"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3073 E., 2024/403 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/466 E., 2022/300 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz yoluna başvurulması üzerine miktar itibari ile duruşma talebinin reddine, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen davada dava dilekçelerinde; asıl davada davalı yüklenici şirketin yetkilisi olan birleşen davada davalı ... ile 380.000,00 TL bedel karşılığında 24.10.2016 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, davacının sözleşme gereği ödemesi gereken bedelin 230.000,00 TL'sini ödediğini, kalan bedelin 30 numaralı bağımsız bölümün teslimi ile ödeneceğini, teslim tarihinin gelmesine rağmen bağımsız bölümün teslim edilmemesi üzerine davalı yüklenici şirket ile yapılan şifahi görüşmelerde ...'nun şirketle ilgisinin bulunmadığının tarafına bildirildiğini, bunun üzerine davalı yükleniciye Ankara 48. Noterliği'nden 23,11.2018 tarihli ve 11350 yevmiye no'lu ihtarname ile bağımsız bölümün tapuda devrinin talep edilmişse de tapu devri yapılmadığını, davalı yüklenici şirket ve birleşen davada davalı şirket yetkilileri tarafından bağımsız bölümün tapusunun muvazaalı olarak birleşen davada davalı ...'a devredildiğinden bahisle dava konusu taşınmazdaki 30 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, aksi halde davacının ödediği bedelin alım gücüne eşitlenerek, 350.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi zararının tazminine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Yemen İnşaat Mob. Dek. Mak. Otom. Taş. Eğit. Gıda. San. Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekil şartını taşımadığından geçerli olmadığını, sözleşmeyi imzalayan ...'nun şirket yetkilisi olmadığını, davacı davalı şirket hesabına bir ödeme yaptıysa sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak iadesini talep edebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalılar ... ile ... vekili cevap dilekçesinde; ...'nun şirketin yetkilisi olmadığını, ...'nun yalnızca davalı şirket adına işlem yapan kişi olduğunu ve tacir sıfatına sahip olmadığından davanın yetkili ve görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesinin gerektiğini, davalılarında dava tarihi itibarıyla davalı yüklenici şirket ile organik bağlarının bulunmadığını, 19.07.2017 tarihli ve 9370 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği üzere davalı yüklenici şirketin 'a devredildiğini, davalıların davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı ...'nun yalnızca kendisine verilen işlem yapma yetkisine istinaden daire satışları için çalıştığını, davacının ödediğini iddia ettiği bedellerin hiçbirisinin davalı ...'nun nam ve hesabına geçmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu arsanın maliklerinden birisi olduğunu, birleşen davada davalı ... ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden; davacının tapu iptal tescil talebinin reddine, terditli olarak öne sürülen bedel talebinin kısmen kabulü ile 344.193,25 TL'nin 25.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 14.12.2018 tarihinden, bakiye 319.193,25 TL'sinin ıslah tarihi olan 14.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, birleşen dava yönünden; davacının tapu iptal tescil ve bedel taleplerinin husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı İnşaat Mob. Dek. Mak. Otom. Taş. Eğit. Gıda. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
a. Davacı lehine hükmedilen rayiç değer bedeli eksik belirlenmek suretiyle talebin kısmen reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle bedeli 550.000,00 TL olup bu bedelin tamamının davacı lehine hükmedilmesi gerektiğini,
b. Birleşen davada davalıların, asıl davanın davalısı şirket adına hareket ettikleri izlenimini yarattıklarını, davalı yüklenici şirketin bu durumdan haberdar olduğunu, tüm davalılarının müşterek ve müteselsil sorumlu tutulmalarının gerektiğini, nitekim tarafları ve konusu aynı olan başka bir dava dosyasında davalılar ve ...'nun müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları yönünde karar verildiğini,
c. Davalıların haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle tapuyu kendisine devretmemeleri nedeniyle hem maddî hem de manevî yönden ciddî sıkıntılar yaşadığından manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmektedir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan tapu iptal tescil, aksi halde sözleşme gereği ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Davacı tüketici olduğundan peşin alınan harcın istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.