olduğu tapu iptal ve tescil davası da feragat nedeniyle reddedildiği, bu durumda 9 bağımsız bölümün yüklenici üzerinde kaldığı ve temliken üçüncü kişilere devredildiği, kural olarak, 9 bağımsız bölümün, feshin kesinleştiği tarihteki rayiç değerlerinin yüklenicinin imalat bedeli alacağından mahsubunun zorunlu olduğu, ne var ki kural bu olmakla beraber, bilirkişi kurulu raporunda 3.kişilerce davalı arsa sahibine banka dekontuna bağlı bir takım ödemelerden bahsedildiği, mahkemece ne 9 bağımsız bölüm bedelinin mahsubunun ne de arsa sahibine üçüncü kişilerce yapılan ödemelerin mahiyetinin araştırılmadığı, mahkeme yapılacak işin, üçüncü kişilerce davalı kooperatife yapılan ödemelerin mahiyetinin araştırılması için taraf delilleri toplanıp, sebepsiz zenginleşmeye neden olmamak kaydıyla 9 bölümün feshin kesinleştiği tarihteki rayiç bedellerinin imalat alacağından mahsubu ile varsa kalan alacağın hüküm altına alınmasından ibaret olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3.Mahkemenin 29.12.2010 tarih, 2014/390 Esas, 2016/385 Karar sayılı kararı ile bilirkişi kurulunun 25.04.2016 tarihli raporlarında; davacı müflis yüklenicinin fesih tarihine kadar gerçekleştirdiği imalatların bedelinin 3.307.794,77 TL olduğu, buna karşılık yükleniciye ve/veya temliken üçüncü kişiler adına tapuda tecsil edilen 9 adet bağımsız bölümün tamamlanma oranları dikkate alınarak feshin kesinleştiği tarih itibariyle değerleri toplamının 3.203.695,00 TL olduğu, bu durumda davacının işbu dava kapsamında davalı kooperatiften talepte haklı alacak tutarını 499.099,77 TL olarak hesaplandığı, davacının imalat bedeli karşılığında yükleniciye bırakılan 9 adet bağımsız bölümün bedellerinin davalının banka hesabına ödendiği yönündeki iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 499.099,77'TL nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, bu bedelin 100.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
4.Mahkemenin 29.12.2010 tarih, 2014/390 Esas, 2016/385 Karar sayılı kararına karşı süresinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
5.Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi'nin 06.02.2019 tarih, 2018/3599 Esas, 2019/472 Karar sayılı ilamı ile davalı arsa sahibi kooperatifi vekilinin tüm, davacı alacaklıların diğer temyiz itirazları reddedilerek hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 24.03.2014 gün, 2013/9297 Esas, 2014/2204 Karar sayılı bozma ilamında diğer bozma sebebi yanında, üçüncü kişilere davalı arsa sahibine banka dekontuna bağlı olarak yapılan ödemelerin mahiyetinin araştırılması için taraf delillerinin toplanması gereğine işaret edildiği, mahkemece bozmaya uyulduğuna göre 09.05.1960 gün 21-9 sayılı İBK uyarınca bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış oluşturduğundan, bozma uyarınca karar vermek ve inceleme yapmanın zorunlu hale geldiği, bozmadan sonra ödeme iddialarıyla ilgili yazışmalar yapılmış ise de, tarafların itirazına rağmen yapılan ödemelerle ilgili ayrıntılı inceleme yapılmadığı ve ödeme belgeleri getirtilip incelenmediği gibi bu ödemelerin mahiyetiyle ilgili konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadığı, sadece kararın gerekçe kısmında, banka ekstrelerinde 9 adet bağımsız bölüm maliklerinin davalı kooperatif adına yatırdığı paranın olmadığı anlaşıldığı belirtilerek, ileri sürülen bu ödemelerin hesaplamada dikkate alınmadığı, mahkemece öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan müflis ... İnş. ve Turz. Ltd. Şti.'ne isabet edip, inşaatın devamı sırasında onun tarafından dava dışı üçüncü kişilere satılıp devredilen bağımsız bölümler ile ilgili dava dışı 3. kişilerce davalı kooperatife yapılan ödemelere dair