"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1976 E., 2023/73 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul-Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menderes 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/222 E., 2022/149 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ... Seramik San. ve Ticaret A.Ş. ile ... vekillerince duruşmalı, diğer bir kısım davalılar vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.07.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davalılardan ... ... Seramik San ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ..., davalı ... ve ... vekili Avukat ..., davalılardan ... Bankası A.Ş. vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... ...bank A.Ş. vekili Avukat ..., davalı ... İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti vekili Avukat ... ile davacılar vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı arsa sahipleri vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalılardan ... Granit ... Ltd. Şti arasında, İzmir ili ... ilçesi ... Köyü ... Mevki 260 ada 1 parsel sayılı taşınmazda iki adet depo inşa edilmesine ilişkin İzmir ... Noterliği’nin 23.03.2012 tarih ve ... yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, taşınmazın çoğunluk hissesinin davacıya ait olduğunu ve sözleşmede diğer hisselerin davacıda toplanması ve 1/2 hissenin davalı yükleniciye devrinin şart koşulduğunu, davacının yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının inşaata başlamadığını, davacıdan devraldığı 1/2 hisse üzerine diğer davalılar ... ... Seramik San. ve Tic. A.Ş ve ... Seramik Paz. ve Tic. A.Ş lehine ipotek tesis ettirdiğini ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte taşınmaz hissesinin satış aşamasına geldiğini, davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğinden sözleşmenin geriye etkili feshi ve yükleniciye avans olarak verilen paya ilişkin tapunun iptali ile davacı adına tesciline, pay üzerine konulan ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılmasına, menfi zararlarının tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yüklenici vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sözleşme gereği alması gereken diğer hisselerden belediyeye ait olanı dokuz ay sonra, Hazine'ye ait olanı ise iki buçuk yıl sonra aldığını, aradan geçen iki buçuk yılda arsanın imar durumunda değişiklik olduğunu, yapılan plan değişikliği ile arsanın 750 metrekare küçülmesi gerektiğini, yeni düzenlemeye göre inşaat izni alınamadığını, arsanın imar durumunda sözleşmeden sonra yaşanan bu değişiklik sonucu oluşan yola terk zorunluğunun yerine getirilmesi halinde artık sözleşme koşullarının müvekkili aleyhine olarak ve kendisinden beklenmeyecek derecede ağırlaştığını, sözleşmenin ifa edilememesinin tümüyle davacının kusurundan kaynaklandığını, sözleşme nedeniyle uğradıkları zararın takas yoluyla mahsubu gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ipotek ve haciz lehdarları vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; sözleşmenin üzerinden yedi yıl geçmesine rağmen yüklenici davalıya karşı herhangi bir hak iddia edilmemesi ve cebri icra ile satış aşamasına gelindiğinde davanın açılmasının dürüstlük kuralına ve hayatın olağan akışına uymadığını, taşınmaza ait tapu kaydında davacı tarafından varlığı iddia edilen sözleşmeye ilişkin bir kayıt bulunmadığını, müvekkili şirketlerin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduklarını, davacının da aksini ileri sürmediğini, bu nedenle TMK'nın 1023. maddesi gereği ipotek ve hacizlerin korunması gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda özetle; açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı ile davalı ... Granit ... Ltd Şti arasında İzmir ... Noterliği'nce düzenlenen 23.03.2012 tarihli ve ... yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, 260 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... Granit ... Ltd Şti adına olan 1/2 hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, menfi zarar talebinin reddine, davalı ipotek lehdarları aleyhine açılan davaların reddine, haciz lehdarları adına açılan davaların kabulü ile sözleşmeye konu taşınmaz üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı arsa sahipleri ile davalılar ... Bankası A.Ş., Türk ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... ve ... Vergi Dairesi Müdürlükleri, ... Seramik Paz. ve Tic. A.Ş, ... Sauna ve Havuz Sistemleri Ltd. Şti, ... Kimya, ... ...bank A.Ş., ...bank A.Ş., ... İnş. Taah. Ltd. Şti, QNB ... A.