Logo

6. Hukuk Dairesi2024/3504 E. 2024/5203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılandan farklı büyüklükte dairenin yapılması ve davacıya verilmesi gereken dairenin başkasına satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil ile eksik metrekare bedeli ve kira alacağı talepli davada, ıslah ve iyi niyet hususlarında yerel mahkemece eksik inceleme yapılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesinden sonra duruşmadaki beyanıyla talebini değiştirmesine rağmen mahkemenin ıslah dilekçesindeki talebi esas alması ve davalıya ait tapu kaydı ile ilgili iyi niyet incelemesini eksik yapması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/487 E., 2014/886 K.

KARAR : Davalı ... Yönünden Davanın Reddi, Şirket Yönünden Davanın Kabulü

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı şirket arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yapıldığını, 24/09/2009 günü noterlikte yapılan sözleşmede 10 daire yapılacağının kararlaştırıldığı halde, 15 daire yapıldığını, ayrıca davacı adına kaydedilmesi gereken dairenin davalı ... adına kaydedildiğini ve sözleşme gereği kira bedelinin davacıya ödenmediğini ve davacının dairesini teslim alamadığı için kira bedelinden mahrum kaldığını ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı bulunan tapunun iptaliyle müvekkili adına tesciline, sözleşmeye aykırılık nedeni ile sonradan yapılan 5 daireden müvekkili hissesine düşen miktarın müvekkiline verilmesine, ruhsat alım tarihinden itibaren geçen süreler içerisinde müvekkiline ödenmeyen kira bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.

Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 22.10.2009 tarihli ek sözleşmede davacı ...'a ait olan imzanın inkâr edilmediği, ek sözleşmenin, dava konusu taşınmaz üzerinde inşaatın yapılması ile geçerliliğini sürdürdüğü, ek sözleşmeye göre davacının kendisine düşen daireyi kendi iradesi ile almayıp başka daireyi talep etmesi nedeniyle davalı şirketin bu konuda herhangi bir kira borcu olmadığı, iyi niyetle tapu kaydına güvenerek satın alan ...'in kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin bu kararına karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi’nin 2012/4002 E., 2012/5598 K. sayılı ilamı ile taraflar arasında düzenleme şeklinde yapılan 24.09.2009 tarihli sözleşmede, davacının, okuma yazma bilmediğinden tanıklar huzurunda sözleşmenin okunarak, başparmak izlerinin alındığının belirtildiği, anılan sözleşmeden çok kısa bir süre sonra adi şekilde düzenlenen 22.10.2009 tarihli ek sözleşmede ilgililerin sol el parmak izinin alındığı yazılı olmasına rağmen davacının imzasının alındığı, tanıklar huzurunda imzalandığı belirtilen ek sözleşmenin, tanık imzası içermediği ve usulüne uygun olmadığının görüldüğü, bu nedenle ek sözleşmenin geçersiz olmasından hareketle uyuşmazlığın esasına girilip inceleme yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, B blokta mevcut normal kat ( üç dairenin brüt alanı) alanı 133*2+97 =363 m² olup buraya iki daire yapılmış olsaydı 363/2 =181,50 m² lik dairelerin yapılacağı , oysa mevcut durumda 133 m² lik iki daire ve 97 m² lik bir daire olmak üzere her katta üç dairenin mevcut olduğu, davacıya verilmesi düşünülen B blok 11 no.lu bağımsız bölümün 97 m² lik küçük dairelerden olduğu, davacıya verilmesi gereken dairenin alanının 181,50 m² olması gerektiği 181,50 m² lik dairenin 2011 yılı ortaları itibari ile değerinin 125.000 TL, 97 m² lik dairenin ise 70.000 TL edeceği, davacı vekilince ıslah dilekçesi ile 70.000 TL değerindeki 97 m² lik taşınmazın 1/2 sinin tescilinin talep edildiği, buna göre 35.000 TL düşülürse geriye 90.000 TL kalacağı, bilirkişi raporunda kira gelirinin 5.275,00 TL hesaplandığı gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın kabulüne B blok 11 no.lu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline ve kalan 90.000 TL'nin davalı şirketten alınmasına ayrıca kira geliri olarak 5.275,00 TL'nin davalı şirketten tahsiline, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1-Kamu düzenine aykırılık halleri ile uyulan bozma ilamının içeriği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin re'sen gözetildiği; kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı dikkate alındığında davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2-Taraflar arasında imzalanan Osmaniye 2. Noterliği’nin 24/09/2009 tarih ve 10885 yevmiye no.lu düzenleme şeklinde gayrimenkul vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, 504 ada 18 ve 19 parselin tevhit işlemlerinin tamamlanmasından sonra oluşacak yeni parsel üzerine tek blok her katta iki daire beş katlı toplam 10 daire olmak üzere inşaat yapılacağı ve bu on daireden beşinin arsa sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Yine sözleşmeye göre davacı arsa sahiplerine arka bloktan yani, bilirkişi raporuna göre B bloktan daireler verileceği ve davacı arsa sahibine 3. kattan 7 no.lu dairenin verileceği belirtilmiştir.

