Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3424 E. 2024/5175 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hizmet alım sözleşmesi gereğince verilen teminat mektuplarının iadesi ve ödenen komisyon bedellerinin tahsili isteminin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı aleyhine açılmış işçilik alacakları davaları ve orman yangını nedeniyle açılan tazminat davasının derdest olması nedeniyle, teminat mektuplarının iadesi için gerekli koşulların oluşmadığı ve davacının fazla ödeme yaptığını ispatlayamaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1490 E., 2024/982 K.

BİRLEŞEN ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2019/187 ESAS ve 2019/255

KARAR SAYILI DOSYASI

HÜKÜM/KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/1803 E., 2021/333 K.

1-İlk Derece Mahkemesince, hizmet alım sözleşmesine dayalı teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ve komisyon bedellerinin tahsiline ilişkin asıl dava ile ödediği komisyon bedeli ve fazla yapıldığı iddia olunan ödeme nedeniyle alacak istemine ilişkin birleşen davada, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri gereğince davacı tarafından davalıya iki adet teminat mektubu verildiği, davalının sözleşmeyi 31.03.2014 tarihi itibariyle feshettiği, hizmet alım sözleşmesinin 12.4.1 maddesinde teminatın iadesi şartlarının düzenlendiği, SGK'dan ilişik kesme belgesi almanın yeterli olmadığı, yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığının belirlenmesi gerektiği, bu husus belirlenmeden davalının teminat mektuplarını elinde tutma hakkının bulunduğu, bu ihale ve sözleşme kapsamında çalışan işçiler tarafından davalı TEDAŞ'a karşı açılan ve bir kısmı halen derdest olan dava ve icra takipleri bulunduğu, ayrıca Orman Genel Müdürlüğü tarafından sözleşme bölgesinde meydana gelen orman yangınından dolayı açılan tazminat davasının da derdest olduğu, söz konusu davada yangının enerji nakil hatlarının bakımsızlığından dolayı çıktığının ileri sürüldüğü, ayrıca TEDAŞ'ın bakım ve onarım işlerini yapan taşeron firmanın işçileri hakkında ceza davasının açıldığının ileri sürüldüğü, tüm bu dava ve icra takiplerinden dolayı davalının yapması muhtemel tazminat ödemelerinden dolayı davacıya rücu ihtimalinin bulunduğu, dava tarihi ve bugün itibariyle teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşmadığı, 246.426,75 TL tutarındaki teminat mektubunun dava tarihinden sonra iade edildiği ve bu mektuba ilişkin talebin konusuz kaldığı, ancak dava tarihi itibariyle bu teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşmadığı, bu nedenle yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin buna göre değerlendirildiği, TEDAŞ aleyhine açılan davaların bekletici mesele yapılması ihtimali düşünülmüş ise de, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, dava ve icra takibinin farklı aşamalarda olduğu, istinaf ve temyiz aşamaları bulunduğu, ayrıca TEDAŞ tarafından davacı hakkında rücu davaları açılması ihtimali bulunduğu, eldeki davanın açılmasından itibaren uzun süre geçtiği, ancak dava dilekçesinde bu dosyaların mahkemeye bildirilmediği, yargılama sırasında davalı vekili tarafından farklı tarihlerde yeni dosyaların bildirilmeye devam edildiği, davanın zamansız açıldığı, 246.426,75 TL tutarındaki teminat mektubunun iade talebinin konusuz kaldığı, bugün itibariyle diğer teminat mektubunun iadesi koşulları oluşmadığı gibi davacının fazla ödemesi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davada 246.426,75 TL tutarındaki teminat mektubunun iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 492.853,50 TL tutarındaki teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve ödenen komisyon bedellerinin tahsili talebinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

2-İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esatan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına; teminat mektubunun iadesi için sadece SGK'dan alınacak ilişiksiz belgesinin sunulması yeterli olmayıp, yüklenici davacı tarafından işçilere işçi alacaklarının ödenmesinin de gerektiği, bu durumda davacı tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini ve davalının herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini ön koşul olarak arayan ve teminatın iadesi koşullarını düzenleyen 12.4 madde hükmündeki tüm koşullarının gerçekleşmediği, davalının halen derdest işçilik alacağı davalarının bulunduğu, teminatın bir kısmının nakde çevrildiği nazara alındığında davalının teminat mektuplarını iade etme yükümlülüğü bulunmadığı, inceleme konusu kararın esas yönünden hukuka uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf talebinin haksız olduğu, ancak gerek esas dosyada gerekse birleşen dosyada açılan davaların nispi harca tabi olup, davacı tarafından dava dilekçesindeki değerler üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı, mahkemece bu husus gözetilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen her iki dava yönünden davalı yararına nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu avukatlık ücreti verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davada 246.426,75 TL tutarındaki teminat mektubunun iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 492.853,50 TL tutarındaki teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve ödenen komisyon bedellerinin tahsili talebinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

3- Bu karara karşı süresinde davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine; davacı işçileri tarafından davalı aleyhine açılmış davalar bulunduğu ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından sözleşme bölgesinde meydana gelen orman yangınından dolayı açılan tazminat davasının derdest olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararına ilişkin asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, asıl ve birleşen davada davacıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.12.2024 oy birliği ile kesin olarak karar verildi.