Ş. vekillerince istinaf edilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2022/1976 Esas, 2023/73 Karar ve 20.01.2023 tarihli kararı ile özetle; davalılar; ... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti, ... Kimya San. Paz. Ltd. Şti, ... Sauna ve Havuz Ltd Şti, QNB ... A.Ş., QNB ... ... A.Ş., ... Seramik Paz. A.Ş., ...bank A.Ş., Türkiye ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... ve ... Vergi Dairesi Müdürlükleri, ... Bank A.Ş. ve Türk ... Bankası A.Ş. vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurularının, 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf yolu başvurusunun kabulü ile, Menderes 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.05.2022 tarihli, 2021/222 Esas, 2022/149 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesi gönderilmesi karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararına karşı davalılar ... ... Seramik San. ve Tic. A.Ş., ... Bankası AŞ, Türk ... Bankası A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... ve ... Vergi Dairesi Müdürlükleri, ... Seramik Paz. ve Tic. A.Ş., ONB ... A.Ş., QNB ... A.Ş., ... Varlık Yönetim A.Ş., Türkiye ... Bankası A.Ş. vekillerince süresinde duruşmalı olarak temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;
1-Bölge Adliye Mahkemesi HMK’nın 352 nci maddesi uyarınca yapacağı ön inceleme sonucunda eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyaları incelemeye alır. Kanunun 353 üncü maddesinde, duruşma yapılmadan karar verilecek haller sayılmış olup, hükmün (a) bendinde, altı bent halinde sayılmış olan usule ilişkin hukuka aykırılık durumlarında, ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın geri gönderilmesine, (b) bendinde belirtilen hallerde ise işin esası incelenerek, “başvurunun esastan reddine”, “düzelterek yeniden esas hakkında karar” ve “yeniden esas hakkında karar” şeklinde hüküm kurulacağı belirtilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nın 353/1/a maddesinde belirtilen durumlarda, usule ilişkin hukuka aykırılık tespit edildikten sonra sadece İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahalline geri gönderilmesine karar vermekle yetinilir. Bunun dışında bir müdahale söz konusu değildir. İstinaf mahkemesi böyle bir durumda kararı esas yönünden inceleyemez. Bu kararlara neden olan usule ilişkin hukuka aykırılıkların, istinaf aşamasında telafi edilemeyeceği düşünülmüş olduğundan, ilk derece mahkemesine ait kararın tümüyle kaldırılması ve dosyanın gönderileceği ilk derecede yeniden bir yargılama yapılması öngörülmüştür. Bu kararlar, dosya kendisine gönderilen İlk Derece Mahkemesini bağlayacağından, gönderme kararına göre işlem yapılması zorunludur. Bölge Adliye Mahkemesince bu yönde verilecek kararlar, usul hukukuna ilişkin olacaktır. Bu şekildeki gönderme kararında, istinaf mahkemesi yetkisini aşarak işin esasını ilgilendiren hususlarda da bir tespit yapmışsa, bu tespit İlk Derece Mahkemesini bağlamayacaktır.
Söz konusu açıklamayı somut olay bakımından değerlendirdiğimizde; Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-a/6. maddesinde belirtilen “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” usule ilişkin hukuka aykırılık nedeniyle kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, istinaf eden davalılar bakımından ise işin esasına girilerek 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi gereğince “İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine” esasa dair karar verildiği anlaşılmıştır. Az yukarıda belirtildiği üzere istinaf mahkemesince usule ilişkin hukuka aykırılık tespit edildikten sonra sadece İlk Derece Mahkemesine ait kararın tümden kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermekle yetinilmesi, Bölge Adliye Mahkemesince kararın esas yönünden incelenmemesi gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemiyle önüne gelen dosyanın ve kararın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Aksi halde, aynı dosyada çelişkili ve infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkma tehlikesi doğacaktır. İş bu nedenle istinaf mahkemesince, karar bölünerek hem usul hem esas yönünden karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalılar ... ... Seramik San. ve Tic. A.Ş., ... Bankası A.Ş., ... ve ... Vergi Dairesi Müdürlükleri, ONB ... AŞ, Türkiye ... Bankası A.Ş, ... İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti., Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduğundan 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 23.01.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.