Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3403 E. 2024/4857 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın iptali davasında, takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilip gösterilmediği ve davanın usulden reddi gerektirip gerektirmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmesinin yeterli olduğu, ödeme emrinde ayrıca TL karşılığının yer almasının gerekmediği, bu nedenle usulüne uygun icra takibi yapıldığı ve davanın işin esası incelenerek sonuçlandırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/48 E., 2024/596 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/477 E., 2023/779 K.

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15.11.2016 tarihinde " İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, akabinde bu sözleşmenin 05.09.2020 tarihli " 15.11.2016 tarihli İnşaat Yapım Sözleşmesinin Eki" başlıklı sözleşme ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine dönüştürüldüğünü, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile borç ve alacaklar tamamı ile yeni sözleşmeye uyarlanarak değişikliğe uğradığını, iş bu sözleşme uyarınca davacı şirketin nakdi ödeme yerine arsa payı karşılığı inşaat gereği inşaatın yapılacağı taşınmazın 2/3 payı ve başkaca taşınmazların devri ile edimlerini yerine getireceğini, davacının tüm edimlerini yerine getirdiği, 05.09.2020 tarihli sözleşmede inşaatın anahtar teslim tarihinin 28.02.2021 olarak belirlendiğini, gecikme halinde günlük 5.000,00-USD kira kaybı alacağının da arsa sahibi davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, kira kaybı alacağının ödenmediğini ileri sürerek alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak icra takibinde davacı tarafın 05.09.2020 tarihli sözleşme uyarınca kira kaybı alacağı talebinde bulunduğunu, kira kaybı tazminatı isteminin dayanağı olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123,124 ve 125. maddelerinde borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklının borcun ifası ile birlikte gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği seçimlik bir hak olarak öngörüldüğünü, davacı tarafın Gebze 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/332 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki 05.09.2020 tarihli sözleşmenin feshini talep ettiğini, bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile davalının üstlendiği inşaatın %60 seviyesinde tamamlandığının tespit edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği, tarafların sözleşmeye uygun davranıp davranmadığı ve sözleşmenin akıbetinin mezkur dava dosyası kapsamında yapılacak olan yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, davacının talebi itibariyle sözleşmeden dönme durumunda sözleşmenin baştan itibaren geçersiz hale geleceğini buna bağlı olarak da sözleşme ile belirlenen fer'i nitelikteki cezai şart ve diğer taleplerin ileri sürülmesi olanağının ortadan kalkacağını savunarak, öncelikle derdestlik itirazının kabulü ile davanın reddini, davada kötü niyeti sabit olan davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince, takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği ve harca esas Türk Lirası karşılığının da yazılmadığı, usulüne uygun icra takibi yapılmadığından bu hususun re'sen dikkate alınması gerektiği, İİK'nın 67. ve HMK 114-(2) maddeleri uyarınca usulüne uygun yapılmış icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK'nın 115. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de;

1-Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

İtirazın iptali davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir ilamsız genel icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez.

6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 58. maddesinin üçüncü fıkrasında ise; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmemektedir. Ödeme emriyle ilgili 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 60. maddesinde de, alacağın TL karşılığının ödeme emrinde belirtilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Esasen alacağın TL karşılığının gösterilmesi zorunluluğun konuluş nedeni de icra dairesinde takip başlatıldığında borcun dolayısıyla icra harçlarının hesaplanması ile ilgili olduğundan, ödeme emrinde böyle bir kaydın bulunmasına gerek yoktur.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasında düzenlenen 05.09.2020 tarihli sözleşme ile, gecikme halinde günlük 5.000,00-USD kira kaybı alacağının da arsa sahibi davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığını, kira kaybı alacağının ödenmediği ileri sürülerek icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 991.471,90 USD toplam alacağın takip tarihindeki kur karşılığı 8.377.937,56 Türk Lirası harca esas değer gösterilerek, tahsilinin istendiği görülmektedir.

O halde; mahkemece; davacı tarafından takip talebinde talep edilen yabancı paranın Türk Lirası karşılığı gösterilmekle, usulüne uygun icra takibi başlatıldığına göre, işin esası yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle HMK'nın 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararı KALDIRILARAK; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 11.07.2023 tarihli, 2023/477 Esas, 2023/779 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.12.2024 gününde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.