"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1921 E., 2024/855 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/220 E., 2020/461 K.
Davacılar vekili; davacıların davalı kooperatifin ortakları olduğunu, İzmir'in Dikili ilçesindeki kooperatif arsasının 2013 yılında satılması akabinde elde edilen bedelin 88 ortağın arsa paylarına konut inşası için kullanıldığını, davacıların da aralarında olduğu 72 ortak hissesi için hiçbir harcama yapılmadığını, davalı kooperatifin 11.11.2018 tarihli tasfiye genel kurulunda bahsi geçen satış nedeniyle tespit edilecek denkleştirme payının satış tarihindeki paydaşlara ödenmesi yönünde komisyon kurulmasına karar verildiğini, davacıların ortaklıklarına bağlı hisseleri tüm aktif ve pasifleriyle devralmış olmaları nedeniyle satıştan gelen bedelin güncel değerinin davacılara ödenmesinde yasal zorunluluk bulunduğunu ileri sürerek, arsa satışından gelen bedelin güncel değerinin denkleştirme payı olarak her bir davacı için şimdilik 100,00 TL olmak üzere davalıdan tahsilini talep etmiş, bilahara talebini her bir davacı için 900,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; kooperatif arsalarının bedelinin 88 ortak tarafından ödendiğini, 72 hissenin ise konut üyeliğine bağlı olarak üyelere tahsis edildiğini, davacıların ortaklığının 2015 ve sonrası dönemde gerçekleştiğini, diğer üyeler gibi arsa ödemesinde bulunmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 04.01.2009 tarihli genel kurul kararı ile arsa hisselerini dışarıdan satın alanların kooperatife üye olarak kaydedilmesi yönündeki karar üzerine, davacıların arsa satışından çok sonra, 05.09.2015-26.03.2018 tarihleri arasında kooperatife ortak olarak alındıkları, 2019/47 Esas sayılı dosyada; 11.11.2018 tarihinde yapılan Genel Kurul'da alınan kararların butlan hükmünde olduğunun tespiti istemi ile açılan davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, arsa satışının davacıların ortak olmasından çok önce Nisan 2013'de yapıldığı, davalı kooperatifin o tarihte henüz tasfiye halinde olmadığından elde edilen gelirin inşaat, imalat işlerinde kullanıldığı, arsaların satışından elde edilen değerin, tüm ortaklara dağıtılmak istenmesi halinde, arsa hisselerini davacılara devreden kooperatif ortakları, hem davacılara hisse devri sırasında bir bedel almış olmaları ve hem de devir ettikleri arsa hisselerinin tüm arsa ile birlikte satılmış olması sebebiyle bu satıştan pay alacak olmaları sebebiyle mükerrer bir gelir elde etmiş olabilecekleri, ana sözleşmesinin 87. maddesinin 11 no.lu bendindeki hüküm gereği, kooperatifin borçlarının ve pay bedellerinin ödenmesinden sonra kalan miktar dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında eşit olarak dağıtılır hüküm gereği ve kooperatifin 01.04.2018 tarihli kararla tasfiye haline girdiği, davacıların tamamının kooperatif ortağı olmaları nedeniyle, ancak tasfiye artığından hisselerine düşen miktarı hisselerine göre alabilecekleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, 2013 yılı içerisinde kooperatif arsa satışından gelen güncel değerin denkleştirme payı olarak tahsili istemine ilişkindir.
Davalı kooperatife ait 272 ve 274 parsel sayılı arsaların, alınan genel kurul kararı uyarınca, 2013 yılının Nisan ayında 600.000,00 TL'ye üçüncü kişiye satıldığı, satış bedelinin ortaklara dağıtılmayıp kooperatifçe inşaat yapılan 88 paya ait yapıların inşaatında kullanıldığı tarafların kabulündedir. Davalı kooperatif 01.04.2018'de tasfiyeye girmiş ve bu aşamada alınan 11.11.2018 tarihli karar ile, kooperatife ait arsaların satış tarihindeki hak sahiplerinin ve haklarının belirlenmesi için yönetim kuruluna yetki verilmiştir.
Davacıların devir tarihinde davalı kooperatif ortağı olmadıkları, ortaklıklarını 05.09.2015-26.09.2018 tarihleri arasında gerçekleşen işlemler ile dava dışı önceki ortaklardan, davalı savunmasının aksine, arsa hisselerinin devri neticesinde edindikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 35. maddesine göre; devralan ortak, ortaklığı bütün hak ve yükümlülükleri ile birlikte devralmaktadır. Yani devir öncesi dönemde doğmuş tüm hak ve alacaklar bakımından devreden ortağın halefi konumundadır. Devir sözleşmesi kapsamında; ortaklık sıfatı nedeniyle kooperatife karşı yerine getirilmesi zorunlu olan yükümlülükler hakkında yapılacak düzenlemeler kooperatife karşı ileri sürülemeyecek ise de, devreden ortağın devir öncesi dönemde kazanmış olduğu haklara ilişkin olarak her türlü anlaşma yapılabilecektir.
Bu durumda mahkemece; davacıların ortaklıklarını edinimlerine dayanak devir sözleşmeleri incelenerek, dava konusu bedelin devirden istisna tutulup tutulmadığının tespiti ile oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle halefiyet ilkesi dikkate alınmaksızın hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.