"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/397 E., 2024/186 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/106 E., 2021/441 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmasız ve davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteminin miktar itibariyle reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kardeşleri ile birlikte hissedar olduğu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 61397 ada, 7 parselde 582 m² arsaları karşılığında davalı yüklenici ile 10.10.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre 1 no'lu daire ve 66 no'lu dükkanın müvekkillerine verildiğini, müvekkilinin sonradan aynı taşınmazdaki 247 m² hisseyi şûfa davası neticesinde edindiğini ve adına tescil edildiğini, davalının inşaatı tamamlayarak müvekkili tarafından ilk sözleşme kapsamında verilen vekalet ile bağımsız bölümlerin bir kısmını satıp bir kısmını da üzerine tescil ettirdiğini, şufa davası ile müvekkilin sahip olduğu 247 m² arsa için müvekkiline yaklaşık 3 daire daha verilmesi gerekmesine rağmen verilmediğini ve davalı tarafından üçüncü şahıslara satıldığını, müvekkiline verilmesi gereken yaklaşık 3 dairenin değerinin tespiti ile şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı, davacının vekil olarak atadığı ...ile akdedilen 09.10.2014 tarihli protokol ile taraflar arasında akdedilen 10.10.2013 tarihli ilk arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile müvekkiline verilen bağımsız bölümler dışında herhangi bir hak ve talebinin olmadığının kararlaştırıldığını, 247 m² arsanın da ilk sözleşmeye dahil olduğunun ve ek talepte bulunulmayacağının kararlaştırıldığını, buna rağmen açılan davanın haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı arasında 10.10.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, 247 m'lik arsa hissesinin ise bu sözleşme sonrasında davacı tarafından açılmış olan kanuni şufa hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davası sonunda 23.09.2014 tarihinde hükmen davacı adına tescil edildiği, ilk sözleşme kapsamında sonradan edinilen parselin ilk yapılan sözleşmeye dahil edilmesi, yapılan sözleşmenin tadil edilmesi demek olup, tarafların yeni bir sözleşme yapmaları anlamına geldiği, resmi şekilde yapılması gereken arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tadilinin de resmi şekilde yapılması gerekmekte olup resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olacağı, davalının ...tarafından imzalandığını beyan ettiği 09.10.2014 tarihli protokolde, davacının sözleşme tarihinden sonra sözleşme konusu arsadan satın aldığı veya alacağı hisseler için ek bir talepte bulunmayacağı, sözleşme tarihinden sonra satın aldığı veya alacağı arsa hisselerine isabet eden veya edecek olan bağımsız bölümlerin müteahhit firmaya ait olacağı, adına geçen 247 m² arsanın da noter sözleşmesine dahil olup, müteahhit firmadan hiçbir ek talepte bulunmayacağı kararlaştırılmakla birlikte Bekir Akbulut'a vekaletname ile verilmiş bir yetkisi bulunmadan adi yazılı şekilde yapılan protokolün davacıyı bağlamayacağı, davalının davacı aleyhine sebepsiz olarak zenginleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akamete uğramaması için dava dışı arsa malikinin Osmanoğulları Şirketi ile sözleşme imzalanamaması nedeniyle şufâ davası açıldığını, şufa bedelinin müvekkili tarafından ödenerek tapunun devralındığını, işlemlerin vekil ...tarafından davacı adına gerçekleştirilerek arsanın davacı adına alındığını, Bekir Akbulut'a verilen vekalet gereği sınırlı yetkisinin olduğundan bahsedilemeyeceğini, sözleşme kapsamındaki taşınmazları alma ve satma yetkisinin bulunduğunu, bu nedenle 09.10.2014 tarihli protokolü düzenleme yetkisinin bulunduğunu, 247 m² arsa yönünden kat irtifakının kimin adına kurulduğunun, devrin kime ne şekilde yapıldığının araştırılmadığını, kat irtifakının davacı adına çıkarıldığını ve müvekkiline devredilmediğini, devredilse bile kademeli olarak sözleşmedeki hak edişe göre bizzat davacı tarafından devredildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini beyan etmektedir.
2.Davacı vekili katılma suretiyle temyiz dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, alacağın tamamı için dava tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerektiğini, ilk rapora göre ıslah yapıldığından müvekkilinin talebinde hatası bulunmayıp reddedilen miktar yönünden davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 247 m² arsa karşılığı 2.30 daire olarak belirlenmekle birlikte günümüzde dairelerin toplam değerinin 1.500.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiğini beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra adına tescil edilen 247 m² arsa yönünden verilmesi gerektiğini beyan ettiği 3 bağımsız bölüm nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup, yine davacıya ait 247 m² arsanın ilk sözleşmede yer almamış olması, bilirkişinin davacının edindiği arsaya verilecek dairelerin bedeli ile ilgili raporunun yeterli ve inandırıcı kabul edilmesi, davacının kısmi dava açtığı ve kısmi dava çerçevesinde hükmedilen faizin isabetli olması, dava ve ıslah tarihine göre hükmedilmesinin doğru olması da dikkate alınarak davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.