Logo

6. Hukuk Dairesi2024/2169 E. 2024/5111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, yüklenicinin ruhsatı geç almasından dolayı arsa sahibi tarafından geriye etkili olarak feshedilmesinin talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahibinin, arsa üzerindeki yapıları tahliye etmemesi, hacizlerin geç kaldırılması, proje değişikliği gibi sebeplerle ruhsat alımındaki gecikmeye rıza gösterdiği ve tarafların fiilen ruhsat tarihinden itibaren inşaat süresinin başlamasını kabul ettiği, ayrıca yüklenicinin inşaatı tamamlama iradesinin bulunduğu ve dava tarihinde kalan sürede inşaatın tamamlanmasının mümkün olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin fesih kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1523 E., 2024/444 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/161 E., 2022/208 K.

Davacı arsa sahibi vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Antalya 18. Noterliği’nin 19.03.2015 tarih ve 06097 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaat süresinin ruhsattan itibaren 12 ay olduğunu, sözleşmede ruhsatı kimin alacağının belirlenmediğini, ancak aynı tarihli davalıya vekaletname verildiğini, davalının sözleşmeden 2 yıl 8 ay sonra ruhsat aldığını, basit bir hafriyat çalışması yaptığını, aradan geçen süre sebebiyle projenin bölge koşullarına uygunsuz hale geldiğini ileri sürerek sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşmeden sonra arsadaki binada oturmaya devam ettiğini, binanın yıkım işlerinin engellendiğini, tapuda hacizler mevcut olduğunu, bir kısım icra dosyalarında ödenmeyen taksitlerin olduğunu, bir kısım ödemelerin yapıldığını, ancak haciz kaldırma işleminin yapılmadığını, dosyanın kapanması ve bakiye alacakların ödenmesinin davalı hesabından gerçekleştiğini, Vergi Dairesi ve SGK'ya olan borçların davalı tarafından ödendiğini, davacının şahsi borcu sebebiyle tapu üzerine tedbir kararı verildiğini, arsa sahibinin ödemesi gereken eski yıllara ait emlak vergi borçlarının davalı tarafından ödendiğini, proje uygulama aşamasında sığınak bulunması gerektiğinden tarafların noterde 30.06.2017 tarihli projede anlaşmaya vardığını, gecikmenin davalıdan kaynaklanmadığını, ruhsata müteakip hafriyat ve inşaata başlandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda özetle; davacının davalı yükleniciye geniş yetkiler içeren vekaletname verdiği, sözleşmenin imzalanmasından 27 ay sonra 30.09.2017 tarihinde ruhsat alındığı, taraflarca yapılan sözleşmeye göre 12 ay içinde inşaatın bitirilmesi gerektiğinden ruhsat alma yükümlülüğü de davalıda bulunduğundan hakkın kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; Antalya 18. Noterliğinin 19.03.2015 tarih ve 06097 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince özetle; sözleşme ile aynı tarihte arsa sahibi tarafından ruhsatın alınması, yıkım vs. işlerin yapılması için davalı yükleniciye vekaletname verilmiş olmasına, arsa sahibinin taşınmazı boşaltması veya ipotek ve şerhleri kaldırması yönünde yüklenici tarafından ihtarname gönderilerek temerrüde düştüğünün iddia ve ispat edilmemiş olmasına göre, mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı yapılan istinaf incelemesi sonucu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Bu karara karşı davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi, sözleşmeye konu arsayı hukuki ve fiili ayıplardan ari olarak yükleniciye teslim etmek zorundadır. Taraflar arasında imzalanan Antalya 18. Noterliği’nin 19.03.2015 tarih ve 66097 no.lu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca işin teslim süresi ruhsat tarihinden itibaren 12 ay olarak kararlaştırılmıştır. Somut olayda, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporundan, Google Earth görüntüsünde sözleşmeye konu arsa üzerinde 19.05.2016 tarihinde ev göründüğü, davacı arsa sahibinin evi kullanmaya devam ettiği, taşınmazın tapu kaydı üzerinde haciz ve ipoteklerin olduğu, bu haciz ve ipoteklerin 2016-2017 yılları içerisinde kaldırıldığı, taraflarca Antalya 18. Noterliği’nin 30.06.2017 tarih ve 16930 no.lu düzeltme beyannamesinin imzalandığı, söz konusu beyanname ile inşaat krokisinin değiştirilerek yapılacak olan inşaata sığınak eklendiği anlaşılmış olup, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı arsa sahibinin ruhsat alınması için geçen süreye rıza gösterdiği, tarafların inşaat süresinin 30.09.2017 ruhsat tarihinde başlamasına mutabık kaldıkları anlaşıldığından, davacı arsa sahibinin ruhsat tarihinden iki ay sonra dava açarak sözleşmenin geriye etkili feshini talep etmesinin kalan inşaat süresi dikkate alındığında mümkün olmadığı, ayrıca davalı yüklenicinin de inşaatı devam ettirme iradesi bulunduğundan ve dava tarihi itibariyle kalan sürede inşaatın tamamlanması mümkün olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/161 Esas, 2022/208 Karar, 09.06.2022 tarihli kararının davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.