Logo

6. Hukuk Dairesi2023/861 E. 2024/2672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil davasında arsa sahibinin davalı olarak bulunmasının gerekip gerekmediği, vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ve yargılama giderlerinden kimlerin sorumlu tutulacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmış olsa dahi, arsa sahibinin tapu iptali ve tescil davasında taraf olması gerektiği, davalı arsa sahibi vekiline vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve yargılama giderlerinden davalı arsa sahibinin sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/244 E., 2022/515 K.

DAVALILAR : 1- ... vekili Avukat ... 2- ...vekili Avukat ... 3- ...

DAVA TARİHİ : 17.08.2016

HÜKÜM/KARAR : Kabul

1- İlk Derece Mahkemesince, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemli davada davacının davalı arsa maliki ve davalı ... ile sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, ödediği bedeli akidi olan davalı yüklenici ...’dan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, davalılar ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, 150.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3- Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 11.05.2022 tarihli, 2021/4557 Esas, 2022/2593 Karar sayılı ilâmıyla davalı yükleniciler arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, tapu malikine de husumet düştüğü gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4- İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının reddine, 150.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

5- İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

5.1.Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilâmının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin resen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; davalı yükleniciler arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmediklerinden davacı vekilinin, davalı yükleniciler arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğundan davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.2.Yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalarda yükleniciden bağımsız bölüm satın alınmış olunsa dahi temlik alan adına tescil kararı verilebilmesi için hukuki durumlarını etkileyeceğinden arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerinin de davada yüklenici yanında davalı olarak yer almaları zorunlu olup, kendilerine husumet yöneltilmesi mümkün ve doğrudur. Davacının asıl talebi olan tapu iptâli ve tescil istemi yerinde görülmediği ve hükmedilen bedelin davalı yüklenicilerden tahsiline karar verildiğinden vekille temsil olunan davalı arsa sahibi ... yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre ıslah dilekçesinde gösterilip harcı yatırılan 150.000,00 TL üzerinden 23.500,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderleri ile davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinden diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

SONUÇ:

Açıklanan nedenle;

1- Yukarıda 5.1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2- Yukarıda 5.2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının “2” no.lu bendinin ikinci satırında, “3” no.lu bendinin ikinci satırında, “4” no.lu bendinin birinci satırında, “6” no.lu bendinin üçüncü satırında yer alan “davalılardan” kelimesinin çıkartılmasına, yerine “davalılar ... ve ...’dan ” kelimelerinin, hüküm kısmının “6” no.lu bendinden sonra gelmek üzere “davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 23.500,00 TL vekalet ücretinin vekilin emek ve mesaisine karşılık davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine” yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...'a iadesine, 12.09.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.