"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin işçisi olarak çalışmakta iken uğradığı iş kazası sonucunda açılan Sakarya 1. İş Mahkemesi'nin 2009/1074 E., 2016/290 K. sayılı kararı ile maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini, Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2016/14128 E. sayılı dosyası ile davalı şirkete karşı ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalı şirketin bu güne kadar borcu ödemediğini ve davalı şirketin içinin boşaltıldığını ileri sürerek, İİK’nın 177/4 maddesine göre davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının icra takibi ile borcu tahsil etmeye yönelik haciz, muhafaza, satış gibi yolları kullanmadığını, iddia edilen alacağın tahsiline yönelik herhangi bir çaba sarfetmediğini, en son başvurması gereken iflas yoluna kötüniyetli olarak başvurduğunu, aciz vesikası alınmadığını, müvekkili şirketin borçları karşılayabilecek durumda olup borca batık olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının iflas avansını verilen kesin süreye rağmen depo etmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davalı şirkete yönettim kayyımı atanması ve İİK 159. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi yönündeki taleplerinin mahkemece değerlendirilmediğini, adli yardım talebinin haksız olarak reddedildiğini, davalı şirket adreslerine haciz işlemleri için gidilmesine rağmen sonuç alınamadığını, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesine rağmen esasa ilişkin gerekçelerin öne sürülmesi ve bu gerekçelerde hakkın kötüye kullanıldığı, dürüstlük kuralına aykırı davranıldığından bahsedilmesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesi'nde açıklanan Hak Arama Hürriyeti başlıklı hükmüne, sosyal devlet ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, mahkemeye erişim hakkının engellendiğini, iflas avansının dava şartı olmadığını ve avans miktarının ise fahiş olduğunu, işçi olan müvekkilinin bu miktarı karşılayamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, adli yardım isteminin reddine yönelik kararın, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/204-209 D.İş sayılı kararı sonucu kesinleştiği, adli yardım istemi reddedilerek karar kesinleştiğinden, mahkemece iflas avansını yatırması için davacı vekiline bir aylık kesin süre verildiği ancak kesin süre içerisinde iflas avansının yatırılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilama dayalı alacağın icra emriyle istenilmesine rağmen ödenmemesi nedeniyle iflas istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 369/1 ile 370 ve 371. maddeleri, 334 ve devamı maddeleri, İİK’nın 177/4 maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.