"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/444 E., 2024/855 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Konkordato talep edenler vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin çocuk ve bebek mağazası konusunda faaliyet gösterdiğini, sattığı malların döviz cinsinden ve yurt dışından ithal edildiğini, 2018 yılında dövizin aşırı değerlenmesinin ve faiz artışlarının sektörde daralmaya neden olduğunu, şirketin gelir gider ve nakit akışı dengesinin bozulduğunu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödemelerde güçlük çektiğini, AVM kiralarının yüksek olması nedeniyle şubelerin zarar ettiğini, müvekkili ...’in ise şirketin sahibi olduğunu, şirket için şahsi kefalet verdiğini, sunulan konkordato projesi kapsamında borçların ödenebileceğini ileri sürerek 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 285 ve devamı maddeleri gereğince teklif edilen konkordato projesinin tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince talep eden ... yönünden, teklif edilen konkordatonun tasdik şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle konkordato talebinin reddine, Er-Ne Çocuk Giyim ve Araç Gerekçeleri Konfeksiyon Tekstil Itriyat Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden, talep eden şirketin 2021 ile 2027 yılları arasında 5.000.000,00 TL’den başlayarak artan grafikle en sonunda 13.000.000,00 TL satış rakamlarını hedeflediği, şirketin konkordatodan önceki dönemlerde 2021-2022-2023 yıllarında hedeflenen satış rakamlarına ulaşabildiğinin görüldüğü, talep eden şirket her ne kadar 2016-2017 yıllarındaki satış rakamlarına rağmen 2016 yılında zarar 2017 yılında ise düşük bir kâr elde etmiş ise de, bunun nedenlerinin 2016 yılında talep edenin ...mağazasının kuruluşunda yapılan yatırım tutarının yüksekliği ve faaliyette olan AVM mağazalarının yüksek giderleri olduğu, 2018 yılında da AVM kiralarındaki dövizden kaynaklı artışların etken olduğu, konkordatoya girilen süreçten sonra şirketin AVM’de bulunan mağazasının kapatıldığı ve kira maliyetinden kurtulduğu, yine ...mağazasının da kapatılarak bu şekilde maliyetlerin en aşağı seviyeye çekildiği, şirketin çocuk giyimi ve konfeksiyon dışında mühlet içerisinde mobilya satışına da ağırlık verdiği, mobilya satışının kâr marjı %30-35 civarında olup, henüz mal teslim edilmeden müşteriden peşin alınan belirli bir kısmın şirketin finansmanına olumlu yönde etki ettiği, bu nedenle şirketin 2021-2027 yılları arasındaki satış rakamları ve kârlılık tablolarında gösterilen tutarlara ulaşabileceği, şirketin konkordato dönemi içerisinde pandemi nedeniyle tedbir ve yasaklardan dolayı satış rakamlarının etkilendiği, komiserden bu hususla ilgili aylar itibariyle ayrıntılı gösteren tabloları raporunda yer vermesinin istendiği, bu tablodan da anlaşılacağı üzere tam kapanmanın veya hafta sonu kapanmalarının olduğu dönemlerde satış rakamlarının etkilendiği, ancak kapanmanın olmadığı dönemlerde ise satış rakamlarının önemli ölçüde arttığının görüldüğü, kapanmanın olmadığı süreçlerdeki satış tutarları dikkate alındığında şirketin 2021-2027 arası dönemde hedeflenen kârlılık ve satış rakamlarına ulaşabileceğinin kabul edildiği, konkordato projesinin 2004 sayılı Kanun’un 305 inci maddesindeki diğer tasdik şartlarını sağladığı gerekçesiyle talep eden şirketin konkordato projesinin tasdik talebinin kabulü ile konkordatoya tabi olan ve faiz içermeyen asıl alacağa ilişkin borcun ilk taksiti, tasdik kararından itibaren sekiz ay sonra başlamak üzere ilk yıl borcun %5'lik, borcun ikinci yıl %10'luk, üçüncü yıl %15'lik, dördüncü yıl %20'lik, beşinci yıl %25'lik ve altıncı yıl %25'lik kısmının alacaklılara garameten ödenmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde alacaklılar... Dış Ticaret A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Türkiye İş Bankası A.Ş., Garanti Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş. ve QNB Finans Faktöring A.Ş. vekilleri istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde alacaklılar... Dış Ticaret A.Ş., Sürat Kargo Lojistik A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ve Türkiye İş Bankası A.Ş. vekilleri temyiz isteminde bulıunması üzerine Dairemiz'in 19.10.2022 tarihli, 2022/3601 Esas, 2022/4819 Karar sayılı ilamı ile projede; kaynak olarak gösterilen 2020-2027 yılları arasında 5 milyondan başlayarak artan grafikle en sonunda 13 milyonluk satış kârı hedeflendiği, bilirkişinin hedeflenen satış rakamlarına ulaşılabileceği tespitinin soyut kaldığı, kaldı ki davacı şirketin, 2020-2021 döneminde 2 milyon satış rakamına ancak ulaşabildiği, bu halde projenin uygulanabilir ve gerçekçi olmadığı, konkordato projesinin tasdikinin mümkün olmadığı, mahkemece talep eden şirketin rapor tarihi itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenerek borca batık ise iflasına, değil ise konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince Dairemiz bozma kararına karşı direnilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresinde alacaklılar Veta Dış Ticaret A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye İş Bankası A.