"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/183 E., 2023/2757 K.
Davacı vekili, müvekkilinin, 29.08.1997 tarihinde ...Konut Yapı Kooperatifinde davalı ...'na ait 23 numaralı daireyi satın aldıktan sonra davalı kooperatife yazılı bir beyanı olmaksızın üye yapıldığını, bu üyeliğinin kooperatif yönetim kurulu kararı ile...'a devredildiğini, daha sonra müvekkilinin kooperatife usulsüz olarak tekrar üye yapıldığını, bu üyeliğinin de usulsüz olarak devrinin yapıldığını ve tekrar üyelinin sağlandığını, yapılan sahte devir işlemini davalı kooperatifin hakkında başlattığı icra takibi vasıtasıyla öğrendiğini, bu kapsamda usulsüz yapılan devir işleminin tespitini, maddi-manevi tazminat değeri olarak 4.000,00 TL'nin taraflarına verilmesini, icra tehditi altında ödettirilen 2.400,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kemal ...vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı ve kooperatifin üzerinde kurulu bulunduğu taşınmazda hissedar olduğunu, davacıya ait bağımsız bölümün noterdeki kura zaptına göre kendisine verilmek üzere kura dışı bırakılan A Blok 12/23 no.lu bağımsız bölüm olup, davacı ile müvekkili arasındaki satış sözleşmesine istinaden bu dairenin davacıya satıldığını, genel iskan raporunun alındığı tarihden beri davacı kullanımında olduğunu, davacı tarafın rızası dışında kooperatife ortak kaydedildiği iddiasının doğru olmadığını, kooperatif ortaklığını ve ortaklığa kura ile isabet eden dairesini...'a yönetim kurulunun 20.5.1999 tarih ve 489 sayılı kararı ile devrettiğini, ...'ın ortaklığının da halen devam ettiğini, 2001 yılından itibaren aidat tahsilat yapılma sebebinin bu tarihe kadar toplanan aidatların site giderlerini karşılamamış olmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı S.S. Mersin ...Konut Yapı Kooperatifi, S.S. ...Yapı Kooperatifi'nin bilahare isim değişikliği ile S.S. Mersin ...Konut yapı Kooperatifi adını aldığını, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacının kooperatif genel kurul toplantılarına katılıp kendisine tebliğ işleminin de yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğuna karar verilmiş, bunun üzerine Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin karşı görevsizlik kararı vermesi üzerine, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 04.03.2011 tarihli, 2010/2220 Esas, 2011/1936 sayılı sayılı kararı ile Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiş ve 2011/607 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; uyuşmazlığın, tüketici olan davacıyla, satıcı olan davalı kooperatif arasında mal satışından kaynaklandığı, yanlar arasında konut satışına dair bir sözleşme olduğu, böylece taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkemenin kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin 12.11.2019 tarih, 2017/184 Esas ve 2019/4693 Karar sayılı ilamıyla, "dava tarihi 11.08.2009 olup, bu tarihte yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasına göre, Sulh Mahkemesi İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı beş milyar lirayı geçmeyen davaları görür. Bu miktar dava tarihi itibarıyla 7.080,00 TL’dir. Anılan hükme göre uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekmekte olup, ayrıca Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 2010/2220 Esas, 2011/1936 Karar sayılı ilamı ile de yargı yerinin belirlenmesine ilişkin kararla görev hususu kesinleşmiş olduğu" gerekçesiyle söz konusu kararın bozulmasına karar vermiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar vermiş, bu karara karşı davalı ...vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, kooperatif ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının, davalı kooperatifte davalı ...'ndan 29.08.1997 tarihli sözleşme ile devraldığı ...Konut Yapı Kooperatifi'ndeki davalı ...'na ait daire nedeniyle bir üyelik hakkının olabileceği, bu üyelik dışında yönetim kurulu kararları alınırken davacının üyelik başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu kararlarının usulsüzlüğünün tespitine karar vermiş ise de, davalı kooperatif tarafından davacının üyelik başvurusunun bulunduğuna ilişkin dilekçe ve yine davacının kooperatif genel kurullarına katıldığı iddiası değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; davacının davalı kooperatife üyelik hususunda sunmuş olduğu iddia edilen dilekçe, davacının davalı kooperatif genel kuruluna katılıp katılmadığına ilişkin hususlar ve davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları birlikte değerlendirilmek ve gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporu da almak suretiyle sonucuna göre karar vermekten ibaret olup, bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı S.S. ...Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/183 Esas, 2023/2757 Karar, 07.12.2023 tarihli kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 25.11.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.