Davacı vekili, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı kira alacağının tahsili, tapu iptali ve tescil ile sözleşmeye aykırılık nedeni ile sonradan yapılan 5 daireden davacı hissesine düşen miktarın tahsilini talep etmiştir. Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporuna göre, eğer sözleşmeye uygun şekilde on daire yapılsaydı, davacıya 181m² değerinde bir daire verileceği belirlenmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra 09.07.2014 tarihinde sunduğu ıslah dilekçesiyle, müvekkiline verilmesi gerektiğini belirttiği B blok 3. kat 7 no.lu dairenin tapu kaydının iptali ile adına tescilini, tescil edilecek dairenin 133 m² olması nedeniyle aradaki fark olan (181,50 m²-133m2) 48,50 m²’nin dava tarihi itibariyle değeri olan 55.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 10.07.2014 tarihli duruşma beyanında ise, diğer taleplerini tekrarlayarak, m² farkı olarak hesaplanan 55.000 TL yerine, davalı adına kayıtlı 97 m²'lik 11 nolu dairenin 1/2’sinin tapu iptali ile adına tescilini talep ettiklerini beyan etmiştir.

Dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, dava konusu 504 ada 18 ve 19 no.lu parsellerin tevhit işlemi sonucunda 504 ada 27 parsel olduğu ve daha sonra 26/06/2010 tarih ve 8529 yevmiyeli işlemle kat irtifakı kurulduğu, 504 ada 27 parsel üzerine B blok olarak 15 daire A blok olarak 10 dairenin kayıtlı olduğu, davacının dava ettiği B blok 2. kat 7 no.lu bağımsız bölümün tamamının ... adına 02/08/2010 tarihinde satış sureti ile tescil edildiği, B blok 3. katta bulunan 11 no.lu bağımsız bölümün davalı inşaat şirketi adına, 3. katta bulunan diğer daireler olan 10 no.lu bağımsız bölümün dava dışı Yusuf Tülü adına, 12 no.lu bağımsız bölümün ise Abdullah Tekatlı adına kayıtlı olduğu görülmektedir.

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, B blok normal katlarda karşılıklı iki dairenin brüt alanı birbirine eşit ve 133 m² olup, küçük dairenin ise brüt alanı 97 m² olduğu, davacıya verilmek istenen B blok 11 nolu bağımsız bölüm zemin+3. kattaki 97 m² lik küçük daire olduğu belirlenmiştir.

Tüm bu açıklamalardan sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176/2. maddesine göre; aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Bu nedenle mahkemece davacının ıslah dilekçesi verdikten sonra, ıslah dilekçesindeki talebini değiştirdiği duruşmadaki talebi esas alınarak hüküm kurulması yerinde olmamıştır.

Bununla birlikte sözleşme gereği davacıya verilmesi gereken 7 no.lu daire bakımından da eksik inceleme yapılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, davalı ... adına kayıtlı 7 no.lu daire yönünden davalı ...'in iyi niyetli olmadığı savunmasında bulunulduğu, öncelikle davalı ...’ın iyi niyetli olup olmadığının belirlenerek, iyi niyetli olduğunun tespiti halinde yüklenici adına kayıtlı 11 no.lu bağımsız bölümün tamamının davacı adına tesciline, bilirkişilerce belirlenen ve davacıya düşmesi gereken toplam 181 m²'den, 97m² lik 11 no.lu bağımsız bölümün davacı adına tescilinden sonra eksik kalan 84,60 m²'nin değeri hesaplanarak bunun bedeline hükmedilmesinden ibarettir. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 26.12.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.