Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3487 E. 2025/144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin icra emrine rağmen borcunu ödememesi nedeniyle açılan iflas davasının kabulünün temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin borcunu ödememesi ve iflasına engel bir durumun da ispatlanamaması, ayrıca davacının temlik yoluyla iflas davası açma hakkına sahip olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/913 E., 2024/1073 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/203 E., 2024/194 K.

İİK'nın 177/4. maddesi gereğince doğrudan iflas istemine ilişkin davada verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili; davalı aleyhine başlatılan ilamlı icra takiplerinin kesinleşmesi akabinde menkul, gayrimenkul hacizleri yapmalarına rağmen davalıdan tahsilat sağlanamadığını, davalının borcu ödemeye yeterli menkul ve gayrimenkullerinin mevcut olduğunu, davacının dava dışı 13 iş arkadaşı lehlerine ve davalı aleyhine aynı şekilde iş mahkemesi tarafından hüküm kurulduğunu, bu 13 kişinin alacaklarını davacıya temlik ettiğini, başlatılan ilamlı icra takiplerinden, takipler kesinleşmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, iflası istenen sermaye şirket vekili ödeme emirlerine itiraz etmediğini belirterek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; bu davaya esas kılınan icra dosyalarında davalı aleyhine farklı ilamlara dayalı takipler yapıldığı, icra emirlerinin gönderildiği, usulüne uygun olarak tebliğ olunduğu, buna rağmen süresi içinde davalı borçlu tarafından bu icra dosyalarına konu ödemelerin tamamının yapıldığının ispatlanamadığı, esasen gelen cevabi yazılardan bu durumun açıkça anlaşıldığı, bu haliyle iflas kararı verilmesine engel bir halin dahi ispatlanamadığı, davalı borçlu hakkındaki farklı icra dosyalarına konu olan icra emirlerine konu borçların tümünün ödendiğinin anlaşılamadığı, İİK'nın m.174/f.4 hükmü gereği iflas kararı verilmesinin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... ticaret sicil numarasına kayıtlı ...'nin iflasına, iflasın 11/03/2024 günü saat 15:50 itibariyle açılmasına, iflasın açıldığının İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne derhal bildirilmesine, iflasın açıldığının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; somut olayda icra emrinin davalı şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, İİK'nın 177/4. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas davası açmak için kural olarak kararın kesinleşmiş olmasının gerek olmadığı, ilam için alınmış icranın geri bırakılması kararı bulunduğunun da ileri sürülmediği, davacının iflas avansını yatırdığı, ilanların yapıldığı, şirket temsilcilerinin dinlenmek üzere çağrıldığı ve dinlendiği anlaşıldığından mahkemece davalının İİK'nın 177. maddesi gereği iflasına karar verilmesi yerinde olduğu, diğer taraftan, dosya kapsımına sunulan dava dışı işçiler tarafından, yazılı olarak yapılan alacağın temliki sözleşmeleri ile alacağın davacıya temlik edildiği, davacının temlik aldığı dosyalarda, geçerli alacağın temliki sözleşmeleri ile alacaklı konumuna geldiği ve İİK'nın 160. maddesi kapsamında iflas isteyen alacaklı olarak tek bir iflas avansı yatırmasına yasal bir engel bulunmadığı gerekçeleri ile ilk derece mahkeme kararına karşı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilinin taşınmazları üzerindeki hacizlerin büyük çoğunluğunun bizzat davacılara ait olduğunu, müvekkilinin borcunun tamamını, hatta fazlasını karşılayacak kadar mal varlığına sahip olduğunu, müvekkilinin borçlarının bir kısmını ödediğini bir kısmını da ödemeye devam ettiğini, müvekkilinin borca batık olmayıp iyiniyetle bütün borçlarını ödeyecek durumda olduğunu, davacının davalıya zarar vermek amacıyla satış işlemleri yaptırmayıp iflas yoluna başvurduğunu, müvekkilinin malvarlığı üzerindeki hacizlerin muvazaalı olduğu yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, temlik verenler ile davacı arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğunu, iflas avansından kurtulmak için temlik verildiğini, devrin bir sebebinin bulunmadığını, devredenlerin her birisinin ayrı ayrı iflas avansını yatırması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Uyuşmazlık alacaklı tarafından istenilen iflas istemine ilişkindir. Davacı iddiasını, işçilik alacağına dair İş Mahkemesi kararının takibe konu edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı şirket hakkında İcra İflas Kanunu'nun 177/4. bendi gereğince iflasına karar verilmesini talep etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.