Logo

6. Hukuk Dairesi2023/581 E. 2024/2276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibinin, sözleşme gereği, bağımsız bölüm teslimi nedeniyle ödenecek KDV'den sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde KDV yükümlülüğünün sözleşme serbestisi gereği taraflar arasında belirlenebileceği, davada taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.maddesi gereğince bağımsız bölüm teslimi nedeniyle ödenecek KDV’den hissesi oranında arsa sahibinin de sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı ve davacı tarafından vergi dairesine ödenen KDV'nin davalıdan talep edilebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/738 E., 2022/2204 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 16. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/734 E., 2019/86 K.

1- İlk Derece Mahkemesince, itirazın iptali davasında yapılan yargılama sonucunda; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/2. maddesine göre taraflar arasındaki sözleşmenin KDV'ye tabi olduğu, sözleşmenin 11. maddesine göre davalının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, icra inkar tazminatının reddine dair verilen kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesince, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu edimlerinin katma değer vergisi doğurması söz konusu olamayacağından Anayasa ve yasaya aykırı olarak sözleşme ile vergi yükümü altına sokulması ve davacının bu çerçevede bu verginin doğduğunu ileri sürmesinin yasal dayanaktan yoksun olduğu, davalı vekilinin istinafının kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verildiği, verilen kararın niteliğine göre davacı vekilinin icra inkar tazminatı yönünden istinafının da reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

2-Temyiz üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 22.02.2022 tarih, 2021/3343 E, 2022/943 K. sayılı ilamı ile; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin niteliği gereği iki ayrı teslimin söz konu olduğu, vergi mevzuatı açısından arsanın tesliminde ve inşaatın yapımı sonrasında konutların teslimi sırasında vergiyi doğuran olay gerçekleştiğinden, her iki teslimde de KDV doğmuş olacağı, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesinde de, KDV ödemelerinin hisseleri nispetinde taraflara ait olduğu kararlaştırıldığı, vergi mevzuatı gereğince, KDV alacağının davacı müteahhit tarafından ödenmesi gerekse de, tarafların özgür iradeleri ile imzalanan sözleşmede, arsa sahibine düşecek daireler bakımından arsa sahibinin KDV’den sorumlu olacağı kararlaştırıldığından, müteahhit davacının sözleşmeye dayalı olarak doğan KDV'yi arsa sahibinden talep hakkının yerinde olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

2-Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; vergi kayıtları ile dosya kapsamına uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olan bilirkişi raporu ile icra takibine esas faturaya konu, KDV ödemelerini davacının davalı adına yaptığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı, davalı vekili tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise, yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı özellikle; taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesi gereğince bağımsız bölüm teslimi nedeniyle ödenecek KDV'den hissesi nispetinde arsa sahibinin sorumlu olduğu, davaya konu faturadaki KDV matrahının ve KDV tutarının vergi kanunlarına göre doğru hesaplandığı, faturada yer alan itiraza konu 255.903,53 TL tutarındaki KDV'nin davacı tarafından vergi dairesine ödendiği anlaşıldığından, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.06.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi