"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/305 E., 2022/427 K.
DAVA TARİHİ : 09.09.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/3098 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 08.09.2015 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan davalı alacaklı ...'nun alacağının muvazaalı şekilde oluşturulduğunu, esasen davalıya ait bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek, davalı alacağının sırasının iptali ile muvazaalı olduğunun tespitini ve kendi alacaklarının cetvelde 1. sıraya alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının alacağının gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2017 tarihli ve 2015/601 Esas, 2017/477 Karar sayılı kararı ile, davacının alacağının doğum tarihinin davalının icra takibine konu bonoya dayalı alacağından önceye ilişkin olduğu, buna göre ispat yükünün davalı alacaklıda bulunduğu, davalı ile borçlu Dönsel arasında akrabalık ilişkisinin bulunduğu, takibe konu bono için ihbar ya da protesto yapılmadığı, bononun tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, ekonomik koşulları itibariyle 130.000 dolar bedelli bir borcu ödeyecek durumları bulunmadığı, davalı ile borçlu arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli ve 2018/2993 Esas, 2018/2758 Karar sayılı kararı ile, davalının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmemiş olduğu belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtay Yüksek 15. Hukuk (Kapatılan) Dairesinin 08.04.2021 tarih, 2021/575 Esas, 2021/1517 Karar sayılı ilamı ile, maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olmadığı, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19.(818 sayılı BK'nın 18) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki senet ilişkisinin hayatın olağan akışı içerisinde gerçekleşebileceği sırf akrabalık bağının olmasının kambiyo senedi düzenlenmesine engel teşkil etmeyeceği, yapılan sosyal-ekonomik durum araştırmasında davalının maddi durumunun borç vermeye yeterli olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; muvazaa iddiasının her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, iddiasını hayatın olağan akışına dayandıran davacının delil ibraz yükümünü tersine çevirdiği ve hayatın olağan akışına uymayan olay örgüsü nedeniyle davalının alacağının gerçek olduğunu ispata yarar delil ibraz etmesi gerektiği ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 83 üncü maddesinin ikinci fıkrası maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1-Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2-Temyizen incelenen kararın, bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.