hesap ekstreleri, ödeme belgeleri bulundukları yer ve bankalardan getirtilip ileri sürülen bu ödemeler yönünden davalı arsa sahibinin beyanı da alındıktan sonra konusuna uzman mali müşavir bilirkişiden 9 bağımsız bölümü satın alan dava dışı 3. kişilerden davalı arsa sahibine ödeme yapılıp yapılmadığı, bunların miktar ve niteliğiyle ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp yüklenici tarafından satılan bağımsız bölümler ile ilgili davalı arsa sahibine ödeme yapılmış ise bunların 9 bağımsız bölümün feshin kesinleştiği tarihteki mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenen bedelinden düşülüp düşülmeyeceği değerlendirilerek davacıların istemeye haklı oldukları imalât bedeliyle ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve 06.02.2022 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde yüklenici müflis ... İnş. Ltd. Şti.'nin satmış olduğu 9 adet taşınmazın 02.11.2010 tarihi itibarıyla toplam değerinin 4.312.209,60 TL olduğu, yüklenici şirketin inşaatı %44.76 seviyesinde yarım bıraktığı, kalan %55.24 inşaatı davalı kooperatifin tamamladığı, davalı kooperatifin inşaatı tamamlama oranına isabet eden miktarın taşınmaz değerinin %55.24 oranıyla 2.382.064,58 TL olarak tespit edildiği, bu değerin imalat değeri olan 3.707.794,77 TL'den düşümü ile davalı kooperatifin sebepsiz zenginleşme miktarına ulaşıldığı, taşınmaz maliklerinden tapu iptal ve tescil davasında yapılan feragat nedeniyle ve sonrasında tahsil edilen bedellerin taşınmazların inşaatının tamamlanması için kullanıldığı, davacıların davalıdan 1.320.730,19 TL'yi talepte haklı olduklarının kabulü ile davacıların davasının kısmen kabulü ile, 1.320.730,19 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davacı alacaklılar ve davalı arsa sahibi vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Alacaklılar Temyizi
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın 2010 yılından bu yana devam ettiği, fakat defterlerin hala incelenmediği, Deniz Bank A.Ş. tarafından dekontların hiçbirinin mahkemeye gönderilmediği ve mahkemece de bu yönde bir inceleme yapılmadığı, ilgili bankadan gönderilen ekstre incelendiğinde hesap akışlarının görünmediği, kooperatif söz konusu taşınmazlar için her ne kadar tapu iptal ve tescil davası açmış ise de, malikler ile yapmış olduğu sulh protokolleri gereği tapu iptal ve tescil davasındaki maliklere sadece arsa satmadığı, aynı zamanda müflis şirket tarafından imalat olarak yapılan inşaatın da satıldığı, bu kişilerin yapmış olduğu ödemeler içinde aynı zamanda imalat bedellerinin de mevcut olduğu, kooperatifin gerek müflis şirkete imalat bedelleri ödemeyerek sebepsiz zenginleştiği, davacı Bankanın 696 sayılı KHK’nın 11’inci maddesi ile 6219 sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 5 ile “sermayesinde kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kredi alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava ve takiplerde 2/7/1964 tarihli 492 sayılı Harçlar Kanun'un 2 nci,23 üncü ve 29 uncu maddeleri ile 30/6/1934 tarihli 2548 sayılı ceza evleri mahkeme binaları inşası karşılığı olarak alınacak harçlar ve mahkumlara ödettirilecek yiyecek bedelleri hakkında Kanun’un 1’inci maddesi Banka hakkında uygulanmaz. Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz” hükmü ve KHK 08.03.2019 tarihli 7079 sayılı Kanun ile harçtan muaf olmasına rağmen harç alındığı belirtilerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı Arsa Sahibi Temyizi
