Logo

6. Hukuk Dairesi2023/683 E. 2023/4004 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte düzenlenen sıra cetvelinde, ipotekli alacaklının alacağının miktarına itiraz edilip, konut kredisi dışındaki alacaklar için ipoteğin geçerli olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümlerin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre geçersiz şart niteliğinde olup yazılmamış sayılacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı bankanın alacağını sadece konut kredisi borcu ile sınırlandıran direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/252 E., 2022/577 K.

DAVA TARİHİ : 22.07.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen sıra cetvelinin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün 2013-15299 esas sayılı dosyasında 30.06.2016 tarihli sıra cetvelinin usulüne uygun olmadığını, tanzim edilen sıra cetveli uyarınca artan ihale bedelinin 1. sırada yer alan davalıya ödenmesine ilişkin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, zira davalı bankanın bahse konu ipotekten dolayı ihale tarihi itibariyle borçludan olan alacak miktarının azami olarak 30.477,83-TL olduğunu, buna rağmen derece kararında davalı bankaca hiç tahsilat yapılmamış gibi ipotek üst sınırı olan 350.000-TL'nin belirtilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveli kararının iptali ile 1. sırasında yer alan davalı alacaklının sıra cetvelinden çıkartılması ya da azami 30.477,83-TL miktar üzerinden sıraya kaydına, iptal durumuna göre müvekkilinin sıra cetvelindeki alacak miktarının yeniden tespiti ile kayıt altına alınmasına ve bakiye miktarın nemalarıyla birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.09.2017 tarih 2016/343 Esas 2017/345 Karar sayılı kararı ile davalı alacaklı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatmış olduğu takibe dayanak genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinde dava dışı ...'ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, ayrıca dava dışı borçlu ...'ın 29/12/2010 tarihli konut kredi sözleşmesi imzaladığı, davalı bankaca konut kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek dava dışı borçlu ...'a ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin keşide edildiği 24/06/2014 tarihi itibariyle dava dışı borçlu ...'ın 29/12/2010 tarihli konut finansmanı kredi sözleşmesinden doğan yükümlülüğünün 39.550,30-TL olduğunun bildirildiği, ipotek konulan taşınmazın tapuda adına kayıtlı olduğu dava dışı borçlu ... ayrıca dava dışı Tansa Makine San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığı gibi işbu kredi sözleşmelerinin teminatı olarak da ipotek akit tablosunda açıklandığı üzere davalı bankanın 350.000-TL'ye kadar olan borcunu ipotekle teminat altına alındığı, sıra cetvelinin düzenlendiği 30/06/2016 tarihi itibariyle davalı bankanın dava dışı borçlular Tansa Makine San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve ...'la imzalanan kredi sözleşmeleri uyarınca dava dışı borçlu şirketten 506.189,28-TL, dava dışı ...'dan ise 21.570,87-TL tutarında alacaklı olduğu ve toplamda davalı banka alacağının 527.760,15-TL olduğu ipotek akit tablosunda davalı bankanın 350.000-TL'ye kadar olan alacağı ipotek altına alınmış olup, sadece ...'ın konut finansman kredisinden kaynaklı borcunun sıra cetvelindeki davacı alacaklının alacağı olduğunu ileri sürmenin usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin 14.09.2017 tarih 2016/343 Esas 2017/345 Karar sayılı kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.07.2020 tarihli ve 2018/2225 Esas 2020/1449 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde ipoteğin sadece konut finansmanı kredisi için verildiğini, bu kredinin de bankanın bildirdiği 30.477,83 TL dışında tamamen ödendiğini iddia etmiş ise de, ipotek konulan taşınmazın tapuda adına kayıtlı olduğu dava dışı borçlu ...'ın ayrıca ipotekten önce veya sonra doğmuş her türlü kredilerin ve kefaletlerin teminatı olarak da ipotek tesis edildiği ve ...'ın dava dışı Tansa Makine San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığının anlaşıldığı, ipotek sözleşmesinden önce veya sonra doğmuş borçların da teminat altına alındığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. İlk Derece Mahkemesi kararı, Dairemizin 25.04.2022 tarih, 2021/2194 Esas, 2022/2402 Karar sayılı ilamıyla konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümlerin Dairemiz yerleşmiş içtihatlarına göre geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayıldığı, bu nedenle, mahkemece konut kredisinden dolayı gerçek ipotek borcu belirlenip, sıra cetvelinin davalı banka açısından belirlenecek bu miktar kadar kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporunda dava dışı kredi borçlusu ...'a konut finansmanı kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediden kaynaklanan banka alacağının 21.570,87-TL olduğunu tespit edildiği ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının dava dilekçesindeki talebinin, azami 30.477,83-TL alacak miktarı üzerinden davalı alacaklının sıraya kaydı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Bakırköy 13.İcra Dairesi' nin 2013/15299 sayılı takip dosyasında yapılan 30.06.2016 tarihli sıra cetvelinin 1. Sırasında yer alan davalının, alacağının 30.477,83TL alacak miktarı ile sıraya kaydına, davalının alacağının karşılanmasından sonra artan miktar olması halinde bunun da davacıya bırakılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davaya konu sıra cetveline ilişkin olarak satılarak para çevrilen taşınmaza ilişkin ipotek resmi akit tablosu incelendiğinde söz konusu ipoteğin ...'ın müvekkil Bankaya kefaletinden doğan borçlarının da teminatında olduğunun açıkça görüleceğini, taraflar arasında gerçekleştirilen ve resmi şekilde yapılan bir sözleşmeden doğan müvekkil Bankanın rüçhan hakkının yargı eliyle hukuksuz bir şekilde kısıtlanmasının kabul edilmesi mümkün olmadığını, ipotek belgesindeki kefalete ilişkin beyanların genel işlem şartı olduğu kabul edilse bile borçlunun bu yönde herhangi bir itirazının bulunmadığını, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,

Karara karşı karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.