Logo

6. Hukuk Dairesi2024/1391 E. 2024/3001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç kararına karşı açılan iptal davasında, ihraca dayanak oluşturan ihtarnamelerde belirtilen borç miktarının doğruluğu ve yasal faiz uygulanıp uygulanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunun yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacının gerçek borç miktarının ve faiz oranının tespiti için kapsamlı bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1220 E., 2024/402 K.

vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 26.07.2019

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/364 E., 2021/275 K.

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olan ...ten kooperatif hissesini devraldığını, kooperatif karar defterinde 17.11.2011 tarihi itibari ile geriye dönük borca rastlanmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğine 18.11.2011 tarihi itibari ile kaydedildiğini, müvekkiline aidat borcunu ödemesi konusunda 30.11.2018 tarihli birinci ihtarnamenin, 28.12.2018 tarihli ikinci ihtarnamenin gönderildiğini, müvekkili hakkında davalı kooperatifin yönetim kurulu tarafından 05.02.2019 tarihli 64 sayılı “üyelikten ihraç” kararının alındığını, müvekkilinin genel kurula itiraz ettiğini, genel kurul tarafından 29.06.2019 tarihinde müvekkilinin ihracına karar verildiğini, müvekkili hakkında verilen 05.02.2019 tarih ve 64 sayılı ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğinin devamına, davalı kooperatifin 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, ihtarlara ve ihraca konu kooperatif alacağının 2011 yılından sonraki döneme ait olduğunu ve tüm ödemelerin genel kurul kararlarına dayandığını, davacının bizzat genel kurullara katıldığını, alınan kararlara karşı yasal yola başvurmadığını ve kararları benimsediğini, ihtarnamelerde ödenmiş olan 570,00 TL’ye faiz işletilmediğini, hazirun listeleri getirtildiğinde davacının toplantılara katıldığının görüleceğini, gönderilen ihtarnamelerde hiçbir farklılığın bulunmadığını, ikinci ihtarda toplam asıl alacaktan 570,00 TL tutarındaki ödemenin düşüldüğünü ve net rakamın yazıldığını, her iki ihtarda da borç bedelinin ve işletilmiş faizin aynı olduğunu, dava dilekçesinde adı geçen Muhlis Akın’ın kooperatif üyesi olmadığını, dolayısıyla genel kurula katılma hak ve yetkisinin bulunmadığını, usulü işlemlerin tam olarak yerine getirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince, tek başına red oyu vermenin dava açmak için yeterli olmayıp, alınan kararlara karşı muhalefet edildiğinin de ayrıca ve açıkça yazılması gerektiği, red oyunun davacı tarafından verilip verilmediği hususu belirgin olmamakla birlikte davacının toplantı tutanağına ayrıca ve açıkça muhalefet şerhi yazdırmadığı ve ayrı bir dilekçe ile de muhalefetini bildirmediği, davacının ihraç kararının iptaline ilişkin davası yönünden "genel kurula itiraz etme" hakkını kullandığı, davacı üyenin ihraç kararına karşı genel kurula itiraz etmiş olması nedeniyle 1163 sayılı KK'nın 16. maddesi gereğince yönetim kurulunun ihraç kararına karşı itiraz davası açamayacak olması nedeniyle buna ilişkin davanın usulden reddine, davacı tarafın dava konusu 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan 6 numaralı gündem maddesindeki kararın iptali davasıyla ilgili olarak ise; davalı kooperatif tarafından ihraç kararı öncesinde davacıya gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelerde ödemesi gereken borç tutarının 35.128,15 TL olarak bildirilmesine karşın, bilirkişi raporuna göre davacının 13.06.2012 tarihindeki 570,00 TL tutarındaki ödemesi düşüldükten sonra davacının, davalı kooperatife olan borcunun 20.925,00 TL olduğu, yine gecikme faizlerinin fazla hesaplandığı, buna göre yıllık %18’i aşan faiz isteğinin yerinde olmadığı gerekçesiyle 1. ve 2. ihtarnamelerdeki borç miktarının gerçeği yansıtmayıp, bu ihtarnamelere dayalı olarak verilen ihraç kararı usulsüz olduğu gerekçesiyle davacı tarafın davalı kooperatif yönetim kurulunun 05.02.2019 tarihli 64 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin isteğinin usulden reddine, davacı tarafın, davalı kooperatifin 28.06.2019 tarihli genel kurul toplantısında; 6 numaralı gündem maddesinde alınan üyelikten ihraç kararına yönelik itirazın reddine ilişkin kararın iptaline, diğer gündem maddelerinde alınan kararların iptaline ilişkin isteğin ise dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu itibarla kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi heyeti oluşturularak, kooperatif anasözleşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesaplarına ilişkin belgeler celp edilerek tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde ve önceki rapordaki tespitler de tartışılmak suretiyle, davalının ihtarnamelerde yasal faiz uygulandığına ilişkin beyanı da dikkate alınarak, ihtarnamelerin, davacının gerçek ve kişisel borç miktarını yansıtıp yansıtmadığını belirleyen, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, davalının temyize konu ettiği itirazları değerlendirilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Kabule göre de, davacının talebinin, yönetim kurulunca alınan ihraç kararına dair genel kurula yapılan itiraz üzerine genel kurulca alınan ihraç kararının da incelenip bu hususta bir karar verilmesi ve sonucunda ihraç kararının iptali istemine ilişkin tek bir talebi olduğu dikkate alındığında, mahkemece davacı tarafın davalı kooperatif yönetim kurulunun 05.02.2019 tarihli 64 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline ilişkin isteğinin usulden reddine de karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ:

1. Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle, taraflar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Yukarıda (2) no.lu bentte açıklanan sebeplerle, temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde taraflara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.