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yüklenicinin, kooperatife ait 9 adet bağımsız bölümü 6 kişiye satmak ve bedelini tahsil etmek suretiyle yaptığı işlerin bedelini değerinden iki kat fazla olacak şekilde almış olduğu ve bu durumda sebepsiz zenginleşme oluşmadığı, yüklenici alacakları kesin hüküm niteliğindeki mahkeme kararıyla tasfiye edildiğinden ve yüklenicinin yaptığı işlerin bedelinin, kooperatife ait 9 adet bağımsız bölümün yüklenici tarafından satılarak bedeli alınmak suretiyle tahsil edildiğinden; yargılamanın yenilenmesi anlamını taşıyan bu davanın “kesin hüküm” ve “husumet yönünden” reddinin gerektiği, davalıalrın dava sebeplerinin aynı olmadığı, tek bir dilekçeyle davanın açılmasının usul ve yasa kurallarına aykırı olduğu, davacıların yükleniciden alacaklarının olduğu iddiası; ispatlanarak kesinleşmediğinden davacıların davasının ve ıslah talebinin kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı kooperatif ve davacıların tacir statüsünde olduğu, davaya bakma görevi Ankara Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu, asıl dava ve gerekse ıslah edilen miktar bakımından zamanaşımına uğradığı, bilirkişi raporunda her bir taşınmazın özellikleri belirlenmeksizin 2005 yılındaki değeri 300.000,00 TL olarak belirlendiği, bu değeri yıllara sair TÜFE verileri eklenerek 2010 yılında bir taşınmazın değerinin 479.134,40 TL olacağının öne sürüldüğü, yapılan hesaplamada hatalı çıkarımlar ve varsayımlar ile müvekkil aleyhine durum yaratıldığı, yüklenici tarafından 3. kişilere devredilen 9 adet bağımsız bölümün arsa değerinin bile 3.702.794,77 TL tutarındaki yüklenici hakedişini karşılayabilecek nitelikte olduğu, bağımsız bölümlerin bedelinin kendilerine ödenmediği belirtilerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK'nın 245. maddesi gereğince müflis yüklenici ... İnş. Turz. Ltd. Şti.'nden alacaklı olan ve yetki alan davacılar tarafından davalı arsa sahibi aleyhine açılmış olup, feshedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan imalât bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, İcra ve İflas Kanunu'nun 245 inci maddesi.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla ve özellikle davacı bankanın davayı İİK'nın 245. maddesi gereğince müflis yüklenici adına verilen yetki ile açtığı ve yüklenicinin harçtan muaf olmadığı anlaşıldığından, davacılar ve davalı arsa sahibi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacılar ve davalı arsa sahibinin diğer temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Usuli kazanılmış hak, 1086 sayılı HUMK'un yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında tanımlanmış olup, içtihadı birleştirme kararında; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hukuka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe giren ilk halinde usuli kazanılmış hakka yer verilmemişse de bu ilkenin uygulanması, Yargıtayın içtihatları ile HMK’nın 177/2. maddesine 22.07.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile yapılan ek düzenlemeye kadar devam etmiştir. Bu ek düzenleme ile “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz” maddesi ile HMK’da hüküm altına alınmış olup, usuli kazanılmış hakların korunacağı bu şekilde hükme bağlanmıştır.
Usuli kazanılmış hak kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle Yargıtayca da re'sen dikkate alınır. Yargıtayın bozma kararı nedeniyle doğan hak iki çeşit olup, (1) mahkemenin Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına kazanılmış hak, (2) bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalması ile doğan usuli kazanılmış haklardır. Mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymuş olması halinde bu uyma kararı ile bağlı olup, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca lehine bozulan taraf yararına araştırma ve inceleme yapması zorunludur. Yargıtayın ve Dairemizin istikrarlı uygulamaları da bu yöndedir.
