"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1195 E., 2023/1380 K.
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/814 E., 2023/41 K.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin son olağan genel kurul toplantısını 2011 yılı faaliyetleri için 26/05/2012 tarihinde gerçekleştirdiğini, toplantıda tasfiye kararı alındığı, tasfiye heyetine ..., ..., ..., ... ve ...'un atandığı ve alacaklılara çağrıya dair 3. ilanını 28/06/2012 tarihinde ilan ettirdiğini, bir daha genel kurul toplantısı yapılmadığını, bugüne kadar genel kurulun toplanamaması nedeniyle dağılmış sayılan S.S. Aşağıkükür Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin dağıldığının tespitiyle, tasfiye heyeti atanması ve fesih işleminin gerçekleşmesi için bu davanın açıldığını, davanın kabulü ile S.S. Aşağıkükür Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin feshine/münfesih olduğunun tespitine ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye heyeti atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif tasfiye memuru ... cevap dilekçesinde özetle; dava açılmasına kendisinin sebebiyet vermediğini, kooperatifin yedek üyesi olduğunu, asıl üyelerin toplantılara katıldığını, kendisinin bir oy hakkı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif tasfiye memuru ... 13/01/2023 tarihli beyanında; kooperatife tasfiye memuru olarak atandıklarını, ilanları yaptırdıklarını, ancak tasfiyeyi sonlandıramadıklarını, kooperatifin faal olmadığını savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince kooperatifin gerçekleştirdiği son olağan genel kurul toplantısında fesih ve tasfiye kararı alarak tasfiye kurulu görevlendirildiği, kooperatifin 10 yılı aşkın süredir genel kurul toplantısı yapılmaması nedeniyle fesih ve tasfiyesine yeniden karar verilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı, davanın dayanağı olarak ibraz edilen inceleme raporunda da aynı gerekçeye yer verilerek "kooperatifin tasfiye kararı aldığı, seçilen tasfiye heyetinin alacaklılara ilanları yaptırdığı, 2012 yılından bu yana toplantı yapılmadığı gerekçesi ile kooperatifin amacına ulaşma imkanının olmadığı"nın belirtildiği, ayrıca kooperatifin amacına uluşma imkanının kalmadığı yönünden başka bir tespitin raporda yer almadığı, kooperatifin seçilen tasfiye kurulu üyelerinin TTK da yer alan hükümlere göre alacaklılara ilandan sonraki aşamaları tamamlayarak kooperatifin tasfiye sürecini tamamlamaları mümkün olduğu, davacının davasının HMK 114/h maddesi yollamasıyla 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Her ne kadar, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince davalı kooperatifin son olağan genel kurulunda tasfiye kararı alındığı ve tasfiye memuru görevlendirildiği, tasfiye ilanlarının yapıldığı bundan sonraki aşamalarda tasfiye aşamalarının tamamlanması mümkün olduğundan davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı sonucuna varılmışsa da; somut olayda, 26.12.2012 tarihinde tasfiye kararı alınması ve tasfiye kurulu seçilmesine rağmen davanın açıldığı 21.09.2022 tarihine kadar 10 yıllık süre içerisinde tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerini tamamlamadıkları tasfiye genel kurullarını yapmadıkları anlaşılmakla, Kooperatifler Kanunu'nun 81/7. maddesine göre kooperatifin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru atanması talep edilmiş olup bu talep hukuki nitelik itibariyle görevlerini yerine getirmeyen tasfiye memurlarının azli ile yerine yenilerinin atanması istemini de kapsadığından, atanan tasfiye memurlarını da davada taraf olarak gösterilmek suretiyle davaya katılımlarının sağlanması, haklı sebeplerle azil koşullarının oluşmadığının tespiti halinde davanın reddine, haklı sebep koşullarının oluştuğunun tespiti halinde ise davanın kabulü ile mevcut tasfiye memurlarının azli ile yerine yeni tasfiye memurlarının atanmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Mersin 1. Aliye Ticaret Mahkemesinin 2022/814 E.-2023/41 K. sayılı kararın BOZULMASINA.
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.12.2024 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.