"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2083 E., 2023/2310 K.
HÜKÜM : Yapı Kredi Bankası Yönünden Karar verilmesine yer olmadığına, Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ: Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/204 E., 2022/239 K.
1- İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile talep eden şirket ve talep eden gerçek kişilere ait konkordato projesine ilişkin İcra ve İflas Kanunu’nun 302 nci maddesinin birinci fıkrasında aranan oy çoğunluğunun sağlandığı, konkordato projesinin tasdik şartlarını taşıdığı gerekçesi konkordatonun tasdikine karar verilmiştir.
2- İlk derece mahkemesi kararına karşı bir kısım alacaklılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından bir kısım alacaklıların istinaf başvurularının usulden reddine, bir kısım alacaklıların istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
3- Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararına karşı bir kısım alacaklılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 18.09.2023 gün, 2023/1556 Esas ve 2023/2813 Karar sayılı ilamıyla; Türkiye Finans Katılım A.Ş. ve White Water West’in toplantıya katıldığı ve red oyu kullandığı, müdahale dilekçesinde konkordatonun reddini talep ettiği, konkordatoya itirazları bulunduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiş, diğer temyiz edenlerin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 13.12.2023 gün, 2023/2083 E, 2023/2310 K, sayılı kararıyla önceki kararında direnmiştir.
4- Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının uygun bulunmakla istinaf başvuruları esastan reddedilen alacaklılar Ziraat Katılım Bankası A.Ş. ve Garanti Bankası A.Ş. vekilleri tarafından süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Direnmeye konu olmayan hususlarda yapılan inceleme neticesinde;
Talep eden gerçek kişiler yönünden:
a. Konkordato isteminde bulunan her bir talep eden için ayrı konkordato ön projesi sunulmalı konkordatonun tasdiki için aranan şartlar her bir talep eden için ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Somut olayda, talep eden gerçek kişilerin talep eden şirketten ayrı bir ticari faaliyeti, ayrı bir konkordato projesi olmadığı oylanan konkordato projelerinin şirketin ekonomik geleceğine bağlı kılındığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu husus konkordato kurumunu düzenleyen emredici hukuk kurallarına aykırı olduğundan konkordatoya tabi olan borçları için ayrı bir kaynağı, malvarlığı ve özgün projesi bulunmayan talep eden gerçek kişiler hakkında konkordatonun projesinin reddine karar verilmesi gerekirken, tasdikine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün talep eden gerçek kişiler yönünden re'sen bozulması gerekmiştir.
Talep eden şirket yönünden:
b. Konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumudur. Konkordatoda amaç, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mâli durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mâli durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Konkordato ile alacaklılar, alacaklarının bir kısmından vazgeçerler ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanırlar. Borçlunun borcun belli bir yüzdesini ödemeyi taahhüt ettiği ve alacaklıların da kalan alacaklarından vazgeçtiği durumda tenzilat konkordatosu söz konusu olur. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran ve/veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Aksi halde bu durumdaki borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olacaktır. Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği karma konkordato şeklinde olabilir. İİK’nın 305/1-b maddesi uyarınca borçlunun teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile uyumlu olması gereklidir.
Somut olayda, talep eden şirketin 2021 tarihli bilanço değerlerine göre özvarlığının borca batık olduğu, tasdik edilen konkordato projesinde tasdik kararından itibaren 1 yıl ödemesiz, 5 yıl içinde artan oranlarda yıllık % 4 faiz uygulanması ile ödemeyi taahhüt ettiği görülmüştür. Talep edenin konkordato tedbirlerinden yararlandığı tarihler de nazara alındığında ödemelerin başlaması için bu denli uzun bir sürenin beklenmesi, talep eden şirketin aktif ve pasif değerleri ile vadenin uyuşmaması alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesini borçlu lehine bozar mahiyettedir.
Bütün bu açıklamalar ışığında, mahkemece borçlunun kaynakları ile orantılı olmayan, ödeme süresinin uzunluğu nedeniyle alacaklıların aleyhine olacak şekilde menfaat dengesini bozan konkordato projesinin reddine, yeniden yapılacak değerlendirme sonrasında rayiçlere göre borca batık olması halinde talep eden şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken, projenin tasdikine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILARAK; Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2022 tarih 2022/204 E, 2022/239 K, sayılı kararının BOZULMASINA, Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 17.10.2024 gününde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.