Ş. ve Emir Varlık Yönetim A.Ş. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Hukuk Genel Kurulu’nun 2023/6-1045 Esas, 2024/139 Karar sayılı kararı ile alacaklılar Türkiye Halk Bankası A.Ş. ve Emir Varlık Yönetim A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının hukuki yarar yokluğundan reddine, alacaklı Türkiye İş Bankası A.Ş. vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine, diğer alacaklılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Dairemiz bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucu konkordato süreci içerisinde borçlu şirketin konkordatoya tabi borçlarını aksatmadan ödediği, borç yükünün azaldığı, kalan borçları bakımından da borçlu şirketin Hukuk Genel Kurulu kararı sonrasında mahkeme dışı konkordato yöntemine başvurduğu ve uzlaşı sağladığı, gelinen son noktada da talep edenin konkordatoya ihtiyacı kalmadığı, alacaklılarla konkordato sürecinden maksimum fayda ile yararlandığı, davacıların konkordatoya ihtiyacı kalmamasından sonra konkordato isteminden feragat ettiği, eldeki dava basit usulde yargılamaya tabi olduğu, yapılan incelemede talep edenlerin rayiç bilançoya göre borca batık olmadığı davacıların alınan komiser raporuna göre hem kaydi hem de rayiç bilançoya göre borca batık olmadığı iflas kararı verilmesini gerektirecek bir hal bulunmadığı, dosya üzerinden karar verilecek olan basit yargılama usulüne tabi davada yargılamanın basitliği, çabukluğu ve ucuzluğu ilkesi gereği, dosya üzerinden karar verilebileceği gerekçesi ile talebin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde müdahil Halk Bankası A.Ş., vekili ve Klepierre Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Tic. A.Ş. vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Talep konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamı gerekleri yerine getirilmediği, borca batıklık bildirimi ve iflasın kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alınarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) “Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu” başlıklı 376. maddesi uyarınca, borca batıklığın tespiti için uzman bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile aktiflerin muhtemel piyasa rayiçlerine göre rayiç değerlerinin tespitinin yapılması, buna göre şirket aktiflerinin pasiflerini, borçlarını karşılayıp karşılamadığının, dolayısıyla davacı şirketin en son mali durumuna göre güncel olarak borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken, kaydi değerler ve sadece kayyımın birbiriyle çelişkili raporları dikkate alınarak şirketin borca batık olmadığının son kabulü ile sonuca gidilmesi, hukukumuzda yer almayan "mahkeme dışı konkordato" kavramına ve yer verilmesi, borca batıklık durumu 3. kişileri de etkileyen ve kamu düzeninden sayılan konulardan olmasına rağmen, bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan İİK'nın 292. maddesinde; İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya
da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato
talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.
'' hükmü yer almaktadır. Anılan maddenin d bendine göre; borca batık olduğu anlaşılan bir sermeye şirketi veya kooperatif konkordato talebinden feragat ederse borca batık durumda olup olmadığının mahkemece re'sen incelenmesi gerekir.
Bu durumda konkordato talep eden şirketin TTK'nın 376. maddesi gereğince usulüne uygun şekilde öncelikle borca batık olup olmadığının tespiti, borca batık durumda ise konkordato talebinden feragat etmesi nedeniyle iflasına karar verilmesi, borca batık durumda değil ise konkordato projesi uygulanabilir nitelikte olmadığı hususu daha önceki bozma ilamında açıkça belirtilmiş olması ve bozma ilamına uyulmuş olmakla konkordato tasdik koşulları oluşmadığından konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece önceki bozma ilamlarında belirtildiği ve yukarıda açıklandığı üzere borca batıklık tespiti yöntemince yapıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya açık bir şekilde aykırı olduğundan kararın yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahiller Klepierre Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Tic. A.Ş. vekilinin ve Halk Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden fer'i müdahiller Klepierre Gayrimenkul Yönetimi ve Yatırım Tic. A.Ş. ve Halk Bankası A.Ş.'ye iadesine, 05.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.