Logo

6. Hukuk Dairesi2023/895 E. 2024/3960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalardan birinin Yargıtay'da temyiz incelemesi yapılırken, diğer birleştirilen davanın istinaf yoluna tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaların bağımsızlıklarını korumaları ve 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra verilen kararlar için istinaf yolunun öngörülmesi gözetilerek, birleştirilen davalardan Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/338 Esas sayılı dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ardından asıl davanın temyiz incelemesinin yapılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/462 E., 2022/883 K.

BİRLEŞEN B.ÇEKMECE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2013/339 E. ve 2014/393 BİRLEŞEN B.ÇEKMECE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2020/338 E. ve 2020/346 KARAR : Birl. 2013/339 E. Sayılı Davada Karar Verilmesi Yer Olmadığına,

Asıl Davanın Kısmen Kabulüne, Birl. 2020/338 E. Sayılı Davanın

Kabulüne

Mahkemece, eser sözleşmesine dayalı olarak açılan asıl, birleşen 2023/339 ve birleşen 2020/338 Esas sayılı davada, asıl davanın kabulüne, birleşen 2013/339 esas numaralyı davanın reddine ve birleşen 2020/338 esas sayılı davanın husumetten reddine dair verilen karar, iş sahibi vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz 07.04.2022 tarihli, 2021/4279 Esas, 2022/1983 Karar sayılı kararıyla asıl davanın 9.000,00 Türk Lirasına üzerinden kabul edildiği kararı sadeci iş sahibinin temyiz ettiği, iş sahibi lehine usuli kazanılmış hak ilkesinin uygulanması gerekmesine rağmen 9.650,00 Türk Lirasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, 2020/338 E. Sayılı dava içinse kat maliklerinin temsilen yöneticinin dava açma ehliyetinin bulunduğu, esasa girip inceleme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.

2. Mahkemece, asıl, birleşen ve karşı davalarda yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen 2013/339 E. Sayılı davada karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen 2020/338 E. Sayılı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar" hükmüne yer verilmiştir.

4. Dosyaların birleşmesi halinde, ilk dosya Yargıtay incelemesinden geçtikten sonra henüz kanun yolları aşamasına gelmemiş yeni bir dosyanın bu dosya ile birleşmesi halinde, birleşen dosyanın istinaf yoluna tabi olacağı açıktır. Zira davalar birleşmekle bağımsızlıklarını korur, ayrı dosya olma özelliğini devam ettirirler.

5.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

6. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

7. Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl dava dosyasının “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.

8. Ne var ki, birleştirilen Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/594 E. sayılı dava dosyanın karar tarihi 20 Temmuz 2016 tarihinden sonra olup, bu dosyalarda verilen kararla ilgili daha önce Yargıtay denetimi de söz konusu olmadığından, bu kararların ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı vekilince bu davada verilen karara karşı sunulan temyiz başvuru dilekçesinin, istinaf başvuru dilekçesi olarak kabulü gerekir.

9. Bu durumda, anılan davaların birleştirilmeleriyle bağımsız dava olma özelliklerini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan, birleşen Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/338 Esas sayılı dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesinin sağlanması için dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/338 Esas sayılı dava dosyasının kanun yolu incelemesinde istinafa tabi olduğu anlaşıldığından, dava dosyasının istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi ve birleşen dosyanın istinaf incelemesi yapıldıktan sonra asıl ve (temyiz edilmesi halinde) birleşen dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 12.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.