"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/264 E., 2024/726 K.
KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/403 E., 2023/496 K.
1) İlk Derece Mahkemesince, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ve tazminat, kabul olunmaması halinde ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili istemine ilişkin asıl ve birleşen davada; davalı yüklenici ... ile davacı arasında 16/12/2020 tarihli harici yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, dava konusu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi ile 31/05/2019 tarihinde davalı ... adına tapuda kayıt ve tescil edildiği, bu davalı tarafından birleşen dosya davalısı ...'e 16/07/2020 tarihli satış işlemi ile devrolunduğu, birleşen dosya davalısı tarafından da davalı ...'a 26/03/2021 tarihli satış işlemi ile devrolunduğu, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan sözleşme tarihi itibarı ile tapuda 3. kişi adına kayıtlı taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğu, dava konusu bağımsız bölüm tapuda davalı ... adına kaydedilmiş olup davalı ...'in tapu iptal ve tescil talebi yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, davalı ... ve birleşen dosya davalısı ...'in davalı yüklenici ile işbirliği içerisinde kötü niyetle hareket ederek bağımsız bölümü edindiklerinin de ispat edilemediği, davacının davalı yükleniciye geçersiz sözleşme kapsamında ödediği 50.000,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme teşkil ettiği ve davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden; davalı arsa sahibi ...'e yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılara yönelik tapu iptal ve tescil davasının esastan reddine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, birleşen dosya yönünden; davalı ...'e yönelik davanın esastan reddine karar verilmiştir.
2) Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin kabulünün yerinde olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin biçim koşuluna uyulmadığından geçersiz olduğu, bu nedenle davacının adi yazılı sözleşme uyarınca sözleşmenin ifası anlamına gelecek tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı, taraflar arasında tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığından ve hukuken geçersiz olduğundan, tarafların ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, davacının asıl davadaki ikincil talebinin kabulü ile ödenen 50.000,00 TL bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değeri olan 91.335,48 TL'nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca, davacının terditli ikincil talebinin sözleşmenin geçersiz olması durumunda ödediği bedelin iadesine ilişkin olup, ikincil talebinde talep konusu olmayan gecikme tazminatı ve taşınmaza yapılan masraf bedeline hükmedilmemesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı ...'ın istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin asıl davada aleyhine hükmedilen vekalet ücretine ve yargılama giderine ilişkin istinafının incelemesinde; arsa sahibinin ve tapu malikinin yargılama giderlerinden sorumluluğu bulunmadığı, aynı biçimde tapu iptal ve tescil talebinin reddi halinde de davalı arsa sahipleri ve tapu malikleri yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yapılan yargılama sonucunda asıl davada tapu iptal ve tescil ve tazminat talebi reddedilip terditli talep olan bedele ilişkin kabul kararı verildiği, Mahkemece, davacının asıl ve ikincil talebine göre hüküm kurulması gerektiği, asıl davada davacının asıl talebinin reddine, davacının terditli talebi olan ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalı yükleniciden tahsili talebinin kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı malik ... hakkında verilen kararın niteliği ve AAÜT'nin 7/2 maddesindeki düzenleme içeriği itibari ile kendilerini vekil ile temsil ettiren bu davalı lehine maktu vekalet ücretini geçmemek üzere nispi vekalet ücretinin davacıdan alınması gerekirken, davalı ... lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, ayrıca terditli olarak açılan davada reddolunan bir dava olmadığı, bu nedenle, davacı aleyhine yargılama giderine hükmolunmasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak yeniden asıl dava yönünden; davanın kısmen kabulüne, davacının asıl talebi olan tapu iptali ve tescil ile tazminat taleplerinin reddine, davacının terditli talebinin kabulü ile davalı ... ile arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile geçersiz sözleşme kapsamında ...'a ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı miktar olan 91.335,48 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen dosya yönünden; davacının davalı ...'e yönelik davasının reddine karar verilmiştir.
3) Bu karara karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
a) Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
b) Her ne kadar istinaf dairesince taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu belirtilerek bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade edileceği kabul edilmiş ise de, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmakta olup, bu sözleşmeye konu bir taşınmazın harici satım sözleşmesi ile 3. bir kişi tarafından satın alınması durumunda 30/09/1988 tarihli ve 1987/2-1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı gereğince bu işlem alacağın temliki hükmündedir. Söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince de koşulların bulunması durumunda tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile taşınmazın verilmesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelin iadesine hükmedilmesi gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, istinaf dairesince sözleşmenin geçersiz kabul edilmesi doğru olmamış ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün ve dördüncü fıkrası uyarınca gerekçenin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 3-a bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz istemlerinin ve davacı vekilinin 3-b bendi kapsamı dışında kalan sair temyiz istemlerinin REDDİNE, davacının temyiz istemlerinin 3-b bendinde açıklanan nedenlerle kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 370/2 maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 2024/264 Esas, 2024/726 Karar sayılı ve 03.05.2024 tarihli kararının hüküm fıkrasında yer alan asıl davaya ilişkin 3/(b) numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "Davacının terditli talebinin kabul edilerek 91.335,48 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacı tarafa verilmesine" yazılmasına ve hüküm fıkrasının bu şekilde düzeltilmesine, 6100 sayılı HMK'nın 370/2-4 maddesi uyarınca hükmün ve gerekçenin yukarıda belirtildiği şekilde değiştirilerek kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.