Logo

6. Hukuk Dairesi2023/734 E. 2023/707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının iflasına karar verilmesinin itiraz konusu yapıldığı doğrudan doğruya iflas davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava tarihi itibariyle tacir sıfatını haiz olduğu, ticareti terk etmesine rağmen İİK m.44'e göre gerekli işlemleri yapmadığı, davacı bankanın davalıdan alacaklı olduğu, davalının borca batık olduğu ve ödemelerini tatil ettiği hususları gözetilerek davalının iflasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Esastan Red

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın müteselsil kefaletinden dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2015/14154 E. sayılı dosyası ile Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4194 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ancak müvekkili bankanın alacağını tahsil edemediğini, müvekkili banka dışındaki alacaklıların da davalı aleyhine icra takipleri başlatıldığının tespit edildiğini, davalının borçlarını ödeyemez durumda olduğunu, davalının tacir olduğundan dolayı iflasa tabi şahıslardan olduğunu ileri sürerek, davalının İİK'nın 177/2. maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın eksik harç yatırılarak açıldığını, nispi karar ve ilam harcı ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin tacir olmadığını ve iflasa tabi olmadığını, müvekkilinin bir dönem "Polipak Ticaret ..." ünvanı ile ticaret yaptığını ve 30.06.2015 tarihinde işi bıraktığını, Yüreğir Vergi Dairesince 28.07.2015 tarihinde bu hususa ilişkin tutanak düzenlendiğini, icra takiplerinin kesinleşmediğini, müvekkilinin borca batık olmadığını, müvekkilinin borçlarını ödeyebilecek durumda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı bankanın kredi sözleşmelerinden dolayı davalıdan alacaklı olduğu, gönderilen ihtarname ve icra takibine rağmen ödemede bulunmadığı, davalının iflasa tabi kişilerden olduğu, ticareti terk ettiği ancak İİK'nın 44. maddesi gereğince gerekli işlemleri yerine getirmediğinden tacir sıfatına haiz olmaya devam ettiği, davalı ödeme yapma imkanı bulunduğunu belirtmiş ise de, duruşmaya katılan davalı asilin, borçları ödeyecek gücünün olmadığını, emekli olduğunu beyan ettiği, borçlu davalının ödemelerini tatil ettiği gerekçesiyle, davalının iflasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, müvekkilinin iflasa tabi kişilerden olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile hatalı sonuca varıldığını, müvekkilinin iflasa tabi kişilerden olmadığını, vergi dairesine yaptığı beyan ve tespit tutanaklarına göre de 30.06.2015 tarihinde faaliyetine son vermiş olduğunu, davacının kesinleşmiş alacağının bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu tutulduğu borcun şirket ortağı olduduğundan kefalet sebebi ile olup söz konusu şirketin ortaklığından çok uzun süre önce ayrıldığını, müvekkilinin vergi kaydının kapalı olduğunu ve hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ticareti terk eden ancak İİK'nın 44. maddesine uygun işlem yapmayan tacirin iflasa tabi şahıslardan olmaya devam ettiği, davalının iş bu dava tarihinden sonra ticaret sicil kaydını sildirdiği ve dava tarihi itibariyle iflasa tabi şahıslardan olduğu, doğrudan doğruya iflas davası bakımından kesinleşmiş takip zorunluluğunun bulunmadığı, depo emri tebliğine gerek bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının duruşmada dinlendiği ve ödeme gücünün bulunmadığını beyan ettiği, İİK'nın 177/2 maddesi uyarınca doğrudan doğruya iflas koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, müvekkilinin iflasa tabi kişilerden olup olmadığının tespit edilmediğini, müvekkilinin davacının alacağına ihtar ve icra aşamasında itiraz ettiğini, davacının kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığını belirterek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı HMK’nın 369/1 ile 370 ve 371. maddeleri, İİK’nın 44 ve 177/2 maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.