Bu anlatımlar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi'nin 06.02.2019 tarih, 2018/3599 Esas, 2019/472 Karar sayılı ilamı ile davalı arsa sahibi kooperatifi vekilinin tüm, davacı alacaklıların diğer temyiz itirazları reddedilerek tarafların itirazına rağmen yapılan ödemelerle ilgili ayrıntılı inceleme yapılmadığı, mahkemece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan müflis ... İnş. ve Turz. Ltd. Şti.'ne isabet edip, inşaatın devamı sırasında onun tarafından dava dışı üçüncü kişilere satılıp devredilen bağımsız bölümler ile ilgili dava dışı 3. kişilerce davalı kooperatife yapılan ödemelere dair hesap ekstreleri, ödeme belgeleri bulundukları yer ve bankalardan getirtilip ileri sürülen bu ödemeler yönünden davalı arsa sahibinin beyanı da alındıktan sonra konusuna uzman mali müşavir bilirkişiden 9 bağımsız bölümü satın alan dava dışı 3. kişilerden davalı arsa sahibine ödeme yapılıp yapılmadığı, bunların miktar ve niteliğiyle ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp yüklenici tarafından satılan bağımsız bölümler ile ilgili davalı arsa sahibine ödeme yapılmış ise bunların 9 bağımsız bölümün feshin kesinleştiği tarihteki mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenen bedelinden düşülüp düşülmeyeceği değerlendirilerek karar verilmesi gerekçesi ile hükmüm bozulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda ilamda dava dışı 3. kişilerce davalı kooperatife yapılan ödemelere yönelik olarak uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınması konusunda bozma yapılmasına ve böylece 9 adet bağımsız bölümün, feshin kesinleştiği tarihteki tamamlanma oranları da dikkate alınarak tespit edilen 3.203.695,00 TL'lik rayiç bedelinin bozma ilamı ile kesinleşmesine rağmen mahkemece, uzman olmayan mali müşavir bilirkişi raporunda hatalı hesaplanan 9 adet bağımsız bölümün feshin kesinleştiği tarihteki rayiç değerinin usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Ayrıca, ödemeler konusunda yeterli araştırma yapılmadığı, ödemeler geldikten sonra bozma ilamında belirtildiği üzere davalının beyanı alınıp dosyanın mali müşavir bilirkişiye verilmediği ve ödemeler konsunda rapora yapılan itirazların da Yargıtay denetimine elverişli şekilde giderilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan müflis ... İnş. ve Turz. Ltd. Şti.'ye isabet edip, inşaatın devamı sırasında onun tarafından dava dışı üçüncü kişilere satılıp devredilen bağımsız bölümler ile ilgili dava dışı 3. kişilerce davalı kooperatife yapılan ödemelere dair hesap ekstreleri, ödeme belgeleri; ödemeler, tarihleri ve ödemeler ile bilgiler açıkça yazılacak şekilde ilgili bankaya müzekkere yazılarak getirtilip ileri sürülen bu ödemeler yönünden davalı arsa sahibinin beyanı da alındıktan sonra konusunda uzman yeni bir mali müşavir bilirkişiden 9 bağımsız bölümü satın alan dava dışı 3. kişilerden davalı arsa sahibine ödeme yapılıp yapılmadığı, bunların miktar ve niteliğiyle ilgili gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, yüklenici tarafından satılan bağımsız bölümler ile ilgili davalı arsa sahibine ödeme yapılmış ise, bunların 9 bağımsız bölümün feshin kesinleştiği tarihteki mahalli piyasa rayiçleriyle belirlenen 3.203.695,00 TL'den düşülüp düşülmeyeceği değerlendirilerek davacıların istemeye haklı oldukları imalât bedeliyle ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde yazılı miktarda davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
VI. KARAR
1. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalı arsa sahibi vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. bentte açıklanan nedenlerle davacılar ve davalı arsa sahibi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya, 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacılar ve davalıya iadesine,
Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.